Küresel çapta Çin'den başlayan ve bölgede İran üzerinden yayılan koronavirüsün (Covid-19) dünya üzerindeki bir çok ülkede kendini göstermesinden bu yana ülkeler, bu hastalığın bir salgın haline gelmeden önce önünü almak için önlemler almakta birbirleriyle yarışıyorlar.
Bu bağlamda şehirler kapatılıyor, uçuşlar askıya alınıyor ve vatandaşların belirli ülkelere gidip gelmesi engelleniyor. Alınan bütün bu önlemler, virüsün etkilerini sınırlamayı ve yayılmasını engellemeyi amaçlıyor.
Suudi Arabistan'ın herhangi bir salgın durumunu önlemek amacıyla umre için ülkeye girişleri askıya almasıyla birlikte Krallığın dünya üzerinde sıkı tedbirler alan nadir ülkelerden biri olduğu söylenebilir.
Bu karar, dünyanın en büyük İslam ülkesi olan Endonezya'nın Devlet Başkanı Joko Widodo tarafından memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan tarafından alınan bu önlemler, vatandaşlarının ve sakinlerinin sağlığını korumakla kalmayıp aynı zamanda dünyayı virüsün felaketle sonuçlanabilecek bir yayılmadan korumaya çalıştığını gösteriyor.
Nitekim virüsün şu anda dünya üzerinde sınırlı bir yayılım göstermesine kıyasla yüz binlerce insanın 24 saat boyunca tek bir yerde toplanması göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir durum bir felaketin habercisi olabilir.
Bu hastalığın dünya genelinde salgına dönüşmesinden duyulan endişenin arttığına şüphe yok.
Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı bu yeni hastalığın bir salgın haline geldiğini açıklayarak alarm zillerini çaldı. Bu ve benzeri hastalıkların daha önce de dünyayı kasıp kavurduğu ve bunların asgari kayıplarla atlatıldığı doğrudur. Ancak bu gibi durumlarda azami özen ve dikkat gösterilmesi gerekiyor. Bundan dolayı daha kötü bir durumla karşı karşıya kalınmaması için ihtiyati tedbirlerin her zaman en üst düzeyde tutulması gerekiyor.
Dünyadaki tüm ülkelerin bu tür önlemleri alması gerekiyor. Özellikle de hastalığın hızlı bir şekilde yüzlerce kişiye bulaşabileceği kalabalık bölgelerde bu ihtiyati tedbirlerin en üst düzeyde olması kaçınılmazdır.
Suudi Arabistan, Hac ve Umre dönemlerinde başarılı bir şekilde kalabalıkları kontrol etmeyi başardı. Nitekim daha önce birçok hastalığın yayılması gibi tehditlerin bulunduğu durumlarda bile kalabalıkları bu hastalıklardan muhafaza etti. Ancak bu kez corona virüsün hızla yayılması birçok riski de beraberinde getiriyor. Zira virüsün küresel olarak yayılmasının sınırlanabileceğine ilişkin herhangi bir gösterge yok. Dolayısıyla umre için kapıların geçici olarak kapatılması yönündeki kararın sürekli gözden geçirilmesi gerekiyor, ta ki dünya corona virüsün kontrol altına alındığından emin olana dek. O vakit kapılar tekrar açılabilir.
Almanya'daki Robert Koch Enstitüsü tarafından yayınlanan bir analizde şu ifadeler yer alıyor: “Koronavirüs hakkında cevaplanmamış bir dizi soru bulunuyor. Virüsün küresel yayılımının sınırlanabileceğine dair henüz bir gösterge yok.”
Koronavirüs (Covid-19) , sadece doğrudan enfekte olanlar açısından değil, aynı zamanda ülkelerin ihtiyati önlemler almalarına ve bu tedbirlerde ne kadar başarılı olduklarına bağlı olarak küresel çapta etkili olacak gibi görünüyor.
En nihayetinde dünya ülkeleri birbirlerine bağlıdırlar.
Sıkı ve güçlü olsa bile doğru önlemler alınmaksızın yakın zamanda bir salgına dönüşmesinden korkulan bu hastalığın önünü almak mümkün olmayacaktır.
TT
Koronasız Umre
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة