Nebil Amr
Filistinli siyasetçi ve yazar
TT

Filistinlilerin, ilhaka yanıtı akıllıcadır

Uzlaşı noktası, doz ve boşluklardan bağımsız bir ilke olarak ilhakı reddetmektir. Direniş organlarına gelince, bunlar farklılık gösteriyor. Fetih Hareketi, Batı Şeria’da karar verici olduğu ve Hamas da Gazze’de ona eşlik ettiği sürece birleştirilemez.
Tutarsızlık, iki tarafın sözcülerinin açıkladığı resmi tavırlar aracılığıyla baş gösterdi. Batı Şeria’da siyasi ve kitlesel barışçıl mücadele tercih edilirken, Gazze’de eskisinden daha zayıf bir düzeyde olsa da silahlı mücadele sloganı yükseltiliyor ve gösteriler ile öfke günleri aracılığıyla halk direnişi seçeneği abartılıyor. Resmi tavır olarak ilan edilen bu iki gündem, Filistin'deki iki ana gücün yandaşları tarafından desteklenecek ve ilhaktan önce de faaliyetler başlayacak.
İsrail, bir taraftan Ramallah Yönetimi’nin silahlı mücadele yönteminden mutlak şekilde uzaklaştığına dair memnuniyetini gizlemezken, kuşkusuz Batı Şeria ve Gazze’deki önceki askeri operasyonlar sırasında olduğu gibi, askeri müdahaleye sürükleyici bir güvenlik tehdidi oluşturmayan kitlesel eylemlerden sonra Gazze otoritesinin silahlı seçimi hususunda da rahat.
Bununla birlikte bu anlayışlı gündemleri tehdit eden durum, kontrolü kaybetme olasılığından kaynaklanıyor. Gazze’de silahlı gruplar mevcut. Hamas yönetiminin etkisini ve yeteneklerini objektif olarak dikkate alsalar da, destekçilerinin kendi gündemlerine uygun askeri eylem başlatma potansiyeli var. Nitekim bu durum da elbette kaçınmaya çalıştıkları bir durum. Ancak eğer gerçekleşirse, özünde sloganların doğruluğuna çarpacaklar. Görmezlikten gelinirse veya kabul edilip benimsenirse de koşullar, böyle bir durumda ilgili İsrail politikasına göre olacak. Buradan ortaya çıkan şeyse tek bir fiili otorite olarak Hamas’ın sorumluluk taşıdığı gerçeğidir.
Şüphesiz Hamas’ın kontrolsüz askeri eylemin daha geniş çatışmalara yol açan bir İsrail tepkisini çekmesi halinde kaybetmesi, son derece önemli. Öyle ki Hamas’ın başarılarından biri üzerine odaklandığı esir takası hakkında konuşmak için yer yok. Gazze’nin aşırı sert koşullarda ihtiyaç duyduğu bir sakinlik hakkında konuşmak için de yer yok. Durum, abluka ve ‘korona’ nedeniyle ekonomik ve finansal gerilemeye bağlı.
Güvenlik koordinasyonunun iptalinin, önceki durumlardan farklı bir fiili duruma yöneldiği Batı Şeria’da, bireysel girişimlerle başlatılan faaliyetlerin geri dönüş ihtimali var. Bu tür faaliyetler, ne kadar büyük veya ne kadar küçük olursa olsun, kesin bir çözüme sahip olmayan ve olmayacak olan İsrail güvenlik liderleri açısından ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Eylemciler ve protestocular haykırırken, diller de ihlakı reddettiklerini ve onu kınadıklarını gizlemiyor. Filistinlilerin ilk silahlı intifadadan kazançlar sağladığı ve ikinci silahlı intifada sayesinde ağır bir bedel ödediği geçmiş tecrübelerin neden olduğu acı rasyoneldir.
İlhakın ciddiyetine ve siyasi girişimlerin Yüzyılın Anlaşması’nda en düşük seviyeye gerilemesine rağmen Filistinliler için rasyonel ve hesaplanmış seçenekler mevcut. Ancak ilhakın iptali sınırına ulaşılmadı. Bununla birlikte ilhak sürecinin yoğun olarak kınanması nedeniyle uluslararası atmosferi olumlu olarak gören siyasi bir savaşta ilerleme kaydetmek üzere, gerekli unsurlar sağlandı. Aynı şekilde İsraillilerin başvurmak istediklerini gizlemediği kan nehrinden kaçınmak isteyen, topraklarına ve haklarına bağlı milyonlarca Filistinli ortaya çıktı.
Kayıpların azaltılması, mevcut Filistin aşaması için gerçekçi ve pratik bir başlıktır. Aynı şekilde siyasi ve müzakere edilen çözümlerin çok uzakta olduğu bir dönemde halkın istikrarını da ön plana koyuyor.