Hüseyin Şubukşi
TT

Kays sürprizi!

Siyasi analizlerde kullanılan ve tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmeyen “Tunus istisnası” tanımı, ülkenin Fransız sömürgeciliğinden kurtularak bağımsızlığını kazanmasından mevcut siyasi sahneye kadar birçok Tunus politikası, pozisyonu ve olayı için kullanılan, çok yerinde ve uygun bir teşhis haline geldi. ‘Bağımsızlık kahramanı’ lakaplı büyük mücahit, eski Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba, Fransa'daki sivil devlet modeli için garantili insan hakları değerleri ve özgürlüklerden oldukça etkilendi. Aynı zamanda ülkenin İslam dünyasına sunulan Kayravan ve Zeytune içtihatlarının doğduğu önemli tarihi mirasını da dikkate aldı.
Bu; İbn Haldun, Tahir bin Aşur, Hişam Ceit ve Ülfet Yusuf gibi Tunus'tan dünyayı aydınlatan entelektüel ve kültürel modellerin doğup dünyayı etkilediği bir iklimdi. Zamanının çok ötesinde aydın ve cesur fikirlere sahip Burgiba, devletin sivil yönlerine odaklanmış, kadın ve erkek hakları, sosyal adalet, özgürlükler ve fırsat eşitliği ile ilgilenmişti. Bu durum genel olarak işgücü piyasasına, ekonomik kalkınmaya ve sivil barışa olumlu yansımıştı. Ordu, devleti ve anayasayı halk yararına koruyan bir kurum haline gelmişti. Sendikalar ve uzman dernekler gibi çeşitli sivil toplum kuruluşları modelleri geliştirilmiş, utangaç ancak gelişmiş bir parlamenter hareketin yanı sıra bağımsız bir basının çekirdeği oluşturulmuştu.
Ancak Burgiba çevresinin kurbanı oldu. Hükümdarla birlikte rejim de yaşlandı. Ardından gelen İçişleri Bakanı Zeynel Abidin bin Ali, Burgiba’nın yolunu ilgi çekici bir pragmatizmle tamamlamak için Habib’in bayrağı ve gömleğiyle peşinden geldi. Ancak merhum Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi gibi Burgiba'ya yakın birçok kişi, Abidin bin Ali’nin siyasetinin Burgiba'dan çok uzak olduğunu fark etti. Arap Baharı olaylarında bin Ali’nin iktidardan ayrılmasıyla yeni bir hükümet sistemi getirildi. Ancak Tunuslular, ülke ruhunu ele geçirmeye yönelik tehlikeli bir girişimin varlığını sezdi: Sivil devlet projesi yerine bazı gruplar devleti para, ekipman, medya ve diplomatik ilişkilerle destekli aşırı köktenci bir projeye yönlendirmeye çalışıyordu. 
‘Tunus istisnası’ durumunda bu korkunç ve tehlikeli dönüşümü teyit edercesine, en az 5 bin Tunuslu savaşçının Suriye'de Suriyelilere karşı en aşağılık korkutma ve öldürme biçimleri uygulayan terörist grupların yanında olduğu bilgisi tüm dünyayı şaşırttı. Ilımlılığı ve bir arada yaşama sevisiyle bilinen Tunus'a ilişkin korkutucu olmaya devam eden bu bilgi, bir yandan da Tunus ruhunu ve kalbini etkileyen keskin değişimin çok önemli bir göstergesi sayılıyor.
Hükümete ve parlamentoya karşı cesur ve şaşırtıcı kararlar alan Cumhurbaşkanı Kays Said’in attığı adımlara ilişkin görüşlerden haberdar olmak için farklı alanlardaki ve sahnenin arkasındaki birçok Tunuslu ile konuştum. Anladım ki çoğu, Tunus Cumhurbaşkanı’nın bu kararları devleti kaçırılma tehlikesinden kurtarmak için aldığı görüşünde. Hukuk alanında uzman profesör Kays Said, bu kararları Tunus anayasası 80’inci maddesi doğrultusunda aldı. Bu hiçbir şekilde bir darbe değil. Başta Eylül 1973’te General Pinochet’in seçilmiş solcu politikacı Salvador Allende'ye CIA'nın doğrudan desteğiyle darbe düzenlediği Şili olmak üzere Güney Amerika’da yaşananlara hiç benzemiyor. O dönemde ABD Dışişleri Bakanı, “Halkı yeterince sorumlu değil diye Şili'nin Marksist bir devlete dönüşmesine izin verilemez” açıklamasında bulunmuştu.
Akdeniz ve kıtalar arasında dinler ve halklarla etkileşime girildiği yüzyıllar boyu yaşamış medeniyetlerden ve kültürlerden kaynaklanan Tunus istisnası, otomatik ve doğal olarak genel sahneye dönüyor. Sivil devlet; Habib Burguiba'nın kurumlar devletine, güçler ayrılığına, yargı bağımsızlığına, tam sivil barışa, sağlıklı toplumlar oluşturacak yönde insanların özgürlük ve haysiyet içinde yaşama hakkına tehdit, endişe ve korkuya sebep verenlerin proaktif bir şekilde ortadan kaldırılmasına olan tam inancıyla başlattığı harika bir rüya ve güzel bir proje.
Tunus istisnasında başarıya varılması ve sivil devlet hayalinin gerçekleşmesi, asil Tunus halkının değerli talebidir. Yapılabilecek en iyi şey ise bu talebi güzelce anlayarak saygı duymaktır.