Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Musk ve Twitter’ın sahipleri arasındaki savaş

Elon Musk, Twitter'ı satın alma niyetini açıkladığında, bu derece büyük bir hamle yapmak için yeterli parası yoktu. Aynı şey, 2018 yılında Tesla'yı özel bir şirkete dönüştürmeyi planladığını söylediği zaman da oldu. Ancak bu, yönetim kurulu başkanlığını kaybetmesine ve CEO olarak pozisyonunu sürdürmesine neden olan bir konuşmadan ibaret iken, Twitter olayıyla Musk bir kasırga yaratmak istedi ve öyle de oldu. Musk’ın Twitter'ı kontrolü altına alma planları, “poison pill” taktiğine başvurmasıyla birlikte uçup gitti. Fakat bu bağlamda ortaya çıkan tartışmalar hala devam ediyor.
Asıl amacının fikir odaklı olduğunu ve düşünce özgürlüğünün sadık bir savunucusu olduğunu söyleyen milyarder ve mucit, uygarlığı korumaya çalıştığına dair büyük iddialarını yineledi.
Musk, kendisinden dolayı değil, paniğe kapılmış görünen ve buna bir şekilde son vermek için çalışan küresel platform sahipleri sayesinde bir kurtarıcı imajıyla ortaya çıktı. Twitter dünyaca ünlü bir platform olmasına rağmen en önemli meziyetini -ki tartışmalı konularda tarafsızlıktır- feda ederek itibarını zedeledi. Herkes için bir platform olma özelliğine sahip iken son yıllarda büyük meselelere ilişkin entelektüel, siyasi ve toplumsal tartışmalarda ve hatta küçük ayrıntılar için bile taraf olmaya başladı. Böylece daha önce kendisi için önemli bir hususiyet olan tarafsız olma vasfını kaybetti.
Bu süreçte en önemli dönüm noktalarından biri eski Başkan Trump'ın hesabının silinmesiydi. Bu durum platforma zarar verdi ve Trump'ın kurban olarak görüldüğü süreçte onu taraflı olarak resmetti. Nitekim belirli bir süre yasak getirebilirdi fakat kurumsal değil, siyasi bir karar aldı. Twitter'ın bu konuda sarıldığı argüman sağlam değildi. Milyonlarca kişi tarafından takip edilen bir devlet başkanının hesabını silmek, dürüstlüğüne ve ilkelerine gölge düşürmeden kolay değildir. Twitter, inandırıcı olmayan suçlamalar dışında bunu neden yaptı? Amacının Trump'ı zayıflatmak ve kamuoyunun radarından tamamen çıkarmak olduğu açıktır. Çünkü Twitter, kitlesiyle iletişim kurmasının ve tabanını motive etmesinin en güçlü yoluydu. Twitter, bunun Trump'ı sona erdirmek için doğru an olduğunu fark etti. Aynı zamanda eski geleneksel yöntemlerle olmayacak spot ışığı altına geri dönme yeteneğini de felç etti.
Twitter siyasi ve ideolojik anlamda kazanç elde etmiş olsa da farklı görüşleri ve farklı kişilikleri içeren bir platform olma vasfını büyük ölçüde kaybetti. Çoğu kişinin Musk’ı “sosyal medyada” baskıcı otoriteyi ortadan kaldıracak bir kurtarıcı olarak görmesinin sebebi budur. Netflix'te de hemen hemen aynı şeyin yaşandığını görüyoruz. Nitekim ürettiği ve Musk tarafından eleştirilen içeriklerinin doğası dolayısıyla -özellikle de 2022'nin ilk çeyreğinde 200 bin abone kaybettikten sonra- sürekli eleştiriliyor. Netflix’in solcu fikirleri teşvik etmesi nedeniyle izlenmez hale geldiği değerlendirmesinde bulunan Musk, tartışmalı konulardaki görüşleri ve tutumları nedeniyle, pek çok insanın zulme uğradığı bir linç kültürünü teşvik ettiğini söyledi.
Musk ve “Twitter” sahipleri arasındaki savaş sadece para ve kontrol meselesinden ibaret değil, aynı zamanda fikir özgürlüğü nedeniyledir. Bu, Musk'ın kendi yararına ne şekilde kullanacağını bildiği bir zayıflıktır. Bunun delili ise aynı platformda reform isteyen ve onu kurtarmasını talep eden milyonlarca destekçisidir.