Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Sekizinci Libya temsilcisi

Libya'daki tüm dostlarımdan özür dileyerek başlayayım. Batı Libya, eski doğu ve Fizan’dakiler dahil olmak üzere hiçbir Libyalı -bilhassa çabuk öfkelenenler- bu yazıdan hoşlanmayacaktır.
Meslektaşımız Abdurrahman Şalkam da onlardan biri.
Arap ve yabancı analistler, Libya'daki durumu Lübnan, Irak ve volkanik haritanın geri kalanındaki durum ile karşılaştırıyor.
Bu bir hata. Sekizinci Libya Özel Temsilcisi’nin atanmasıyla Libya, bağımsızlık sonrası Kongo ile garip bir benzerlik gösteriyor. İki hükümet, iki meclis, iki başkent, bir altın ve bir maden!
Kaddafi dönemi ardından boşa harcanan paralar hakkındaki söylentiler inanılır gibi değil!
Resmen delilik!
Kaddafi dönemi bitmeden önce söylenenler daha da deliceydi. Kongo gibi.
İkisinde de insanlar korku içerisinde yaşıyor…
Kim, kime karşı savaş veriyor?
Kabileler mi?
Güvenlik güçleri mi? Yoksa halkın geri kalan mı?
Seyfülislam Kaddafi neden ve nasıl ortaya çıktı? Sonra da ortadan kayboldu?
Önceki yedi özel temsilciyi başarısız kılan neydi?
Bunca yıl oldu, niçin ülkeyi çekip çevirebilecek, insanları bir araya getirebilecek bir güç peydah olmadı?
Kongo’daki gibi aslında herkese yetecek sınırsız zenginlik mevcut. Zaten az sayıda nüfus varken.
Herkes, 40 yıllık sessiz kaosun ardından Libyalıların istikrara, sükûnete ve normal bir hayata koşacağını hayal ediyordu.
Ancak Libya bir gün dahi sükûnet yüzü görmedi; Bir gün dahi hayat normale dönmedi.
Her şey küçük anlaşmazlıklarda çarçur edildi.
Sonra da zaten sınırlı yeteneklere sahip uluslararası bir temsilciden sorunları çözmesi istendi.
Libya, ilkel ve fakir bir ülke idi. Ancak devletlerin ve yönetimin tüm prensiplerine sahipti. Ülkeyi bir çocuk oyununa çeviren askeri uçuruma gelmeden önce salim ve adil bir güzergahtaydı.
Bu gülünç oyun sona erdiğinde Libya’nın Libya’yı kitaplarda okumuş temsilcilere değil, Libyalı şahsiyetlere, Libya temellerine ve Libyalı düşünürlere ihtiyacı vardı.
Sekizinci Libya Özel Temsilcisi, Kongo’daki uluslararası temsilcileri hatırlatıyor.
Sıradan biri gelse bu temsilcilerin farkını anlamaz. Asıl tehlike ise bu vaziyetin böyle devam edecek, Libyalıların buna alışacak olması.
Yarı devlet, yarı hayat, yarı güvenlik, yarı gelecek.
En nihayetinde Libya devletini geri getirecek hiçbir şey kalmayacak.
Nitekim tartışma daha fazla tartışmaya, saçmalığa ve zaman kaybına yol açar.
Halkın ise basit bir hukuk devletine ihtiyacı var.
Sekizinci, dokuzuncu, hatta on dokuzuncu temsilcilere iyi şanslar dilerim(!)