Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya ve sivil itaatsizlik çağrıları

Libya, geçiş dönemleri ve meşruiyetin sona ermesine rağmen iktidarda kalmak için görev süresini uzatan siyasi oluşumlar batağına saplanmış durumda. Kamu parasının çarçur edilmesi ve Libya'nın modern ve eski tarihinde eşi görülmemiş yolsuzluğun eşliğinde, uzun yıllardır başarısızlık ve siyasi tıkanıklık ile bilinen siyaset sahnesinden ne zaman çıkacağını da kimse bilmiyor. Ülke, Libya lehçesinde ‘adamlar’ anlamına gelen Beltress Hareketi’nden gelen sivil itaatsizlik çağrılarına tanık oldu. Geçen yıl ortaya çıkan bu hareketi kimin desteklediği veya fonladığı bilinmemekle birlikte sarı yeleklilerden ödünç aldığı kıyafetleriyle örgütlü bir hareket gibi görünüyordu. Ancak hükümeti devirmek için yola çıkan bu hareket, oluşumuna son vermesi için hükümetten para aldığı suçlamaları ışığında, herhangi bir işaret vermeden ve hatta en ufak bir talebini bile elde etmeden bir anda ortadan kaybolmuştu.
Hareket, Başkanlık Konseyi üyelerinin siyasi organların (Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK)) devrilmesi talebinden sonra yeniden ortaya çıktı. Kışın gelmesiyle birlikte yaz uykusundan uyanan Beltress Hareketi siyasi organları devirmek için sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.
İşin trajikomik yanı, siyasi organları devirmek için bu çağrıyı yapan Başkanlık Konseyi’nin Temsilciler Meclisi ile DYK arasındaki siyasi bir anlaşmanın ürünü olduğunu unutmuş olması. Anlaşma, her ikisinin de meşruiyetinin birbirine bağlı olmasını şart koşuyor. Bu nedenle, herhangi birinin düşüşü anlaşmanın sonu ve dolayısıyla hepsinin düşüşü olacak!
Libya Başkanlık Konseyi'nin son açıklamaları ve hareketleri, bir kafa karışıklığı, gelişigüzellik ve hatta Libya Siyasi Anlaşması hükümlerinden bihaber olunduğunu gösteriyor. Görünen o ki Libya Başkanlık Konseyi, Libya’nın civarında (Tunus ve Mısır) başkanlık kurumu üzerinden siyasi organların tasfiye edilmesiyle ilgili yaşananları taklit etmeye çalışıyor. Ancak bu Libya için yanlış, hatta ölümcül bir adım olur ve savaşın geri dönmesiyle sonuçlanır. Zira Siyasi Anlaşma’ya göre Libya Başkanlık Konseyi, üyelerinin kötü performansı ve Temsilciler Meclisi ile DYK yandaşları karşılığında sahada herhangi bir destekleyici gücünün olmaması bir yana, böyle bir adım atmasını sağlayacak herhangi bir yetkiye sahip olmayan fahri bir oluşumdur.
Bence Libya Başkanlık Konseyi, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’i taklit edip Temsilciler Meclisi ve DYK’yi feshederse, Libya Siyasi Anlaşması’na bir kurşun sıkmış ve savaşın fitilini yeniden ateşlemiş olur. Ne Libya Anayasal Bildirgesi, ne Suheyrat Anlaşması, ne Cenevre Anlaşması; hiçbiri, Tunus Cumhurbaşkanı’nın bu adımı atmasına izin veren Tunus anayasasında olduğu gibi Başkanlık Konseyi’ne böyle bir adım atma hakkını veriyor.
Burada Temsilciler Meclisi veya DYK’yi savunmaya çalışmıyoruz. Eskiden olduğu gibi şimdi de, bütün Libyalıların siyasi bir konseyi olmaktan ziyade aşırılık yanlılarının ve siyasal İslamcıların bir kulübü olan DYK’nin aksine Temsilciler Meclisi’nin terörle mücadelede ve ordunun siyasi örtü altında bu mücadeleyi vermesini sağlamada birçok faydası olsa da; hem DYK hem de Temsilciler Meclisi değişen oranlarda Libya’daki siyasi hayatı mahvetti.
Libya Başkanlık Konseyi’nin sokakları ve sivil toplum aktivistlerini kullanarak Libya siyasetinin koridorlarında Başkanlık Konseyi’nin Temsilciler Meclisi ve DYK’yi feshetmek için hazırlandığına dair söylentilerin gerçekleşmesine zemin hazırlama girişimleri, Libya sahnesini bilinmezliğe ve bölünmeye götürür. Hatta özellikle üç bölgede Trablus'taki merkezi otoriteden ayrılma çağrıları dönmesi ışığında, ülke parçalanmış bir devlete dönüşebilir.
Sivil itaatsizlik çağrıları ve kısa bir süre önce vatandaşlarından birini üç kuruşa satan Trablus hükümeti de dahil olmak üzere tüm siyasi oluşumların tasfiyesi, Libya meselelerini takip eden çoğu gözlemcinin fark ettiği önemli çağrılardır. Cesetlerin varlığından bıkmış Libya halkının arzusu bu yönde olabilir. Ancak en güvenli seçenek, eş zamanlı yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine gitmektir. Bu hala, Libya'nın herkesin kaybeden mesabesinde olacağı bir savaşa girmesinden daha güvenli bir seçenektir.