Şu anda bazı Batılı güçler, Ukrayna'da gittikçe kötüleşen savaşı kontrol altına almak amacıyla Çin’in Moskova ile Kiev arasında arabuluculuk için bir başlangıç noktası oluşturabileceğini savunarak Pekin ile iletişim kanalları açmaya çalışıyor. Zira son Pekin ziyaretinde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a eşlik eden bir Fransız yetkilinin söylediği gibi Çin, Ukrayna çatışması üzerinde şu ya da bu yönde doğrudan etki yaratabilecek dünyadaki tek ülkedir. Ancak böyle bir zamanda ABD’nin Çin'i Tayvan üzerinden kışkırtmasının nedenlerini ve arka planını anlamak güç.
ABD’nin gerilimi tırmandırmasını anlamayı daha da güçleştiren şey, ABD askeri birimlerinden gelen sızıntılar. Söz konusu birimlerin ‘bir bahar saldırısından’ bahsedilirken Ukrayna’nın cephede herhangi bir askeri atılım yapmasının zor olduğu konusunda endişeli oldukları sızdı. Sadece, Ukrayna ordusunun asker ve teçhizat eksikliği gibi karşı karşıya kaldığı zorluklara ilişkin ABD istihbaratından gelen son sızıntılar değil, bundan önce ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley’in yaptığı açıklamalar da bu yöndeydi.
Nitekim Milley, savaşın geniş bir alana yayıldığı göz önüne alındığında Ukrayna'daki durumun çok sıkıntılı olduğunu söylemişti. Milley, Ocak ayı sonlarında Almanya'da Savunma Bakanı Lloyd Austin ile düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna savaşının müzakere yoluyla sona ermesi gerektiğini belirtmişti.
ABD askeri çevrelerinin tahmini, müzakerenin bu savaştan çıkış yolu olacağı yönündeyse, müzakereci rolünü en iyi şekilde oynayabilecek Çin ile şu anda ilişkileri germenin sebebi nedir? Vladimir Putin, arabuluculuk yapmak isterse Çin'in arabuluculuğuna yanıt vermeyi reddedemez. Öte yandan Zelenskiy, tamamı Batı'nın yaklaşımıyla aynı çizgide olmasa da, dünyanın kendisini içinde bulduğu çıkmazdan kurtaran bir yol açabilecek 12 madde ile Pekin'in dışişleri bakanı tarafından açıklanan uzlaşma önerisine herhangi bir itirazı olmamıştı.
Tayvan'daki durum yeni olmadığı gibi, Pekin'in Çin anakarasına komşu olan ve kendi topraklarının bir parçası olarak gördüğü adaya ilişkin tutumu da, Washington'un bu konu karşısında benimsediği ‘stratejik belirsizlik’ politikası da yeni değil. Öyleyse Çin, Tayvan'ı işgal etme veya oradaki statükoyu güç kullanarak değiştirme niyetini açıklamamışken, Tayvan'ı savunmak için askeri müdahale tehdidinin çıtasını yükseltmenin gerekçesi nedir? Çin, ABD’nin Temsilciler Meclisi eski Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyareti veya halefinin Los Angeles'ta Tayvan Devlet Başkanı ile görüşmesi gibi anlamsız adımlarla gereksiz yere gerilimi tırmandırmasına tepki olarak kendi topraklarının bir parçası olarak gördüğü ada karşısında askeri gücünü göstermeye başladı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ordusuna ‘gerçek bir savaşa’ hazırlanma çağrısında bulunması, Washington ve Pekin arasında Tayvan ile ilgili endişe verici tırmanışın son tezahürüydü.
Çin, Tayvan meselesini, ABD'nin Tayvan'ı askeri olarak kuşatma ve Asya'daki nüfuzuyla rekabet etme yönündeki son girişimi olarak görüyor. Bu, ABD, Avustralya ve İngiltere'yi içeren AUKUS ittifakından ve Ukrayna çatışmasının arka planında Japonya ile askeri ittifakın ve Tokyo'nun askeri hazırlıklarının güçlendirilmesinden sonra geliyor. Prestijli The Economist dergisi, Pekin'in ‘ABD kuşatması’ endişesiyle Vladimir Putin'in Ukrayna'daki mevcut krizi ateşleyen sebeplerden biri olarak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) ülkesinin sınırlarına doğru ilerlemesinden ve kendi ifadesiyle ‘kapısına kadar gelmesinden’ duyduğu endişeyi karşılaştırmak için nedenler buluyor.
Şimdi önemli olan şey, bu ABD-Çin geriliminin, Pekin'in Ukrayna çatışmasında arabuluculuk yapma rolüne ilişkin beklentilere yardımcı olmamasıdır. Başta krizin bedelini ekonomileri ve toplumları ile doğrudan ödeyen Avrupalı liderler olmak üzere, çoğu taraf, bu rolün gerçekleşmesi için çabalıyor. Fransa'daki protestolar, İngiliz ekonomisindeki krizler, Almanya'daki enerji sorunu bu krizin belirtileridir. Buradan Emmanuel Macron'un Avrupa'nın ABD ve Çin arasında ‘tarafsız’ olması gerektiği yönünde açıkladığı tutumu anlaşılabilir. Aynı şekilde Almanya Dışişleri Bakanı'nın şu anki Çin ziyareti ve ondan önce Almanya Başbakanı Scholz ile İspanya Başbakanı'nın ziyaretleri de. Tüm bunlar, çıkmaz yolda bir delik açma ve en azından Ukrayna cephesinde müzakereler için başlangıç noktası oluşturabilecek bir ateşkes arama girişimleri çerçevesinde geliyor.
Çin, birkaç ay önce bir çıkış yolu öngörmenin zor olduğu anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapabileceğini kanıtladı. Suudi Arabistan ile İran arasındaki anlaşmazlığın çözümünde Çin'in oynadığı rolün yansımaları ve bu sayede artık bölgemizde hâkim olan olumlu hava önümüzde bir örnektir. Çin'in, müttefik olmasına rağmen Kuzey Kore'nin nükleer denemelerini kınama tutumu da başka bir örnek. Ukrayna krizinde bile, Rusya Federasyonu ile yakın ilişkisine rağmen Çin dengeli bir tutum izledi. Çin, Rusya'nın Kırım'ı ilhakını ve aynı şekilde Ukrayna'nın doğusundaki dört bölgenin ilhakını tanımayı reddetti. İran gibi diğer ülkelerin aksine Çin, Rusya'ya silah sağlamayı reddetti. Ukrayna çatışmasına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu kararlarında Belarus, Suriye ve Kuzey Kore gibi diğer ülkeler Rusya'nın safında oy kullanırken Çin çekimser kaldı.
Şi, Putin gibi olmasa ve Çin'in çıkar ve ekonomi hesapları Rusya'nın hesaplarını geçse de, Tayvan konusunda bir çatışmaya kayılma riskinin hesaba katılması gerekli. Rusya gibi Çin de dünya siyaseti üzerindeki ‘tek kutuplu’ hakimiyeti reddediyor. ABD’nin gerilimi tırmandırmasını, Soğuk Savaş zihniyetini geri getiren ve rejimlerin ve toplumların kendi meselelerine veya ülkelerin güvenlik çıkarlarına saygı duymayan bir yönetim modelini dayatma girişimi olarak görüyor.
Çin'in Ukrayna çatışmasında arabuluculuk yapmasına fırsat tanımanın bedeli, Tayvan meselesindeki haksız tırmanışı durdurmaksa; bu, dünyayı mevcut çatışmanın tehlikelerinden kurtarmaya karşılık ödemeye değer bir bedeldir.
Son Haberler
- Suudi Arabistan, uluslararası topluma Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkes sağlanması için harekete geçme çağrısında bulundu
- Türkiye, Rusya'nın tutumunun ardından Suriye ile ilişkileri normalleştirmek için Irak girişimini yeniden gündeme getirdi
- İsrail saldırıları Suriye'nin Humus kentindeki birçok köprüyü hedef aldı
TT
Tayvan başka bir Ukrayna olmasın diye
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة