Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Adalet Arayışı: Modern Mısır'da Tıp, Hukuk ve Siyaset

Mısır, tarihin ilk dönemlerine taş işçiliği ve inşa alanında yarattığı harikalar ile girmiştir. Antik Mısır, ölümsüzlük arayışında ve ölüm gerçeğine meydan okumada diğer tüm medeniyetleri geride bırakmıştır. Firavunlar, ilk hayatlarını geçirecekleri bir saray inşa etmekle kalmamış, kendilerine ikinci kez hayata geldiklerinde dönüp oturacakları saraylar da yaptırmıştır. Elbette sonuç, peş peşe gelen canlıların reankarne olmayan ölülerden faydalanması olmuştur.
Modern Mısır, yani Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın Mısır'ı taşa değil insana değer vermiş, her şeyi bugünkü insan için yapmıştır.
Prof. Dr. Halid Fehmi 19. yüzyıldaki bu dönemi Daru’ş-Şuruk yayınevinden çıkan ‘Adalet Arayışı: Modern Mısır'da Tıp, Hukuk ve Siyaset’ kitabında bu konuyu anlatmakta.
Geçmişe yaptığı bu ilginç yolculuğunda Dr. Fehmi, el-Ayni Hastanesi de dahil olmak üzere birçok kaynaktan topladığı bir dizi belgeye ve araştırmaya dayanıyor. Oxford Üniversitesi'nde çalışmalarına devam eden Prof. Dr. Fehmi, daha sonra Mısır tarihinde Clot Bey olarak anılacak olan Fransız Dr. Antoine Barthelemy'nin oynadığı role odaklanıyor. Neredeyse Fehmi, Clot Bey’in oynadığı rolün bir başka Fransız olan Ferdinand de Lesseps'in Süveyş Kanalı'nın yapımında Hidiv İsmail ile birlikte oynadığı role benzer olduğunu söylüyor.
Mehmed Ali Paşa, yeni kurulan ordunun doktorlarının başına, hastalıkların askerler için savaşta aldıkları yaralardan daha ölümcül olduğunu söyleyen bu Fransız doktoru atamıştır. Yeni orduyu korumanın en iyi yolunun Avrupalılara güvenmek yerine yerel doktorlar yetiştirmek olduğunda ısrar ederek bir tıp okulu kurmuştur.
Ebu Zabel’de tıp okulunun kurulmasından 10 yıl sonra, Clot Bey, Mehmed Ali Paşa'ya bu eğitim hastanesinin Kahire'den çok uzak olduğunu ve hastaların buraya gelmesinin maddi açıdan kendilerine pahalıya patladığını söyler. Kısa bir tereddütten sonra Mehmed Ali Paşa, okulun Kahire'nin batısındaki Kasru’l-Ayni’ye taşınması için emir verir. 420 Mısırlı doktor mezun olduktan sonra Mısır'ın farklı bölgelerine dağıtılırlar. Hepsi salgın hastalıklarla, özellikle çiçek hastalığıyla mücadeleye katkıda bulunur. Mehmed Ali Paşa, sadece orduyu ve tıbbı modernleştirmekle kalmaz, Fransa'ya öğrenciler de göndererek İslami eğitim ve fıkıh ilmi hareketinin genişlemesini destekler. Yoksullar için ücretsiz tedavi sağlar. Bu da başlangıçta hastanede ihmalkarlık da dahil olmak üzere birçok soruna yol açar:
“Kasru’l-Ayni’deki halk hastanesi üç yıldır faaliyette ancak kabul edilemez bir durumda. Bakım ve onarıma ihtiyacı var. Söz konusu hastanenin bazı pencereleri düşmüş, kimilerinin camları kırılmış durumda. Bu, hastaları inciten büyük zararlara ve kısıtlamalara yol açıyor. Hastane bu şekilde istenmeyen bir halde olduğu sürece gerekli temizliğin yapılması mümkün değildir. Hastanenin fayanslarının çoğu kırılmış vaziyette. Hastane Başhekimi'ne bu konudaki son mektubumuzu beş ay önce yazdık. En nihayetinde uzmanlar gelip ölçümler yaptılar ancak sonrasında tüm bunlar, unutulup giden yığınla işin arasında kaldı.”
Clot Bey yazdığı bir başka mektupta Kasru’l-Ayni Hastanesi'ndeki iplerin kalitesinden de şikayet eder:
“Ameliyatlarda kullanılan dikiş ipleri, Kasru’l-Ayni Hastanesi’nin düzeltilmesinde oldukça önemli bir husus teşkil ediyor. İpler çürük kumaşlardan alındığı ve yeterli derecede steril olmadığı için oldukça kötü. Üzerinde kullanılacak yaraya zarar veriyor. El-Cihadiyye Divanı'ndan halk hastanesine verilen talimatın, hastanenin kullanılmış ve yarı kullanılmış kumaşları Eczacıbaşı’na teslim etmesi yönünde olduğu bilgisini aldık. Söz konusu Eczacıbaşı bunları Cerrahbaşı’na gönderiyor. Bu şekilde hasta için kullanılmadan önce ipler, hastane yönetmeliklerinin aksine dört elden geçiyor.”