Önümüzdeki birkaç gün Türkiye'de siyasi olarak belirleyici olacak.14 Mayıs'ta Türk seçmenler, meclisteki temsilcilerini ve yeni cumhurbaşkanını seçmek ya da mevcut Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı yeniden seçmek, Türkiye'de siyasi hiyerarşinin en tepesinde geçirdiği 20 yıla bir 5 yıl daha eklemek için sandıklara yönelecekler.
Batı medyasında seçimlerle ilgili çıkan haberler birbiriyle çelişiyor. Bazıları iktidar partisi olan AK Parti'nin milletvekili seçimlerinde diğer partilerin önünde olduğunu, aşırı milliyetçi ve dini partilerle kurduğu ittifakın meclisteki çoğunluğunu korumasının muhtemel olduğunu vurguluyorlar. Bazıları ise AK Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) oranlarının çok yakın olduğunu iddia ediyorlar.
Cumhurbaşkanlığı seçimi düzeyinde yapılan kamuoyu yoklamaları, CHP ve Millet İttifakı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın biraz önünde olduğunu gösteriyor. Çoğu siyasi analist, adaylardan hiçbirinin ilk turda oyların yüzde 50'sini alamayacağı konusunda hemfikir. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun 28 Mayıs'ta düzenlenecek ikinci tura kalacaklarını tahmin ediyorlar.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 4 kişi aday oldu. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Muharrem İnce ve Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan var. Gelgelelim basında çıkan haberler iki adayın, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun arasındaki rekabete odaklanıyor. 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı olan Muharrem İnce, Erdoğan’a karşı kaybetmişti. Partisinden ayrılan İnce şimdi seçimlerde bağımsız aday olarak yarışıyor.
Toplam nüfusu 85 milyon olan Türkiye’de, seçimlerde oy kullanacak seçmen sayısı yaklaşık 60 milyona ulaşıyor. Bunlar arasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan döneminde doğan genç kuşağı temsil eden 5 milyon seçmen ilk kez oy kullanacak. Türkiye nüfusunun yüzde 18'inin Kürtlerden oluştuğunu ve siyasi olarak üçüncü büyük siyasi grup olan HDP (Halkların Demokratik Partisi) tarafından temsil edildiklerini not etmek önemli. Bunların oyları kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gitmeyecek. Zira bilindiği üzere partinin lideri Sayın Selahattin Demirtaş 2016'dan beri teröre destek suçlamasıyla Türkiye hapishanelerinde yatıyor. Kendisi bir insan hakları avukatı ve daha önce seçimlerde iki kez Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yarıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ona terörist diyor. 2020'de Türkiye, Avrupa Mahkemesi'nin onu serbest bırakma kararını görmezden geldi. HDP’nin parti olarak seçime girmesine izin verilmediğine ve bu nedenle milletvekili adaylarının seçilmeleri halinde Yeşil Sol Parti çatısı altında meclise gireceklerine dikkat çekelim. Kamuoyu yoklamaları, partinin toplam oyların yüzde 12'sini alacağını öngörüyor.
Kurulacak seçim sandıklarının sayısı 786 bine ulaşıyor. Elbette şubat ayının ilk haftasındaki depremden etkilenen bölgelerin sakinleri göç ettikleri için buralarda sandık kurulamayacak. Türkiye dışında 3 milyondan fazla Türk seçmeni, çeşitli Türk büyükelçilik ve konsolosluklarında bulunan 4 binden fazla sandıkta oy kullanmaya başladı. Son zamanlarda Batı’da çıkan haberlere göre Almanya, Türkiye'nin ülkedeki sandık sayısını 16'dan 26'ya çıkarmaya yönelik talebini reddetti. Alman yetkililer talebi reddetmelerini güvenlik nedenlerine bağladılar. Ancak diğer yandan Alman hükümeti, oy kullanma merkezlerinin sayısının 13'ten 16'ya çıkarılmasına izin verdi. Almanya, 3 milyon Türk ile en büyük Türk toplumuna ev sahipliği yapan bir ülke. Ancak bunların sadece yarısı Türk pasaportu taşıdıkları için oy kullanabilirler. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 65'ten fazlası Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy vermişti. Bu nedenle Alman makamlarının Türkiye’nin talebini kabul etmemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı düşmanca bir tavır olarak değerlendirildi.
Mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini devirmek amacıyla ilk kez birleşmiş bir muhalefetin karşısında buldu. Alevi azınlığa mensup ve CHP’nin lideri olan 74 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde sosyal demokrat, dindar ve milliyetçi 6 parti bir ittifak oluşturdu. Muhalif Millet İttifakı, HDP’nin varlığının aşırı milliyetçilerin onlara karşı terörü destekledikleri şeklinde kampanyalar düzenlemelerine yol açmasından kaçınmak için partinin ittifaka katılmasını reddetti.
Türk ve Batılı yorumculara göre yaklaşan seçimler Türkiye'nin kaderini belirleyecek. Seçimlerin sonucu, kime oy vereceklerine henüz karar vermemiş seçmenlerin- yaklaşık olarak yüzde 10-15'ine- bağlı. Muhalefetin kazanma şansı da uzak bir ihtimal değil. Birçok yorumcu Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu'nun ilk turda adaylar arasından birinci çıkacağına, Erdoğan'ın ondan sonra ikinci sırada olacağına inanıyor. Türk seçmeni bu kez Erdoğan dönemini sonlandırıp, Erdoğan sonrası dönemin temellerini atacak mı?