Avrupa'nın Libya'ya hava yolu seyahat yasağıyla geçen on sıkıntılı yıldan sonra, Bayan Giorgia Meloni liderliğindeki İtalyan hükümeti surda ilk gediği açmaya karar verdi. 9 Temmuz 2023 tarihine denk gelen geçtiğimiz Pazar günü birdenbire İtalyan havayolları üzerindeki yasağı kaldırarak havalimanlarını Libya havayollarına açmaya karar verdi. Eylül ayında Libya vatandaşları çeşitli Libya havalimanlarından doğrudan İtalya'ya seyahat edebilecek.
Avrupa Birliği (AB) üyesi Malta'nın bir Libya havayolu şirketinin kendi havaalanına iniş yapmasına izin verdiğini not etmek önemli. Şirket haftada iki uçuş gerçekleştiriyor. Ancak uçuşlar sadece business class için. İtalya'nın kararı ise tüm Libya ve İtalyan havayollarına uygulanan hava ambargosunu tamamen kaldırıyor.
Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, sosyal medya hesaplarından gelişmeleri tüm inceliğiyle anlattı. İtalyan hükümetinin 10 yıldır devam eden hava ambargosunun kaldırıldığını kendisine bildirdiğini duyurarak vatandaşlara müjdeli haberi iletti.
İtalya’nın kararı, UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin kritik bir anda ve 2020'de iktidara geldiğinden beri rakiplerine ve düşmanlarına attığı gol listesine eklenen bir başka gol. Siyasi goller atmak, seçmenler arasındaki popülaritesinde zorunlu olarak bir artışa yol açar. Başarılarının ilki ve en önemlisi, can çekişmekte olan elektrik sektörüne yeniden hayat vermek ve Libya'nın tüm bölgelerindeki elektrik kesintilerini durdurmak oldu. Diğer bir başarısı ise bankacılık sektöründe likidite sağlamaya çalışarak elde edildi. Ayrıca emeklilerin, öğretmenlerin ve hemşirelerin maaşlarına zam yapılacağını açıkladı. Trafik sıkışıklığından kurtulma umuduyla, özellikle başkent Trablus'ta yeni yolların inşası alanındaki başarılarından bahsetmiyorum bile. Bütün bunlar üç yıldan az bir sürede başarıldı. Doğru an geldiğinde ve cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasına karar verildiğinde Dibeybe, sahada gerçekleştirdiği tüm proje ve hizmetleri içeren uzun bir liste ile diğer tüm cumhurbaşkanı adaylarından ayrılacaktır.
İtalyan hükümetinin hava ambargosunu kaldırması, kaçınılmaz olarak, İtalyan havayollarını ganimeti tekelleştirmekten mahrum bırakmak amacıyla diğer Avrupa ülkelerini de aynı adımı atmaya teşvik edecektir. Dolayısıyla yakın zamanda AB ülkeleri tarafından Libya'ya yönelik hava ambargosunun kaldırıldığının duyurulmasını bekliyorum.
İtalya, birçok krizine rağmen, bazılarının düşündüğü gibi Avrupa-Batı zincirinin en zayıf halkası değil. Bayan Meloni'nin hükümeti, kısa hükümdarlığına rağmen, güvenilirliğini hızla sağladı. Meloni’nin özellikle yasadışı göçü durdurmak için Kuzey Afrika ülkelerindeki hareketleri, müzakereler yoluyla elde edilenler, Libya'ya uygulanan hava ambargosunun kaldırılmasının rastgele bir karar olmadığını teyit ediyor.
Bir yandan Dibeybe önemli bir tur daha kazandı ve ülkenin sorunlarına çözüm bulmak için güvenilebilecek bir başbakan ve devlet adamı olarak güvenilirliğini artıracak olağanüstü bir gol attı. Daha da önemlisi yaptıkları, onu cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturma hayaline bir adım daha yaklaştırıyor. Dolayısıyla Sayın Dibeybe'nin İtalya’ya ne ödediği veya bunun karşılığında Libya'nın ne ödeyeceği konusu üzerinden bir şekilde spekülasyon yapılabilir.
İtalyan kararının gerekçelerinin ilk okuması, bizi İtalya'nın Libya'da siyasi ve ekonomik düzeylerde nüfuz için uluslararası rekabet yarışındaki varlığının ve yarışta üst düzey bir rütbeye sahip olmasının önemi ile ilgili bir noktaya götürüyor.
Bir diğer soru ise şu: İtalya Başbakanı hava ambargosunu kaldırma kararını Brüksel ile istişare ederek mi aldı? Yoksa bu, İtalyan ulusal çıkarları ve hesapları tarafından dikte edilen tek taraflı bir karar mıydı?
Şimdiye kadar Brüksel'den İtalya'nın hamlesini destekleyen ya da kınayan bir tepki gelmemesi, İtalya'nın kararının UBH hükümetiyle mutabakat içinde ve her iki tarafın da çıkarlarına hizmet edecek şekilde alındığı yönünde spekülasyonlara yol açıyor. AB başkanlığının Brüksel'deki tepkisini karakterize eden sessizlik, memnuniyet anlamına gelebileceği gibi aynı zamanda Roma'nın kararını verdiği (Libya'daki çıkarlarını koruyacağı ve pekiştireceği) ve Brüksel'e fırsat bırakmayacağı anlamına gelebilir.
Roma ilk adımı attı. Peki Avrupa başkentlerinin hangileri onu takip edecek ve sıralamada ikinci olacak? Olayla ilgili okumam doğruysa, Paris hükümeti -içeride yaşadığı sorunlara rağmen- yanıt vermekte gecikmeyecektir.
Asıl önemli olan, Sayın Abdulhamid Dibeybe'nin bunu başararak, Libya'da daha önceki tüm hükümet başkanlarının başaramadığını başarmış ve Libyalı seçmenler nezdindeki popülaritesini artırmış olmasıdır. Dibeybe, Cumhurbaşkanlığı için kendisini rakiplerinden ayıran farkı daha da genişletti.