İngiltere'deki mahkeme, dünyaca ünlü oyuncu ve yıldız Kevin Spacey'i kendisine yöneltilmiş cinsel saldırı suçlamalarından akladı ama bu yeterli mi?
Spacey, İngiliz mahkemesinden çıkan beraat kararının ardından gözyaşı döktü. Bir hayran kitlesine sahip olan Spacey, 2017’de ünlü “MeToo” hareketinden beri bu suçlamalar nedeniyle avukatının ifadesine göre işsiz kaldı ve Hollywood'dan dışlandı. MeToo, kadınların ve bazen de genç erkeklerin bu etiketi paylaşarak maruz kaldıkları taciz veya tecavüz olaylarını anlattıkları bir hareketle ilgili. Bu ünlü etiketin paylaşımını bir suçlamalar seli izlemişti.
Amerikalı yıldızın kazandığı Oscar ödülleri, sosyal medya mecralarında maruz kaldığı şiddetli saldırı karşısında ona yardımcı olmadı. Kevin Spacey peşinen mahkûm edildi ve hatta bir cinsel taciz "ikonu"na dönüştürüldü. İddialar sosyal medya mecralarıyla sınırlı kalsaydı belki bu durumla baş edebilirdi ama dijital dünyada yaşananlar gerçek dünyaya taşındı. Avukatının açıklamasına göre Hollywood ve diğer uluslararası stüdyolar "işsiz" kalan Spacey’e kapılarını kapattı. Şimdi İngiliz yargısı tarafından aklanmış olduğuna göre - o kadar parlak bir şekilde aklanmamış ve küçük lekelerle gölgelenmiş olsa da - aktör mesleğini ve tam itibarını geri kazanabilecek mi?
Yıldızın Londra'daki duruşmasında hâlâ hayranlarının desteğini aldığını ve kitlelerin beğenisini yeniden kazanmayı başaracağını söyleyenler var.
Dahası Spacey, haziran ortasında Alman Die Zeit gazetesine verdiği bir röportajda, Londra'da suçlamalardan aklandıktan sonra onunla çalışmaya istekli insanlar olduğunu bildiğini vurguladı. Dolayısıyla İngiliz mahkemesinin kararından sonra yapımcılar, bazı uzman gözlemcilere göre onunla çalışmaya devam etmek için kararı bir gerekçe olarak kullanabilirler.
Kevin Spacey aklanmış ve alnı açık bir şekilde işine geri dönecek mi dönmeyecek mi, buradaki mesele o değil. Asıl mesele, Spacey’in başına gelenleri, sosyal medyadaki "paralel dünya"nın gerçek dünya üzerindeki etkisinin parlak bir örneği olarak ele almak.
Kişilikleri öldürme, suçlamaları yayma ve gerekli görüntüyü çizme hızı her düzeyde şaşırtıcı ve tehlikeli. Hiç kimse sosyal medya “hikayelerini” doğrulamak için sabır, hoşgörü, dürüstlük ve dikkate sahip değil.
Tek yapmanız gereken birkaç kısa satırı yaymak. Bunlara resim ve grafikler, ses efektli kısa bir video eşlik eder ve çarpıtılmış bilgiler doldurulursa daha da iyi. Böylece propaganda ordusu, retweetler ve beğenilerle birlikte istenilen süreç başlatılabiliyor. Ondan sonra olanlar oluyor.
Geçmişte, şair Lebid bin Rabia’nın asılsız suçlamalarla itibarını karalamasından sonra, Rebi bin Ziyad şairin hakkındaki yalanlarına inanmamasını istediğinde, Hire Kralı Amr bin Hind kendisine şöyle demişti:
Doğru da yalan da olsa söylenen söylendi
Söylenen bir söz için özrün nedir?!
