BRICS Zirvesi'nde Güney Afrika Devlet Başkanı'nın "Biraz sonra uzay aracınızın aya inmesi vesilesiyle sizi kutlayacağız" sözleriyle Hindistan Başbakanı'nı tebrik etmesi, zamanlama açısından tesadüf değildi. Hintler mesajlarını dünyaya iletmek için bu günü ve saati özellikle seçtiler. O mesaj da şuydu; ‘bugün sadece nüfus sayısı açısından değil, Hintlerin yapabilecekleri açısından da büyük bir ülkeyiz.’
Narendra Modi, Hindistan'ı dünyada aya araç gönderen dördüncü ve güney kutbuna ulaşan ilk ülke yaptığı için gururla doluydu. Ülkesi küresel üstünlüğe giden uzun yolu hızla kat etti. Nüfusunun yarısının tuvaletten yoksun olduğu bir ülkenin aya kendi başına ulaşması çelişkili görünebilir. Ancak bu, Çin'in, Rusya'nın ve Batı'nın başarılarından farklı olan Hindistan'ın başarı öyküsüdür.
Hindistan yönetimi çalışmalarını tuvalet inşa etmekle, ülkenin İngiliz sömürgeciliği döneminde inşa edilen raylı sistemlerinde yer bulamayanlara ulaşım, yollarda uyuyan on milyonlarca kişiye ise barınma hizmeti sağlamakla sınırlayabilirdi.
Hindistan, kalkınmasının tüm cephelerde, eğitimsel gelişimde ve bilimsel yeterlilikte olmasını seçti ve aynı zamanda evlatlarını ABD’deki modern teknolojik devrimin liderleri yapan teknolojiye odaklandı.
Hindistan'ı BRICS konferansında ve aracının aya inişini izleyen tüm dünyada parlak bir örnek haline getiren nokta, bütün parasını bölgeyi tehdit edecek füzelere ve askeri amaçlı nükleer projelere harcayan komşusu İran gibi yapmayıp, füzelerini uzaya nüfuz etmek ve ayı kolonileştirmek için geliştirme yolunu seçmesidir.
Hindistan bir yandan bir üçüncü dünya ülkesini yaşamın en temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir ülke olması için inşa ederken, diğer yandan dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olmak için çabalıyor.
Modi iki yıl önce neyi kutlamıştı? "60 ayda 600 milyondan fazla insana hizmet edecek 110 milyondan fazla tuvalet inşa ederek dünyayı şaşırttık" diyerek hükümetinin inşa ettiği tuvaletlerle övünmüştü. Bugünse Modi, Hint bilim adamlarının aya uzay aracı gönderebilmelerini kutluyor. Bir önceki deneme başarısız olduğunda da umutsuzluğa kapılmamıştı. Bugün Hindistan dünyanın altıncı büyük ekonomisi ve 2050'de de üçüncü olmayı hedefliyor.
Hindistan'ın deneyimi, geçmişte uzay için yarışan ABD ve Rusya'nın deneyiminden farklı. İki ülke de bu yarışa girmeden önce medeniyette bir asırlık ilerleme kaydetmişti, oysa Hindistan 20 yıl önce sıralamaların en altındaki fakir bir ülkeydi.
Uzay yarışının bir bölümü ulusal gurur ve ülkenin dünyadaki değerini artırmaktır, ancak büyük bir bölümü ülkenin bilimsel gelişiminin yansıması ve geleceğe yönelik umutlarının ifadesidir. O umutlardan biri de insanların geniş uzayda dünyanın sorunlarına çözüm aramasıdır. Nitekim Amerikalılar uzun bir aradan sonra Ay’a gitme programlarını yeniden başlatmaya karar verdiler ve iki şirket yeniden Ay'a gitmek için yarışıyor. Çin ve Rusya'nın yanı sıra, geçtiğimiz Nisan ayında bir deneme gerçekleştirip başarılı olamayan ve yeni bir deneme için çalışan Japonya da var. Bilimsel olarak ileri düzeyde olan İsrail, son denemesinde başarısız oldu ve bir daha da denemedi.
Hindistan ve bilim insanlarını, bu yönelim, gelişim ve aya ulaşma başarısı için selamlıyor ve tebrik ediyoruz.
