Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Dönüşü olmayan çıkış

Bir Lübnanlı, genç bir adam olarak ülkesini terk eder, sonra ona özlem duyar ve bir yetişkin olarak ülkesine geri döner. Gençlik ve yetişkinlik arasında dünyanın tüm topraklarını tanır. Dünyanın dört bir yanındaki havaalanlarına ve limanlara ulaşır, trenlere biner. Sanki gitmek ya da dönmek için evinin eşiğinden geçiyormuş gibi… İyi tanımadığı ve tanımak için zamanının olmadığı tek ülke, 10 bin kilometrekareden daha büyük olmayan kendi küçük ülkesidir.

Mevcut savaş bize Lübnan'ın dört bir tarafı hakkında ne kadar cahil olduğumuzu gösterdi. Örneğin ben, ülkenin kuzeydoğusu dediğimizde hangi bölgeleri kastettiğimizi bilmiyorum. Amerika ya da Avrupa'nın herhangi bir havaalanına iner inmez kiralık bir araba alıp kullanmama rağmen tüm şehirlerinden ve köylerinden bihaberim.

Bugünlerde sabah akşam İsrail bize unutulmaz coğrafya dersleri veriyor. Bilmediğimiz köyleri tek tek sayıyor ve sahiplerine evlerini derhal boşaltmaları çağrısında bulunuyor, çünkü onları bombalayacak. Bir kez bile sözünden dönmedi.

Gülleri teker teker yıktı, aileleri aile aile yerlerinden etti ve bazılarını teker teker öldürdü. Bütün bunlar aceleyle yapıldı, cenaze törenleri için zaman bırakılmadı ve gazeteler ölüm ilanlarını duyuramadı. Çünkü cenaze törenlerine izin verilmeden ölüme izin veriliyor.

Coğrafya da tarihten daha az üzücü ve acımasız değil. Bugün İsrail, kurbanlarının ve şehitlerimizin isimlerini koyu kırmızı mürekkeple yazıyor. Böylece onların rengi yasımızın rengi haline geldi ve bütün bir ülkenin haritasına yayıldı. Görünüşe bakılırsa bu hiç de zor değil. Zira bir elmas kâse gibi hayallerin ve sahiplerinin cesetleriyle doldu.

Sefillerin en büyük ve tek hayali, geçmişte zenginlik, yeterlilik ya da toplayabildiklerini aramak için gönüllü olarak terk ettikleri bu küçük ülkeden uzaklaşmak ve geri dönüp Lübnan dağlarında ve nehir kıyılarında tadını çıkarmak.

Dönecek evleri yok, duvarları kül gibi dağılıyor. Molozlar çocukluk fotoğraflarını, tarlaları ve düğünleri gömdü.

Bütün bunlar bu büyüklükte bir ülke için çok fazla… Özellikle de komşu ülkelerden Lübnan'a gelenler burayı kalıcı bir yuva olarak kullandıkları için çok fazla.