Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni
TT

Trump'ın Kanada ve Grönland için planı ne?

Beyaz Saray mutfağında Kanada ve Grönland'ı ilhak etme talebinin ardında bir bit yeniği var. ABD'ye siyasi ve coğrafi olarak en yakın ülke olan Kanada'nın Başbakanı Justin Trudeau, ABD Başkanı Donald Trump'ı ülkesini ele geçirmek için ekonomisini çökertmeye çalışmakla suçluyor. Danimarka, “Trump Grönland'ı istiyor ve biz buna boyun eğmeyeceğiz” diyor.

Oval Ofis'te sıkışıp kalan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, şimdi Ukrayna'nın neyi verip neyi alacağı konusunda pazarlık yapıyor.

Basit açıklamalar, Trump'ın bir şovmen olduğu, ilgi odağı olmayı sevdiği ya da federal hükümeti bozarken Amerikalıların dikkatini dış meselelerle dağıtmak istediği yönünde. Ancak bu doğru değil.

Trump'ın izini sürmek, vatandaşlarına seçimlerde vaat ettiği, duvarlara ve tişörtlere yazdığı ve seçimlerde yükselttiği ‘Amerika'yı Yeniden Büyük Yap’ (Make America Great Again) sloganını yansıtan devasa bir proje üzerinde çalıştığını gösteriyor. Ben bir komplo teorisyeni değilim ve bunu tembel insanların dünyada anlayamadıkları şeyleri açıklamak için kullandıkları bir yol olarak görüyorum. Ancak bana öyle geliyor ki Trump'ın, ABD'nin kurulduğu, Güney'in ilhak edildiği ve bugün bildiğimiz büyük bir ülke haline geldiği dönemin lideri olan George Washington gibi, ABD tarihinin en büyük başkanı olma hırsına tercüman olan bir projesi var.

Trump, Kanada ve Grönland'ı ilhak etme ya da onlarla birleşme arzusunu ortaya koydu. Peki bunu yaptığını varsayarsak, ne olacak?

Haritaya bakın. Kanada’nın yüzölçümü ABD'den biraz daha büyük, yaklaşık on milyon kilometrekare. Grönland ise iki milyon kilometrekareden fazla yüzölçümüyle dünyanın en büyük adası.

Her ikisinin de yüzölçümünü alırsanız, ABD bugün olduğundan iki kat daha büyük, yaklaşık 22 milyon kilometrekare olurdu. ABD, Rusya'dan daha büyük ve rakibi Çin'in iki katı büyüklüğe sahip olacak!

Mesele sadece büyüklükle övünmekten ibaret değil. Üç ülkeyi bir araya getirmek ABD'ye daha fazla ağırlık ve jeopolitik derinlik kazandırmanın yanı sıra muazzam bir ekonomik değer de sağlıyor.

Elbette Trump'ın siyasi olarak başarısız olması halinde Kanada ve Grönland'ı silah zoruyla ele geçirme niyetinde olduğunu söylemek pek çok açıdan mümkün değil.

Hırslı Trump, güç kullanacağını söylemedi ve açıklamalarına göre güç kullanma niyetinde de değil. Ancak hatırı sayılır bir Makyavelizm sergiledi. Grönland'ı satın alacağını ve unutulmuş sakinlerini Danimarka'dan ayrılmak için oy vermeye ikna edeceğini defalarca ima etti.

Kanada'ya gelince, bu en büyük ödül. Trump zaten şansını Trudeau ile denedi ve Kanada halkına doğrudan hitap ederek birlik çağrısında bulundu, ancak bu yankı bulmadı. Şimdi de Trudeau, Trump'ın Kanada'dan yapılan ithalata uygulanan gümrük vergilerini arttırarak, daha sonra Kanada'yı ilhak etmek için ekonomisini çökertmeye çalıştığını söylüyor. Bu doğru olabilir, ancak anayasa referandumundan sonra yasal bir ilhak olacak. Kanada'nın komşusunun pazarına bağımlı olduğunu, ihracatının yüzde 75'inin ABD'ye yapıldığını ve milli gelirinin yaklaşık dörtte birinin buradan geldiğini unutmayalım.

Ekonomilerini durgunlukla ve hükümetlerini iç sorunlarla tehdit eden benzeri görülmemiş gümrük vergileriyle şok ettiği Avrupalı müttefiklerine ne demeli? Onlara gümrük vergileri konusunda aynı şekilde davrandığına dair ikna edici bir argümanı var. Yayılmacı projelerine ve düşmanları Rusya ile yakınlaşmasına karşı çıkabileceklerinden bahsetmiyorum bile. İşte bu noktada ticari pazarlık devreye giriyor.

Son engel rakipler. Birlik ya da uzlaşmaya dayalı genişleme fikri, Rusya ve Çin tarafından tehdit olarak görülecek. Ukrayna, Gürcistan, Bosna Hersek gibi NATO ve Avrupa Birliği'ne (AB) katılmak isteyen ancak Rusya'yı kızdırmamak için dahil edilmeyen Doğu Avrupa ülkeleri var. Dolayısıyla dostane genişleme, misilleme yapmamaları ve ellerini dünya haritasına uzatıp istediklerini ele geçirmemeleri için rakiplerle anlayışlı olmayı gerektirir. Aksi halde büyük savaşlar patlak verir.

Bu sadece bir hipotez. Ben Trump'ın ya da arka plandaki danışmanlarının dünyadaki diğer jeopolitik yerleşimlere ulaşmayı gerektirecek ‘dostane coğrafi genişleme’ başlıklı bir stratejiye sahip olduğuna inanıyorum. Grönland'ın deniz komşusu olan Rusya ile varılacak bir mutabakat, Trump'ın Ukrayna'nın yaklaşık yüzde 20'sini Ruslara bırakmayı kabul etmesi için Ukrayna nezdinde sarf ettiği çabaları haklı çıkaracaktır. Bu çözüm bir yandan savaşı ve kayıpları sona erdirirken, diğer yandan da dostane Amerikan yayılmacılığının sonraki adımları için Moskova'yı yatıştırıyor.

Bazıları buna sömürge komplosuna benzediği ve sömürgeciliği uyandırabileceği için karşı çıkacak. Tarihsel olarak ABD bir sömürgecidir ve Wilson İlkeleri olarak bilinen ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın sömürgecilikten arındırılması çağrısında bulunan ilkelerle buna karşı mücadele eden de kendisidir. Müttefikleri İngiltere ve Fransa'ya Arap bölgesi de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki sömürgelerini terk etmeleri için baskı yapan Washington'du.