Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

İran'daki İsrail sabahından sonra ne olacak?

Yaklaşık 200 İsrail savaş uçağı, önemli miktarda delici mühimmat, karada tehlikeli operasyonlar ve onlarca şaşırtıcı askeri, güvenlik ve teknik istihbarat detayıyla İsrail cuma günü şafak vakti verdiği sözü yerine getirdi. İran nükleer programını, füze kapasitesini ve İran’ın askeri ve nükleer yetkililerini hedef alma tehdidini gerçekleştirdi.

Biz ve tüm dünya, bu korkutucu İran-İsrail sabahı karşısında hâlâ şaşkın ve dehşet içindeyiz. Eski zamanlarda Araplar, sabah aniden başlatılan savaş hakkında “falanca falancaya iyi sabahlar diledi” derlerdi. Kuran-ı Kerim'de ise “uyarıya kulak asmayanların hali, sabahı ne kötü olur” denmektedir.

İran nasıl, ne şekilde ve ne ölçüde yanıt verecek? Trump yönetimi ile Hamaney'in adamları arasında devam eden müzakerelerin geleceği nedir?

Önümüzdeki pazar, Steve Witkoff ve Abbas Arakçi arasında Umman Sultanlığı'nda yapılacak müzakere turu sırasında İran'ın kesin yanıtını vereceği gündü. Bu yanıtın kaderi ne olacak?!

ABD Başkanı Donald Trump, birkaç gün önce bir podcast röportajında, İran'ın yanıtı konusunda iyimser olmadığını söylemişti. Bu, dün sabah yaşananlara bir gönderme gibi görünüyor.

Wall Street Journal, Trump'a büyük İsrail saldırısından önce ABD'ye ne tür bir bilgilendirme yapıldığı sorulduğunda, telefonla verdiği röportajda “Bilgilendirme mi? Bilgilendirme yapılmadı, ancak ne olduğunu biliyorduk” dediğini aktardı.

Gazete, Trump'ın operasyonu “çok başarılı bir saldırı ve başarı ifadesi onu tanımlamakta mütevazı kalır” diye nitelediğini yazdı. Daha önce, ABC News ile İsrail saldırısı hakkında yaptığı bir röportajda “Bence mükemmeldi. Onlara bir fırsat verdik ve bunu değerlendirmediler. Çok sert bir darbe aldılar” dedi. Truth Social adlı platformundan yaptığı paylaşımda şunu da ekledi: “İran, her şeyi kaybetmeden önce ve bir zamanlar İran imparatorluğu olarak bilinen devleti kurtarmak için anlaşmaya varmalı.”

İsrailli bir askeri yetkili, İsrail'in “onlarca” nükleer ve askeri hedefi vurduğunu belirtti. Fransız haber ajansı ise İran'ın birkaç gün içinde 15 nükleer bomba üretmeye yetecek kadar malzemeye sahip olduğunu belirtti.

Burada daha önce de gündeme getirilen temel soru şu: İran'a karşı bu yeni operasyonların amacı İran rejimini “sonlandırmak” mı, yoksa daha ileri gitmeden ona “boyun eğdirmek” mi?

Bu soruya verilecek cevabın ışığında, gelecekteki olayları ve Ortadoğu ülkelerinin bu hedefe nasıl tepki vereceğini hayal edebiliriz.

Dahası amaç yalnızca İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek ve füze pençelerini sökmek olsa bile, şu anda İran'da yürürlükte olan programa alternatif bir siyasi program olmadan, bu operasyonların istenmeyen yankılara ve etkileşimlere sahip olmayacağının bir garantisi var mı?

Kısacası, herhangi bir yeni devrimci siyasi sonuç olmadan İran'a karşı düzenlenen niteliksel askeri operasyonlarla mı karşı karşıyayız?!

Göreceğiz…