Emel Musa
Tunuslu şair ve yazar
TT

Kazanan yok, kaybeden yok

Kral 6. Muhammed'in geçtiğimiz günlerde tahta çıkışının 26. yıldönümünde yaptığı konuşmanın içeriğinin, yalnızca Fas için değil, aynı zamanda Cezayir-Fas ilişkileri ve Mağrip bölgesi için de özel ve çok önemli bir mesaj olduğu herkes tarafından anlaşılıyor. Cezayir ile ilişkilere dair doğrudan ve açık mesajların önemi, mevcut siyasi bağlam, Ortadoğu'da meydana gelen değişimler ve bunların Mağrip bölgesindeki olası değişimler üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulduğunda daha da artıyor.

Konuşmanın içeriğinin hızlı ve öz açıklaması kendisinin olumlu, diplomatik, zekice ve bilgece göründüğüdür. Bu konuşmada Fas, Cezayir'e elini uzatıyor ve mevcut sorunları, anlaşmazlıkları çözmek için açık ve kardeşçe bir diyalog çağrısında bulunuyor. Konuşma, iki ülke arasındaki tarihi, coğrafi ve kültürel bağları, ortak çıkarlar elde etmek ve zorlukların üstesinden gelmek için dayanışma ihtiyacını hatırlatmayı da ihmal etmiyor.

Aynı içerik daha önce de son olarak 2021'de benimsenmişti. Ancak, bu çağrıyı tekrarlayıcı olduğu gerekçesiyle küçümsemenin tamamen akılsızca olduğuna inanıyoruz, özellikle de dünyanın siyasi olarak hızla değiştiği ve her konuşmanın içeriğinin imalarını, zamanlamasını ve anlamlarını belirlediği kendi bağlamı olduğu göz önüne alındığında.

Bu nedenle, Kral 6. Muhammed'in mesajlarını yorumlamak için dikkate alınması gereken yeni unsurlar var. Bunlar bölgenin istikrara kavuşması, ilerleme ve kalkınmaya doğru ilerlemesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyorlar.

Konuşma aynı zamanda bilgece, sakin ve olumluydu, bu da ciddiyetini artırıyor ve mesajlara, mesajdan önce bağlamı yakalayan siyasi bir farkındalıkla yaklaşmayı gerektiriyor.

Burada, konuşmanın Fas'ı iddialı, yükselen bir ülke olarak tanımladığı ve yakın çevresine açılma arzusunu dile getirdiği gerçeğini gözden kaçırmamalıyız. Dolayısıyla uzanan el, iddialı, yükselen bir ülkenin elidir. Bu tanımlama, mesajlar ve Fas'ın uzattığı elin kapsamını ve talep ettiği açık, doğrudan ve kardeşçe diyalogdaki konumunu belirleme açısından oldukça zengindir.

Gerçek şu ki, Şubat 1989'da Arap Mağrip Birliği'nin kuruluşunun duyurulmasına rağmen, bu birlik sadece kağıt üzerinde ve kuruluşundan bu yana klinik olarak ölü kaldı. Oysa bölgenin buna acil ihtiyacı var. Tunus ve Libya liderlerinin bu yöndeki tüm çabaları sekteye uğratıldı. Dahası biz burada iki büyük güç olan Fas ve Cezayir arasındaki anlaşmazlıktan ve bu anlaşmazlığın Mağrip halklarını ekonomik birlikten, kalkınmadan ve birleştirici güçten mahrum bıraktığı gerçeğinden bahsediyoruz.

Fas Kralı'nın tahta çıkışının yıl dönümünde yaptığı konuşmada dikkat çeken nokta, uzatılan elin açık ve doğrudan ifadelerle yeni bir esneklik duygusu taşıdığıdır. Kral, Fas'ın ne kazananın ne de kaybedenin olmadığı uzlaşıya dayalı bir çözüm için çalışmaya, bunu müzakere etmeye hazır olduğunu belirtti. Fas'ın müzakere etmeye istekli olduğu çözümün herkesin itibarını kurtaracak bir çözüm olduğunu ifade etti.

Gerçek şu ki, yeni mesajlar iki ülke arasındaki yaklaşımda eşi benzeri görülmemiş bir esnekliği ifade ediyor. Bu bağlamda, Fas'ın son yıllarda Batı Sahra sorunundaki tutumu konusunda uluslararası destek topladığını da belirtmek gerekir. Sayıları otuzu aşan bu ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İspanya, Portekiz ve İngiltere'yi sayabiliriz. Konuşmanın özellikle Cezayir ile ilişkiler ve Cezayir'e uzatılan el ile ilgili kısmının, dünyaya Fas'ın anlaşmazlıklar yerine çözümler arayan, diyalog ve uzlaşmanın öncüsü, başka bir deyişle, radikal değil, uzlaşıya dayalı bir ülke olduğu imajını sunmayı amaçladığı açıktır. Bu, aslında Cezayir'in parlak bir gelecek inşa etmek için kendisi ile etkileşime girmesi gereken bir imajdır.

Cezayir'in Kral 6. Muhammed'in çağrısına karşılık vermesini ve böylece halklarımızın iyiliği, ilerlemesi ve kalkınması için bekleyen sorunlara bir çözüm bulabilmeyi temenni ediyoruz. Cezayir'in bu hazırlıkları kendi lehine kullanarak esnek, olumlu ve kararlı bir Cezayir imajını pazarlamasına olanak sağlayacak başka bir etkileşim biçimi yoktur. Siyasi açıdan Cezayir'in Fas'ın uzattığı ele en iyi yanıtı, uzatılan eli sıkmak, masaya oturmak ve diyalog kurmaktır. Bu siyasi olarak ilk adımdır ve bundan sonraki adım, her iki taraf için de bir sınav niteliği taşıyacak olan diyalog masası tarafından belirlenecektir.