Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Başarının beşiği Cidde öncesi

Aralarında Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinin de olduğu 40’tan fazla ülkenin ulusal güvenlik danışmanları düzeyinde temsilcilerinin katıldığı Ukrayna savaşı konulu Cidde İstişare Konferansı'na övgüler yağmaya devam ediyor.

Muhtemel çözümleri görüşmeyi amaçlayan bir istişare toplantısı olduğu için sonuç bildirgesi yayınlaması beklenmeyen konferans başarılı oldu. Suudi Arabistan bu toplantı için uygun zemin bulmayı başardığından, bir sonuç bildirgesi yayımlandı. Buradaki soru şu: Suudi Arabistan nasıl başarılı oldu?

Suudi Arabistan'ın başarısının nedeni, Suudi Arabistan'ın krize karşı olumlu ve tarafsız bir çizgi izlemesidir. Siyasette tarafsızlık biraz olumsuzdur, ancak Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi liderliği, Suudi Arabistan ile Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı arasında olumsuz bir bağ kurmaya çalışan yüksek sesli Batılı kampanyalara rağmen tarafsızlıkta başarılı oldu.

Suudi Arabistan, başından beri barış için arabulucu olduğunu kanıtlayınca başarılı oldu ve krizin tüm taraflarıyla eşit mesafede ilişkiler sürdürdü. Bu da Suudi Arabistan'ın tüm bu ülkeleri ve güçleri Cidde'de tek bir salonda toplamasını sağladı.

Bu, Suudi Arabistan'ın Ukrayna'daki savaş ile ilgili oylamadaki resmi pozisyonu ile başladı ve esirlerin serbest bırakılması için arabuluculuk çabalarıyla devam etti.

Ardından Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan'ı Kiev'e göndermesiyle dünyanın dikkatini çeken farklı Suudi Arabistan pozisyonu geldi. O ziyaretten itibaren dünya, tüm dünyayı tehdit eden bu ciddi krizin çözümünde Suudi Arabistan’ın olumlu rolünün farkına vardı.

Daha sonra Riyad'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı’nı Cidde'deki Arap zirvesine katılmaya davet etmesi ile Suudi Arabistan'ın en belirgin hamlesi geldi. O zaman Suudi Arabistan, Ukrayna krizine yönelik stratejik çizgisini ve katkı sağlayabileceği çözümleri gösterdi.

O zaman Suudi Arabistan, Ukrayna Cumhurbaşkanı’na, kendisine mutlaka düşman olmasalar da onu desteklemeyen taraflarla görüşme fırsatı sundu. Ukraynalıların ihtiyacı olan tek şey seslerini tüm dünyaya duyurmak, Cidde'deki Arap Zirvesi'nde de olan buydu.

Şimdi, BM’nin de aralarında olduğu 42 ülkenin ve tabii en önemlisi Çin'in katıldığı ulusal güvenlik danışmanları düzeyindeki istişare konferansında, Suudi Arabistan yine Ukraynalılara herkesin onları dinlemesi için büyük bir fırsat verdi.

​Daha önce barış için bir öneriler listesi sunmuş olmasına rağmen, Ukrayna krizinde Çin'in pozisyonu tabii ki “tarafsız” olarak nitelendirilemez. Ancak Çin'in katılımı önemliydi ve hatta Kopenhag konferansına katılmazken, Cidde konferansına katıldığı için daha da önemliydi.

Bu, Ukraynalılara mesajlarını doğrudan Çin'e ve diğer önemli ülkelere iletme fırsatı verdi. Nitekim Cidde Zirvesinde Ukrayna'yı temsil eden Andriy Yermak 30'dan fazla ülke temsilcisiyle ikili görüşmeler yaptı.

Bu nedenle ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin'in Cidde konferansına katılımını övdü. Zira Washington bunun Ukraynalılar ve ileride çözüme yönelik herhangi bir adımı garantilemek için taşıdığı önemin farkında. Çin'in kendisi de konferansı övdü ve gelecekteki istişare toplantılarına katılacağını duyurdu.

Dolayısıyla Cidde İstişare Konferansı, küresel ekonomiyi ve barışı tehdit eden bu savaşa bir çözüm bulmaktan ziyade, olası çözümlerin yolunu döşemek amacındaydı ve Suudi Arabistan uluslararası toplumun tanıklığıyla bunu başardı.

Bu, Suudi Arabistan tarafsızlığının olumlu olmasından, Suudi Arabistan'ın her konuda küresel bir rol oynamasından kaynaklanıyor. Bu apaçık durum, Suudi Arabistan'ın hem içeride hem de dışarıda Veliaht Prens liderliğindeki başarısının devamıdır.