Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Prigojin... Ölüme götüren bir cüret

Wagner lideri Yevgeniy Prigojin’in ortaya çıkıp Rusya’da kimsenin hayal edemeyeceği tüm yasakları sanki hesaba çekilmekten muafmış gibi çiğnediği dönemde, Rusya Devlet Başkanı’nın neden sessiz kaldığını artık biliyoruz.

Wagner lideri askeri yapılanmayı ve komutanları sürekli hedef alarak, onları ‘korkak ve hain’ olarak tanımlayarak ve askerlerden komutanlarına isyan etmelerini isteyerek, askeri müessese ve komutanlarının imajını ciddi şekilde zedeledi. Savaşçılarının cesetlerini kayıt altına alırken çılgına dönüyor ve daha fazla silah talep ediyordu. Ukrayna çamuruna saplanmışken, dünyanın en güçlü ikinci ordusunu sert dili ile en kötü döneminde eleştiri yağmuruna tutuyordu.

Prigojin’in Putin’in dikkatini adamlarının yaptığı hatalara çekmek ya da onun daha fazla gözüne girerek sarayın koridorlarındaki meşhur rekabet oyununda daha fazla yetki elde etmek istediği sanılıyordu. Ancak yanılmıştık. Zira daha sonra Prigojin’in aşırı hamaseti, Putin’i ‘Moskova’nın yaşlısı’ ve hiçbir şey bilmeyen ‘mutlu dede’ olarak tanımlamasıyla adeta küstahlık boyutuna vardı. Ardından adamlarıyla darbe girişimi yapıp Moskova’ya 200 kilometre uzaklıkta durdurulana kadar tuhaf bir 10 saatlik saldırı başlatarak büyük hata yaptı.

Darbenin planlı bir komplo ve Prigojin ile Kremlin arasında ordu komutanlarını sıkıştırmak için yapılan bir anlaşma olduğunu ya da Prigojin’i ekarte etmek veya içeride kontrolü sıkılaştırmak için onurlu bir çıkış yolu olduğunu söyleyenler, uçağının düşmesinin ardından verilecek cevabı artık biliyorlar. Bunu bir oyun olarak görmek zor; çünkü, zararı her türlü siyasi oyundan çok daha büyüktür. Bu, ilk önce Rusya Devlet Başkanı’nın imajını zedeledi, iktidar üzerindeki hakimiyetini zayıflattı ve ayrıca hapishanelerden gelen paralı askerlerle baş edemeyen ordunun itibarını büyük ölçüde zayıflattı.

Aslında bu, oldukça ileri giden, kırmızı çizgilerde nerede duracağını bilmeyen ve belki de güçlerinin aylarca süren çatışmalardan sonra Bahmut’ta elde ettiği stratejik zaferin kendisine dokunulmazlık kazandırdığına inanan Prigojin’in bir başka küstah hareketi idi. Prigojin, Putin’in “Yapılanlar hainliktir, milletin ve ülkenin sırtına indirilmiş bir bıçak darbesidir” ifadelerini kullandığı meşhur konuşmasını yaparken dahi kendisine cevap vermekten çekinmemiş ve “Başkan hata yaptı” demişti.

Prigojin’e sessiz kalınması ve ona tolerans gösterilmesi Putin istese bile bir seçenek değildi. Çünkü Prigojin’in karşısında sessiz kalmak, rejimin meşruiyetinin en önemli unsuru olup ne olursa olsun kimsenin karşı çıkamayacağı tam güç unsuruna darbe vurmanın yanı sıra başkalarını da onun adımlarını takip etme, belki de daha fazlasını yapma konusunda cesaretlendirirdi. Bir an için dünya, Rusya’nın sallandığını ve gücünün ve kurumlarının istikrarının, sanki zafer kazanmış gibi destekçileriyle tokalaşan eski bir aşçının tutuklanmadan hedef aldığı ve darbe yaptığı zayıf bir rejimin sahte yüzü olduğunu düşündü.

Hikaye artık bitti. Yanan uçağının gökten düşerek enkaza ve alev yığınlarına dönüştüğü sahneler ise geçtiğimiz aylarda bölümlerini takip ettiğimiz heyecanlı serinin izleyicileri için mantıklı bir son oldu. Kesinlikle uzun süre başka bir Prigojin görmeyeceğiz.