Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Babu’l Mendeb ve Ümit Burnu: Şaşkınlığa şaşırmak

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Aden Körfezi ve Babu’l Mendeb'teki deniz seyrüseferini Husi milisleri saldırılarından korumak için bir uluslararası deniz kuvveti kurulduğunu duyurdu. Böylece Amerikalılar ve uluslararası toplum, Husi'nin küresel ticarete tehdit oluşturduğunu “keşfetti”!

Hem ABD hem de Birleşik Krallık, Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırıları tehlikesi konusunda uyardı ve ABD Savunma Bakanlığı, Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarının küresel ticaret özgürlüğüne yönelik bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Bu arada Mısır Süveyş Kanalı İdaresi 17 Aralık'ta, 19 Kasım'dan bu yana 55 geminin rotasını değiştirerek Ümit Burnu'na yöneldiğini duyurdu.

Deniz ticaret yollarının kontrolü çok eski zamanlardan beri savaşların nedeni olmuştur. Aynı zamanda Güney Afrika'dan geçen Ümit Burnu Yolu da dahil olmak üzere tarihteki bazı önemli coğrafi keşiflerin de sebebidir.

Mayıs 2021'de Portekizli denizci Vasco da Gama'nın Ümit Burnu rotasını keşfederek Hindistan'a ulaşmasının 523. yıl dönümüydü. 1498 yılının Mayıs ayında gerçekleşen bu keşfin amacı, Avrupa ile Asya arasındaki deniz bağlantısı için Müslüman Memluk devletinin hakimiyetinde olan kara İpek Yolu ve Kızıldeniz Yolu'na alternatif bir yol bulmaktı.

Süveyş Kanalı'ndaki kazı çalışmalarının 1869 yılında tamamlanması, deniz taşımacılığı tarihinde devrim niteliğinde yeni bir başlangıçtı. Tarihte ilk kez iki deniz, Akdeniz ve Kızıldeniz, dolayısıyla Avrupa ve Asya birbirine bağlandı. Bu, Fransız mühendis de Lesseps tarafından planlanan ve Hidiv İsmail tarafından açılışı yapılan yapay bir su yoluydu.

Süveyş Kanalı tam yüklü halde toplam küresel tanker filosunun yüzde 60'ından fazlasına ve aynı zamanda kargo taşıma gemilerinin yüzde 90'ından fazlasına yetecek kapasitededir. Ayrıca tüm konteyner, araba ve genel kargo taşıyan gemileri de kapsayabilir.

Petrol, sıvılaştırılmış gaz veya diğer malları taşıyan bir ticari kargo gemisinin Arap Körfezi'nden Hollanda'nın Rotterdam limanına kadar olan yolculuğunu hayal edersek, bu gemi Kızıldeniz’in güneyindeki Babul Mendep’ten geçip, kuzeyindeki Süveyş Kanalı’na ulaştığında 6 bin 436 deniz mili yol kat etmiş olacaktır. Oysa bu gemi Ümit Burnu güzergâhını kullanırsa, bu yolculuk 11 bin 169 deniz miline çıkacak ve  daha yüksek nakliye maliyetleri, dolayısıyla mal vb. maliyetlerde de yükseliş anlamına gelecektir.

Dikkat edin, biz sadece yolculuğun uzunluğu açısından yüksek maliyetlerinden bahsediyoruz, Kızıldeniz'deki Husi korsanlığı gibi risklere karşı sigorta maliyetlerinden bahsetmiyoruz.

Her ne kadar Portekizliler, İslam dünyasının egemen olduğu geçitlerden geçmemek için Ümit Burnu Yolu'nu 500 yıldan fazla bir süre önce keşfetmiş ve bu keşiflerinden İtalyan Prenslikleri faydalanmış olsalar da söz konusu keşifleri, Süveyş Kanalı'nın kazılmasıyla bu rotanın yeniden canlılık kazanmasından açıkça görüldüğü gibi, Kızıldeniz üzerinden ulaşımın avantajlarının yerini alamadı.

Burada söylenmek istenen, Arap (Basra) Körfezi gibi Kızıldeniz'in de küresel ticaret seyrüseferinde vazgeçilmez olduğu ve “Devrim Muhafızları” tarafından yönetilen Husi çeteleri tehlikesinin dünya için bir sürpriz olmadığıdır. Peki, ABD Savunma Bakanı’nın şaşkınlıkla kaşlarını çatmasına ve kendisi ile birlikte dünyayı alarma geçirmesine neden olan yenilik nedir?