Vail Mehdi
TT

Şirketler, 2024'ün zorluklarıyla nasıl yüzleşecek?

Suudi ekonomisinin paydaşları sadece hükümet, vatandaşlar ve şirketler değil, bireysel ve kurumsal yatırımcılar da var.

Bu nedenle bu yıl herhangi bir ekonomik kararı anlamak istediğimizde, 360 derecelik panoramik bir bakış açısına sahip olmalıyız ki karar yerinde olsun.

Enerji fiyatlarını kısmen artıran ancak henüz tam olarak liberalleştirmeyen ve uzun süre de liberalleştirmeyecek olan hükümetle başlayalım.

Bana bunu söyleten nedir!? Biraz sağduyu: Dünyanın her yerinde hükümetler ucuz enerji kaynakları elde etmeye çalışıyor ve bu, Avrupa ve ABD'nin bugün neden hala kömüre tutunduğunu açıklıyor.

Bazıları, enerji fiyatları halen sübvanse edildiğinden hükümetin daha yüksek gelirlere ihtiyacı olduğunu ve üzerindeki yükü biraz hafifletmeye ihtiyacı olduğunu söyleyebilir. Bu doğru ama özellikle sanayi şirketlerine yönelik enerji fiyatlarına ilişkin son dönemdeki inceleme, o anın bir sonucu ya da geçen yıl petrol gelirlerinde yaşanan düşüşe bir tepki değil.

Gerçekte, çeşitli hükümet kurumları 2022 yılında şirketlere 2023 sonunda bir inceleme olacağını bildirdi. Bu inceleme, dizel ve ağır akaryakıt gibi bazı ürünlerin fiyatlarını artırmakla sonuçlandı. Ancak otomobil yakıtı (benzin) olduğu gibi kaldı. Bunun nedeni, Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan'ın daha önce belirttiği gibi, hükümetin enflasyonu kontrol etmek ve onu yüzde 3'e ulaşmayan seviyelerde tutmak istemesi.

Ancak bu yıl ulaşım maliyetlerinin ve dolayısıyla birçok mal ve hizmetin maliyetinin artmamasını beklemek zor.

Aynı zamanda, hükümetin petrol dışı faaliyetlerin, dolayısıyla özel sektörün faaliyetlerinin azalmasını istediğini tahmin etmek zordur. Çünkü bu faaliyetler vergiler yoluyla önemli bir gelir oluşturuyor. Bu faaliyetler azalırsa, hükümetin petrol dışı gelirleri de azalacak ve bu da bizi petrole bağımlılığa geri götürecektir. Ancak bu olasılık düşüktür. Çünkü hükümetin petrol dışı gelirleri artırma çabalarını biliyoruz.

Şirketler gibi paydaşlar hakkında devlet yetkilileriyle konuştuğumuzda, yıllardır duyduğumuz cevabın aynısıyla karşılaşacağız. Enerji israfı var ve birçok firma desteklerden yararlanıyor ancak kendilerini ve çalışma yöntemlerini geliştiremiyorlar. Dünyada ham madde fiyatlarının çok yüksek olmasına rağmen kâr ettiği, Suudi şirketlerinin ise pek kâr etmediği ve sübvansiyon aldığı hep dile getiriliyor.

Peki, çözüm nedir? Hükümet neden şirketleri maliyetleri düşürmeye ve durgunluğu azaltmaya zorluyor?! Aslında dünyadaki çoğu ekonomist sübvansiyonlara karşı çıkıyor çünkü sübvansiyonlar şirketlerin adil rekabet etmesini sağlamıyor. Şirketlerin uzun vadeli sübvansiyonlara alışması ekonomiye zarar veriyor.

Bunda doğruluk payı var ama bu sadece yakıtın değil, ekonominin pek çok yönünün serbestleştirilmesini gerektiriyor. Ben ekonominin tamamen serbestleştirilmesini reddeden başka bir ekolden geliyorum ve benimle aynı fikirde olan birçok yetkili var. Bunun nedeni Batı'daki gelişmiş ekonomilerin enerjiyi ucuza elde ettikleri önceki dönemlerde önemli ölçüde büyüme göstermiş olmalarıdır.

Ancak düzenlenmemiş destek tehlikelidir ve Suudi Arabistan'daki medya gibi halen hükümet desteğine bağımlı olan bir sektörü ele alalım. Ancak tek başına medya şirketlerini suçlayamayız çünkü medya ortamı liberal değil ve medya kurumlarının sistemi onlara yatırımı teşvik etmiyor ve destek olmadan birçok medya şirketi yükümlülüklerini yerine getiremeyecek. Bu bir mazeret değil ama henüz medya kurumlarının kapatılmasını kabul edecek aşamaya gelmedik.

Diğer yandan, hükümetin emisyonları azaltmaya yönelik uluslararası taahhütleri de var ve ihraç edilecek daha fazla yakıt kalması için sanayi sektörünü tüketimini azaltmaya zorlaması gerekiyor.

Birçok Suudi rafinerisi, küresel pazarlarda yurtiçinden çok daha yüksek fiyatlara satılan temiz yakıt üretimine yatırım yaptı.

Tüm bunlar, petrokimya ve çimento sektörü hisse senedi tutma iştahı eskisinden daha düşük olan tüketiciler ve yatırımcılar gibi diğer paydaşları ilgilendirmiyor. Bu durum finansal piyasanın bu yıl büyüme planlarını engelleyebilir.

Örneğin, yurt dışına çimento ihracatı için verilen lisansların genişletilmesi gibi bir başka tür destek, bu şirketlerin devam etmesine yardımcı olmak için mutlaka mevcut olmalıdır. Özellikle yerel fiyatlar yükselmezken, bazı şirketlerin kapasite genişlemeleri pazarda fazlalığa yol açmıştır.

Dolayısıyla bir düzeltme yapılması gerekiyor, bu biraz zaman alabilir ve biraz acıya neden olabilir. Ancak tarihsel olarak herkes her zaman düzeltmelere ve şoklara uyum sağlar. Önümüzdeki günler birçok kararı beraberinde getirecek, bazı birleşmeler ve giderlerde azalmalar görebiliriz.

Suudi şirketlerinin ihtiyacı olan şey bu mu? Şirketlerin kalıpların dışında düşünmesi, yaratıcılığa ve Ar-Ge'ye odaklanması gerektiğine inanıyorum. Artık hedef giderleri azaltmak değil, geliri artırmak olmalı, aksi takdirde gerçeklik pek değişmeyecek ve Suudi şirketleri küresel eğrinin gerisinde kalacak. Yine de konuşmak kolaydır ama yapmak zordur.