Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Kızıldeniz bizim denizimizdir

Siyasetin şiddetli dalgaları, bugünlerde Kızıldeniz sularında birbirine çarpıyor. Bu, eski ve yeni bir akım.

Birkaç gün önce Etiyopya (Habeşistan), Addis Ababa için Kızıldeniz’e bir geçiş noktası sağlanması konusunda ayrılıkçı Somaliland bölgesiyle bir anlaşma imzaladı. Bazı uzmanlara göre anlaşma, Afrika Boynuzu’nun güvenliğini, Kızıldeniz’deki ulaşımı ve de Mısır’ın güvenliğini tehdit edebilecek tehlikelere ve endişelere sebep oldu.

Modern tarih profesörü ve Somali Cumhurbaşkanı’nın barış ve uzlaşmadan sorumlu başdanışmanı Dr. Abdurrahman Badio ‘alarabiya.net’e, Etiyopya’nın bu adımının, eş-Şebab ve DEAŞ gibi cihatçı grupların ‘Hıristiyan Habeşli istilasına karşı mücadele’ bahanesi altında cihatçı seferberlik yapmasına elverişli bir ortam sağlaması açısından öncelikle Somali’nin güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu, diğer yandan da Mısır’ın yüksek çıkarları için bir tehlike arz ettiğini söyledi.

Mısır, Etiyopya’nın bu adımına hızlı bir tepki verdi. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Somali’nin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği açıkladı.

Mısır ile Habeşistan arasındaki çatışma, bugün ortaya çıkmış bir şey değil. Bu çatışmanın en önemli başlığı Nil Nehri kaynaklarıdır. Bununla birlikte Babü’l Mendep’ten Süveyş Kanalı’na güvenli ulaşım ve ticaret geçişi de çatışma konuları arasında yer alıyor.

Mesela 1506 yılında ‘Haçlı’ Portekiz Kralı, büyük bir harekâtın parçası olarak Arap Doğumuzda meşhur Portekizli Amiral Afonso Albuquerque liderliğinde büyük bir sefer başlattı.

Albuquerque’nin Kızıldeniz’e girme hamlesiyle en önemli hedeflerinden biri Cidde’ye saldırıp, sonra da bizzat Medine-i Münevvere’yi işgal etmekti!

Bununla birlikte siyasi, ekonomik ve aynı zamanda dinî hedef, büyük nehrin yatağını değiştirip, sadece Habeşistan topraklarına akmasını ve böylece Mısır’ı bu kaynaktan mahrum bırakarak susuzluktan ölmesini sağlamaktı.

Tarihî kaynaklarda geçtiği üzere Albuquerque, o dönemde Habeşistan Kralı’nın bu projenin kendisi aracılığıyla hayata geçirildiğini görmek için sabırsızlandığını söylüyor.

Mısır gibi Somali de Kızıldeniz’e ve Aden Körfezi’ne Kıyısı Olan Ülkeler Konseyi’nin bir üyesidir. 2020 yılında kurulan bu konseyin en önemli ülkelerinden biri, Kızıldeniz’le en uzun sınıra sahip Suudi Arabistan’dır.

Etiyopya, bu konseye üye değil. Etiyopya, hiç kuşkusuz Afrika Boynuzu’nda büyük ve önemli bir Afrika ülkesi. Ancak bu konum, Kızıldeniz’in boynunda Akdeniz’e doğru kuzey çıkışı olan Mısır başta olmak üzere diğer ülkelerin çıkarlarının pahasına olmamalıdır.

Batılı ve Doğulu filoların Kızıldeniz’e akın etmesine, İran’ın Kızıldeniz’e yönelik hırslarına ve müdahalelerine, Habeşistan’ın tekrarlayan endişelerine bakılırsa, belki de Kızıldeniz’e ve Aden Körfezi’ne Kıyısı Olan Ülkeler Konseyi’nin ortak bir noktada buluşmasının zamanı gelmiştir.

Bu büyük Kızıldeniz, esasında bizim denizimizdir.