Açıklamalarına göre İsrail'in savaştaki hedeflerinden biri, Gazze Şeridi'nde iki yıl kalmayı ve burayı büyük bir hapishane gibi askeri şekilde yönetmeyi gerektirse bile Hamas'ı ortadan kaldırmak. Arap arabuluculuklarının en önemli hedefi ise Ramazan ayının gelmesiyle birlikte varılacak bir ateşkes ile çatışmaları ve akan kanı hemen durdurmak, ardından savaşı sonlandıracak siyasi çözümü dayatmak. Bu iki hedef için Arap diplomatlarla İsrail ordusu arasında, taviz verme zamanı geldiğinde tüm tarafların itibarını koruyacak bir çözüm ile savaş arasında bir yarış sürüyor.
Arap arabuluculuğu büyük güçlerden; Rusya'dan, Çin'den, Avrupa'dan ve en önemlisi Güvenlik Konseyi'nde veto hakkını koruyan ABD'den uluslararası destek almayı amaçlıyor. Çözüm, Hamas'ın Gazze yönetiminden vazgeçmeyi kabul etmesini ve Filistin Ulusal Otoritesi’nin siyasi kurumlarını istenen yönetim için rehabilite etmesini gerektiriyor. Buna hazırlık olarak Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ve hükümeti istifa etti. Şimdi Filistinli örgütler arasındaki siyasi anlaşmazlıkları önlemek için Ramallah'ta teknokrat bir hükümet kurulmaya çalışılıyor. Gazze'de ise iki engel var; İsrail savaşı durdurmak istemiyor ve Hamas henüz Gazze’den çıkmaya karar vermedi. Bu, iki buçuk milyon Gazzelinin acı çekmeye devam edeceği ve yaranın açık kalacağı anlamına geliyor. Gazze, Güney Lübnan, Kuzey Suriye ve kesinlikle Mogadişu olmadığından, Gazze sakinleri bir yere iltica edemezler veya diğer taraflar Hamas'ı askeri olarak desteklemek için müdahale edemezler. Gazze, sınırları kuşatılmış küçük dikdörtgen bir toprak parçası.
Buradaki ironi şu ki, liderliği daha sonra ne karar verirse versin, İhvancı (Müslüman Kardeşler) Hamas için tek umut Mısır’dır. Kahire, Gazze'yi güvenliği açısından önemli olan bölgesel arka bahçelerinden biri olarak görüyor. Gazze de Mısır'ı dünyaya açılan ana kapısı sayıyor. İsrail üzerinden Gazze'ye gönderilen bazı Arap ve Batı yardımları hariç, Mısır, Gazze’nin tek koridoru, havaalanı ve limanı olmasının yanı sıra Hamas ile İslami Cihad liderlerinin geçiş ve ticareti için tek sınır kapısıdır. Kahire, kriz zamanlarında ve sınır kapılarının kapatıldığı dönemlerde Gazze’nin ihtiyaçlarının karşılanmasında her zaman rol oynadı. Hatta İsrail, Mısırlıların Hamas'ın kaçakçılık için tüneller inşa ettiğinden haberdar olduğundan ve buna uzun yıllar göz yumduğundan bile şüphe ediyor. Hamas ile Mısır hükümeti arasında siyasi pozisyonlardaki farklılıklara rağmen bir çıkar ilişkisi mevcut. Mısır'ın sınırlarını kontrol etmek, Sina'daki terör örgütlerinin silah kaçakçılığı ile uyuşturucu kaçakçılarının faaliyetlerini durdurmak için Hamas'ın iş birliğine ihtiyacı var ve Gazze de Mısır'ı akciğeri olarak görüyor. Kahire, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde etkili olmasını ve kontrolü tamamen ona bırakmayı istemiyor, bunun için de Filistin uzlaşmalarında tekrar eden bir rol oynuyor ve herkes Filistin çözümünün sonunda Kahire'den geçmesi gerektiğini biliyor. Ancak bu karışık ilişkiye rağmen Mısır'ın, liderlik, bölgesel ilişkiler ve yaklaşımlar konusunda sürekli iç çatışmalara sahne olan Hamas’ın işlerine müdahale ettiğine şimdiye kadar hiç şahit olunmadı. Hamas'ın Mısır ile olan ilişkiler pahasına İran ile devam eden güçlü ilişkisi de bunu doğruluyor.
Her ne kadar İsrail ordusu Gazze Şeridi’ndeki son nokta olan Refah'a ulaşmış olsa da, İsrail'in niyetinin belirsizliği nedeniyle şu anda Gazze'de olup bitenler belirsiz. İsrail, Hamas'tan askeri gücü ile kurtulmaya çalışıyor ama sonrası konusunda sessizliğini koruyor.
Savaş bittiğinde ki umarım bu yakında olur, İsrail, Gazze'nin Batı Şeria'ya bağlanmasını kabul edip, Filistin Otoritesi’nin burayı yönetmesine izin verecek mi? Bu, Arap ülkelerinin talep ettiği, ABD'nin desteklediği, İsrail'in ise karşı çıktığı bir şey. Nedeni de İsrail’in bunun birleşik bir Filistin devletinin kurulmasına yol açacağından korkması. Nitekim bunu engellemeye çalıştığını, Hamas'ın Gazze Şeridi'ni kontrol etmesine ve Filistin Otoritesi’ni buradan kovmasına izin vererek bu konuda başarılı olduğunu unutmamalıyız. Arap diplomatların mekik dokuyan ziyaretlerinin amacı savaşı durdurmak, İsrail'i Gazze'den çıkarmak, Filistin Otoritesi’nin Gazze’de yönetime dönmesini sağlamak ve Gazze Şeridi'ni Batı Şeria'ya bağlamak. Bu hızlı adımlar eksik olan baskı araçlarıdır ve bu da Güvenlik Konseyi'ni son arena haline getiriyor. Şu ana kadar Hamas Gazze’den çıkmayı kabul etmiyor, İsrail de Filistin Otoritesi’nin buraya geri dönmesini kabul etmiyor ve bu reddediş, ne kadar uzun sürerse, Hamas ve İsrail için o kadar maliyetli olacak.
Siyasi çözüm, eğer olgunlaşırsa, İsrail'i savaşı durdurmaya yönelik bir uluslararası kararı kabul etmeye zorlamak, daha sonra da Gazze’nin yönetimine yönelik bir vizyonu ona dayatmak için gereken yeterli çoğunluğu sağlayabilir. O zamana kadar, bir insani aranın sağlanacağı, bazı tutuklu ve rehinelerin serbest bırakılacağı ve yardım malzemelerinin ulaştırılacağı kısa da olsa bir ateşkesin sağlanmasına odaklanılıyor.