Amerikalılar Çin'in ‘TikTok’ uygulamasının kullanımını durdurmak istiyor. Cumhuriyetçi Parti kontrolündeki Temsilciler Meclisi, şirkete iki seçenek sunan bir yasa tasarısını 65 aleyhte oya karşı 352 lehte oy ile onayladı. Ana şirket (ByteDance) ya uygulamayı satacak ya da ülke çapında tamamen yasaklanacak. ‘Amerikalıları Yabancı Düşmanların Kontrollü Uygulamalarından Koruma Yasası’ olarak adlandırılan bu yasa tasarısı şimdi onay için Senato'ya gönderilecek. Tasarının onaylanması, eski başkan Trump'ın birkaç yıl önce bir başkanlık kararnamesi ile TikTok’u yasaklamaya çalışarak başlattığı savaşın son halkası. Ancak o dönemde şirketin açtığı davalara bakan Amerikan mahkemeleri Trump’ın uygulamayı yasaklamasını engellemişti. Ne var ki bu savaş hâlâ devam ediyor ve adı geçen yasa, Çin hükümetinin ABD'nin iç işlerine müdahalesini önlemeyi amaçlıyor. Şirket, Çin hükümetinin uygulamanın verilerine müdahale ettiğine yönelik iddiaları sürekli olarak reddetmesine rağmen, Amerikalılar, Çin Komünist Partisi’nin Pekin merkezli bir Çin şirketi üzerinde kontrolü olmadığına inanmıyorlar. TikTok'un Çinli şirketin Amerikalı kullanıcıların verilerine erişmesini engelleyen ‘Teksas’ yasa tasarısı hakkında defalarca açıklama yaptığını da belirtmekte fayda var. Ama görünen o ki bu açıklamalar devam etse bile ABD'de kendisine kulak asan birini bulamıyor.
Gerçek şu ki, uygulamanın yüzde 1'ine sahip ve yönetim kurulunun 3 üyesinden biri tarafından temsil edilen Çin hükümeti, TikTok verilerini kullandığını yıllardır - boşuna - inkâr ediyor. Çok sayıda çalışma, TikTok'un kullanıcıların gönderilerine siyasi sansür uyguladığına dair kesin bir kanıt olmadığını gösterdi. Ama görünen o ki ABD’nin TikTok hakkındaki görüşü çeşitli ülkelerde tarafından da kabul ediliyor. Nitekim hem Hindistan hem de Nepal uygulamayı yasakladılar. Hindistan uygulamayı kendisi ile Pekin arasındaki jeopolitik gerilimler nedeniyle yasakladı. Afganistan, Belçika, Avustralya, Kanada, Danimarka, Avrupa Birliği ülkeleri, Tayvan ve Yeni Zelanda dahil olmak üzere diğer ülkeler de uygulamanın devlete ait cihazlarda kullanımını yasakladılar.
Bu konunun kamuoyunda yeniden gündeme gelmesinin nedeni, uygulamanın Amerikan halkı için sadece bir eğlence platformu olmaktan çıkıp, geçtiğimiz aylar boyunca bilhassa Gazze savaşı ile ilgili bir haber kaynağı haline gelmesi. ABD'deki Yahudi gruplar, uygulamayı algoritmalarında İsrail yanlısı seslerden çok Filistin yanlısı seslere önem vermekle suçladılar. Uygulama aynı zamanda geçtiğimiz hafta izleyicilere Kongre üyeleri ile iletişime geçmelerini ve onlara yasa tasarısına karşı oy vermeleri için baskı yapmalarını öneren klipler önererek kitlesel manipülasyon yöntemleri kullanmakla da suçlandı.
Bu mesele, Amerikalıların yarısından fazlası tarafından takip ediliyor, zira uygulamanın ABD’de 170 milyon kullanıcısı bulunuyor. TikTok'un 2023 yılındaki toplam 120 milyar dolarlık küresel geliri içinde ABD’de elde ettiği gelir, bir önceki yıla göre yüzde 40 civarında bir artışla yaklaşık 16 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar çok büyük ve şu anda zorunlu satış veya yasaklanma ile karşı karşıya olan bir şirkete ait. Çin hükümeti, uygulamanın zorla satılmasına şiddetle karşı çıktığını belirtti. Birkaç gün önce de Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD'nin uygulamaya karşı ‘hırsız mantığı’ ile hareket ettiğini açıkladı.
Uygulamanın potansiyel alıcısının kim olduğu henüz belli değil. Geçmişte Başkan Trump benzer prosedürleri uygulamaya çalıştığında, Microsoft, satın alma anlaşması hakkında TikTok ile görüşmelerde bulunmuş ancak bu görüşmeler daha sonra çökmüştü. Ardından Oracle and Walmart ABD'deki operasyonlarını satın almak için şirket ile anlaşmaya varmıştı fakat bu anlaşma da Biden yönetiminin anlaşmayı gözden geçirmeye karar vermesinin ardından askıya alınmıştı.
Temsilciler Meclisi'nin tasarıyı onaylaması, Çinli şirketi zor durumda bıraktı, çünkü Amerikan hükümetine karşı hukuki bir savaş yürütmek zorunda kalacak. Bu savaş aracılığıyla da rakibi Trump'ın zaferi ile Biden'ın görev süresinin bitmesi umuduyla davada bir karar alınmasını ertelemeye çalışacak. Şirket sanki Trump döneminde yaptığını tekrarlıyor, o zaman da davada bir karara varılmasını Biden kazanana kadar ertelemeye çalışmıştı. Ama tek ironi bu değil, Çinlilerin ABD hükümetinin ifade özgürlüğünü sınırlayan, basın özgürlüğünü ihlal eden veya barışçıl toplanma hakkına müdahale eden yasalar yapmasını engelleyen ABD Anayasası Birinci Değişikliği'ne uyulması çağrısında bulunması da ilginçti. Amerikalılar ise yaptıklarına gerekçe olarak Çin'in kendi ülkesinde yaptıklarını, yani yabancı medya kuruluşları ile sosyal medya sitelerini yasaklamasını gösteriyorlar.