Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Babasının evi

Kazanan başkan zaferini ilan etmeden önce kaybeden adayın yenilgisini ilan etmekte acele etmesi Amerikan demokrasisinin bir gurur göstergesidir. Kıssadan hisse, nasıl kazanacağınızı biliyorsanız nasıl kaybedeceğinizi de bilmelisiniz. Kamala Harris, her iki partiyi ve her iki meclisi (Senato ve Temsilciler Meclisi) de silip süpüren başkana geleneksel çağrısını yapmakta bir gün gecikti.

Bayan Harris için kötü bir işaret. Çok az siyasi geçmişi olan tanınmamış bir kadın önce başkan yardımcısı, sonra da başkan adayı oluyor ve her ikisinin de hakkı olduğunu ve kaybetmenin kabul edilemez olduğunu düşünüyor. Artık Harris için siyasi bir gelecek görmek zor. Büyük olasılıkla, Kaliforniya güneşi altında eğlence ve tembellik dolu bir hayata geri dönecek.

Milyonların oy kullandığı bir yarışı kaybettiğinizde öfke ve kızgınlık duymanız feminist bir tavır mı? Bu bir yarış ve ‘kazanan her şeyi alır’ değil mi? Donald Trump Beyaz Saray'ın eşiğinde şu ana kadar iki kadını hayal kırıklığına uğrattı. Hillary Clinton çok daha şiddetli tepki gösterdi. Güvenlik ekibinden tanıklar, kaybettiğini öğrendiğinde resepsiyon salonundaki eşyaları fırlattığını ve küfürler savurduğunu söyledi. Bayan Clinton'ı tanıyanlar daha kötüsünü beklerdi. Ancak seçmenlere duyduğu öfke mantıklı görülebilir. Ne de olsa çocukluğundan beri siyasetin içinde, Beyaz Saray'daki ilk Amerikalı ve ardından Dışişleri Bakanı. Suçlama meşru ve öfke anlaşılabilir. Peki ya Harris'in Beyaz Saray'daki enstrümanlarının meşruiyeti nerede?

Aday adaylarına bulaşan ve onları öldüren isimsiz bir mikrop var. Kendini aday gösterir göstermez, adaylık bir zafere dönüşüyor. Lübnan'da bu mikrop bir salgına dönüştü, ancak şu ana kadar Maruni toplumundaki erkeklerle sınırlı kaldı. Aklına esen herkes, annesinden başka destekçisi olmasa bile cumhurbaşkanlığına aday olabiliyor. Bir keresinde bir bakan, şaka olsun diye ya da makamı ve sahiplerini küçük düşürmek için yarı tanınmış bir siyasetçinin adını gündeme getirdi.

İlk tepki yarı tanınmış siyasetçiden geldi. Televizyonda boy gösterdi ve bakanın girişimini çok takdir ettiğini, ancak önce parti yönetimine danışması gerektiğini söyledi. Parti mi?... Evet. Kendisi, babası, kuzeni ve siyasi büronun geri kalanı. Kremlin ve Lenin demek gibi bir şey. Eğlence olsun diye abarttığımı söyleyebilirsiniz. Gerçek çok daha korkunç.