Avustralya Parlamentosu, 16 yaşın altındakilerin sosyal medya platformlarına erişimini yasaklayan ve bu alandaki en katı yasa olarak kabul edilen yasaya uymamaları halinde iletişim şirketlerine de 32 milyon dolar para cezası getiren bir yasayı kabul etti
Bu yalnızca Avustralya devletini ve toplumunu ilgilendirmeyen, aynı zamanda küresel bir dalganın ve sosyal medya şirketleri devleriyle yüzleşmenin başlangıcı olabilecek küresel devrim niteliğinde bir yasa. Avustralya'da kabul edilen yasada belirlenen yaştaki gençlerin çoğunluğunun Tik Tok, Snap ve diğer uygulamaları veya bugün bildiğimiz ve bilmediğimiz, gelecekteki yeni platformları ve çeşitli biçimleriyle sosyal medyaya “bağımlı” olduğunu biliyoruz.
Gençlerin failleri veya kurbanları olduğu suçlar ve trajediler hakkında çok şey duyuyoruz. Kuveyt'te ikamet eden Mısırlı bir gencin, Mısır'ın Giza şehrinde ikamet eden bir başka genci korkunç bir suç işlemeye, üçüncü bir genci kaçırıp öldürmeye, parçalamaya ve bunu çekmeye kışkırtması vakasını buna örnek verebiliriz. Video Kuveyt'teki hasta gence satıldı, o da onu karanlık ağın şeytanlarına sattı.
Instagram, Tik Tok, Snap, Facebook ve diğer platformlarda görünüş ve imaj konusundaki rekabet nedeniyle zaman zaman erkek ve kız çocuklarının intihar ettiğini veya depresyona girdiğini, dünyanın her yerinde yaşanan zorbalık ve nefret olaylarını duyuyoruz.
Arap ve Müslüman dünyamıza yaklaştığımızda DEAŞ, el-Kaide, Husi, Haşdi Şabi, Hizbullah gibi örgütlerin yaşlarına uygun içeriklerle gençleri kendilerine çektiklerini görüyoruz. Hatta geçenlerde Suriyeli aşırılık yanlısı bir unsurun elinde silahla Portekizli yıldız futbolcu Cristiano Ronaldo'nun ünlü “Siu” hareketini absürd, gerçeküstü bir sahneyle taklit ettiği bir video izledim. Amaç, bu yaş grubuna anlayacakları ve ilgi duyacakları şekillerde hitap etmektir.
Engelleme, eski Arap atasözlerinde söylendiği gibi dağlama gibi son tedavi yöntemidir. Ama bu duruma teslim olup kabul etmekten iyidir. Çünkü çocukların sosyal medyanın zehirlerine kurban gitmesine teslim olmanın sonuçları, değerleri olmayan, yasak olan her şeyi yapmaya cesaret eden, bu cehennem gibi, ölümcül yarış için dikkatleri, takipçileri ve finansal getirileri kendisine çeken bir pazarda çılgın ve vahşi varlıkların yaratılmasına katkıda bulunmak anlamına gelmektedir.
Diğer ülkeler de Avustralya yöntemini veya deneyimini taklit eder mi?
Şimdilik bunu hayal etmek zor ama kim bilir, ABD kıtası gibi Yeni Dünya'ya ait olan Avustralya'nın da şüphesiz doktorları bıktıran bu hastalığa farklı ve devrim niteliğinde bir çözümü olabilir.