Abdullah Utaybi
Suudi Arabistanlı yazar. İslami akımlar araştırmacısı
TT

Suudi Arabistan ve hac: Güvenlik ve emniyet yolculuğu

Tüm Müslümanlar, Kuran-ı Kerim'de belirtildiği gibi şunu bilir: “Şüphesiz, insanların ibadet etmesi için ilk yapılan ev, âlemlere (insanlara) yol gösterici ve mübarek olan Mekke’deki evdir.” O, Müslümanlar için 1400 yıldan uzun süredir kıble olan Kabe'nin bulunduğu Beytü’l-Haram’dır. Burada söz konusu olan, son derece önemli olmasına rağmen sadece hac değildir, aynı zamanda umre ve kelime-i şehadetten sonra İslam’ın en önemli şartı olan namazın kıblesidir.

Dikkatli bir tarihçi ve araştırmacı, İslam tarihi boyunca, Mekke ve Medine'deki Haremeyn-i Şerifeyn’in üç yüzyıllık Suudi Arabistan döneminde tarihsel olarak ve bugün olduğu kadar bir güvenlik ve emniyete tanıklık etmediğini, genişletme ve bakım çalışmalarına tanık olmadığını,  gelişme ve büyümeyi deneyimlemediğini kolayca keşfedebilir.

İmam Muhammed bin Suud'dan Hadimul Haremeyni Şerifeyn Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a kadar Suudi Arabistan devleti tüm bölgeye hakim olduğunda, üç yüzyıllık bir güvenlik ve emniyet dayatıldı. İslam'ın uzun tarihi boyunca güvenlik ve emniyet eksikliğinden dolayı hacıların katlandığı büyük acılarla ilgili tarihi okuyun. İki şeyi öğrenmek için tarihi tekrar okuyun; birincisi, Haremeyni Şerifeyn’e giden yollar, Suudi Arabistan devleti, özellikle de kurucu Kral Abdulaziz döneminden bu yana üçüncü Suudi Arabistan devleti dönemindeki kadar bir güvenlik ve emniyete asla tanık olmadı.

İkincisi, Haremeyni Şerifeyn genişletme çalışmaları ve sağlanan hizmetler açısından Suudi Arabistan, özellikle de üçüncü Suudi Arabistan devleti döneminde olduğu gibi bir çabaya asla tanık olmadı. Mekke’deki Mescid-i Haram tarihindeki en büyük genişletme çalışmasına, Hadımul Haremeyni Şerifeyn Kral Selman döneminde sahne oldu ve olmaya devam etti.

Araştırmacılar, İslam dönemleri arasında tarihi bir karşılaştırma yaptıklarında, güvenlik ve emniyet, yeni güçlerin yaratılması, siyasi liderliğin haccı açısından tüm İslam dönemleri ile Birinci Suudi Arabistan devleti ve kurucusu İmam Suud’dan bu yıla kadarki Suudi Arabistan dönemi arasındaki önemli farkları kolayca bulurlar. Bu yıl da Suudi Arabistan Veliaht Prensi, 2030 Vizyonu’na, kutsal yerlerde, Mekke’de, Haremeyni Şerifeyn’de, Suudi Arabistan'ın tamamında, yeni Avrupa olacak tüm bölgede ve tüm dünyada yaptığı gelişmelere uygun olarak hacıların bakımını bizzat denetledi, hac yolculukları ile ibadetlerini kolaylaştırmak için gerekli tüm önlemleri aldı. Suudi Arabistan liderliğinin hac mevsiminde kutsal yerlerde bulunması yıllık bir gelenektir.

Bu yıl yani 2025’teki hac mevsimi, gerçekten istisnai bir mevsim, zira hacılara sağlık, ulaşım gibi tüm alanlarda sağlanan tüm hizmetler, kapsamlı, gelişmiş ve hızlıydı. Buna kutsal yerler ile Mekke'de fark yaratan gelişmeler eşlik etti ki bu, İran, Türkiye, Pakistan ve tüm İslam ülkelerinden bölgesel ve Arap haber ajanslarının naklettiği gibi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile tekrarlanan telefon görüşmeleri ve çeşitli toplantılarda herkes buna tanıklık etti.

 Bu yılki hac mevsiminin gözden geçirilmesi, geleceğin pusulasının aynı yöne doğru ilerlediğinin açık bir göstergesidir. Yani hac ile ilgili her şey tarihte benzeri görülmemiş bir şekilde geliştirilecektir. Haremeyni Şerifeyn’deki büyük yatırım projelerini inceleyen herkes, bunların açıkça genel ve kapsamlı güvenliği sağlamayı, Allah’ın misafirlerine hizmet eden mega projeler inşa etmeyi, devam eden bakım ve ilginin sürdürülebilirliğini sağlamayı ve Haremeyni Şerifeyn'e hizmeti sürdürmeyi amaçladığını bilecektir.

El-Meşair treni, çok sayıda yol, hacıların ulaşım, toplanma ve hareketlerinin sıkı bir şekilde düzenlenmesi, kutsal yerlerdeki izdiham olgusunu azalttı, hacıların yolculuklarını kolaylaştırdı. İklim, özellikle sıcak yaz mevsimi hacıları büyük ölçüde etkileyen doğal bir olgu olmasına rağmen, Suudi Arabistan serin, klimalı binalar, çadırlar ve kutsal yerlere giden yollarda hava ve serin su püskürten fanlarla bu zorluğun üstesinden gelmek için her türlü imkânı sağladı. Ayrıca, hacılar aşırı sıcakla nasıl başa çıkacakları konusunda sürekli ve yoğun bir şekilde bilinçlendirildiler, vücudu kavurucu güneşten ve sıcaktan korumak için bol sıvı tüketmeye teşvik edildiler ve besin takviyeleri dağıtıldı.

Tüm askeri sektörler, hacıların güvenliğini ve emniyetini sağlamada üst düzeyde görev aldılar. Ayrıca, hacıların birbirlerinin hatalarından zarar görmemesi için hac organizasyonuna ve onaylanmış planların uygulanmasına da katkıda bulundular. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Suudi Arabistan’ın sivil sektörleri de her biri kendi alanında ve Allah'ın misafirlerine sağlanan önemli hizmetlerde yoğun bir şekilde yer aldılar.

Son olarak, tüm hacıların haclarının kabul olunmasını temenni ediyoruz. Haremeyni Şerifeyn’e hizmet etme şerefine erişmiş bir ülkede, Allah'ın misafirlerine hizmet etmek amacıyla Suudi Arabistan'ın her alanda sunduğu yüksek kaliteli hizmetleri takdir ediyoruz.