İnsan doğayı taklit etti. Binlerce yıl boyunca ilkel bir yaratıktan şaşırtıcı bir varlığa dönüştü, ancak her zaman yaratılış yasası içinde kaldı. Ebeveynlik, hükümet, devlet ve hukuk, onlardan dallanıp budaklanan ve insanların hayatlarını düzenleyen bir sisteme dönüştü. İnsan nasıl bireysel bir kimlik geliştirdiyse, halklar arasında onu tanımlayan ulusal bir kimlik de geliştirdi. Bir dizi gelenek, görenek, yasa, aksiyom ve apaçık ilkeler bizi kaosa, adaletsizliğe ve hataya düşmekten korur. Bir insanın otomatik olarak iki ailesi vardır; aile ve devlet. İnsana hayat boyunca iki soru sorulur: Sen kimsin ve hangi ülkedensin? Bu sorunun cevabı ulusların yaşam tarzını ve davranışlarını belirler.
Dünya bizim yaşadığımız gibi korkunç bir sıkıntıya düştüğünde, zayıf ve savunmasız birey temel sorunun değişmediğini hisseder: Hangi ahlaki yaklaşım seni korur? Hangi ülke sana güvenlik ve onur sunuyor? En önemlisi, bu çatışmada nerede duruyorsun? Başkalarının karşısında hangi değerleri savunuyorsun? Yaşam tarzında nelere izin veriliyor, adalet nedir, asalet ve hakikat nedir? Hangi taraftasın? Cinayeti, suikastı, kötülüğü ve suçu meşrulaştıran bir ülkeden misin? Peki hangi toplumdansın ve insanlar arasında işlerini nasıl yürütüyorsun?
Kötülüğün, adaletsizliğin ve sapkınlığın biçimleri ve nedenleri iç içe geçtiğinde, bunları kendinden nasıl uzak tutuyorsun? Cesaretini nasıl yükseltiyorsun? Gelecek nesillerden adaletsizliği, baskıyı ve alçaklığı püskürtme cesaretini nasıl deklare ediyorsun?
Kaçma. Kimliğin sensin. Şiddete ortak olan, korkaklıkta olduğu gibi bir katildir. Tüm insanlığın yanlış ve senin haklı olduğun düşünülemez. Bu nihilizmler her zaman tek bir sonuca yol açmıştır: hiçlik ve daha fazla hiçlik. Hiçlik, hiçliği doğurur. Önce bireysel olarak, sonra çiftler halinde, sonra sadece kendi haykırışının yankısını duyan sağır kitleler halinde hiçlik doğurur. Her haykırışta, adaletsizliği yücelten ve karanlığı kutlayan bir haykırış vardır.
Tek bir başlık altında çok şey yazılmıştır: Savaştan sonra ne vardır? Cevap açık; savaştan sonrası küldür. Karanlık sadece karanlığı doğurur. Yaratılışın tüm yasalarında, karanlığın ışığı doğurduğunu hiç duymadık. Hangi ülkedensin? Başka soru ve cevap yok.