Halid Kıştini
Iraklı gazeteci - yazar
TT

Bağdat Yahudileri

Irak Musevileri, Bağdat halkının büyük bir kesimini oluşturuyordu. Hatta Musevilerin Orta Çağ’da şehir halkının çoğunluğunu oluşturduğu bile söyleniyor. Musevilerin, Irak’ın diğer köy ve şehirlerinde de uzantıları vardı. Museviler, Iraklıların kendisinden halen bahsettiği büyük bir miras bıraktı.
Genelde Bağdat Yahudileri, Yahudilerin yeni yılında Musevi cemaatinin liderini ziyaret eder ve yeni yılını kutlarlardı.
Tabi ki topluluk liderlerinden, her şeyi bilmeleri beklendiği için onlara: “Ah! Bu yıl bambaşka bir yıl olacak” diye karşılık verirmiş.
Eğer bu yıl topluluk için güzel ve hayırlı bir şekilde sona ererse onlara: “Size dememiş miydim?” dermiş.
Felaketler ve korkunç olaylar ile dolu olduğunda ise kendilerine: “Size bu yıl bambaşka bir yıl olacak” dememiş miydim diyerek yine o gizemli ifadesini hatırlatırmış.
Yahudiler, sözcükleri bu şekilde ikili kullanmayı Talmud araştırmalarından öğrendiler.
Hahambaşı Sasun Hadduri de Başbakan Abdülkerim Kasım’ın “Yeni dönemle eski dönemi nasıl kıyaslıyorsunuz?” sorusuna aynı şekilde yanıt verdi. hadduri, başbakanın sorusunu “Ah sayın başkan, nasıl kıyaslayabiliriz ki? Yeni dönem nerde eski dönem nerde?” ifadeleriyle cevapladı.
Hadi şimdi Hahambaşı Hadduri’nin “Yeni dönem nerde eski dönem nerde?” imasıyla ne kastettiğini açıklaması için bir Tevrat yorumcusu getirin.
Ancak Yahudiler, özellikle Filistin meselesiyle ilgili gösteri ve intifada zamanında gerçek bir sorunla karşı karşıya kalıyordu.  Gösterilere katılmadıkları zaman onlar, “hain” ve “Siyonist” yaftası yiyorlardı. Gösterilere katıldıkları zaman ise ikiyüzlülük ve hilekârlıkla suçlanıyorlardı.
Yahudi solcular, “Siyonizmle Mücadele Topluluğu” oluşturdukları zaman bununla onlar, “Siyonist Direniş Grubu”nu kastettikleri gerekçesiyle tutuklanıp mahkemeye sevk edildiler.  Fakat onlar, sözcüklerle oynama konusunda ustaydılar ve mahkemede şunu söylediler: “Sivrisinekle mücadele kampanyası, sivrisineklerin direnişi ve mücadelesi anlamına mı geliyor?”
Aynı şekilde Yahudiler, “Kutsal Uyanış”ın ardından 1948 yılında da kendilerini bu tarz bir krizin içinde buldular. Kutsal Uyanış, Irak halkının Başbakan Salih Cebr’in Portsmouth şehrinde imzaladığı Irak-İngiltere Dostluk Anlaşması’na karşı yaptığı bir intifadadır. El-Memun Köprüsü’nde çok sayıda kişinin ölmesinin ardından bu uyanış hareketi, hükümetin devrilmesine ve anlaşmanın iptal edilmesine neden oldu.  
Gösterilere izin veren yeni bir hükümet kuruldu.
Bunun üzerine halk, gruplar halinde sokağa çıktı. Gençler köprüde toplandı onları kim koruyacak? sloganı yükseldiğinde diğer taraftan:
“Hiçbir ülke bunu yapmadı, Salih Cebr’den başka!” Karşılığı gelirmiş.
Elbette Yahudilerin buna katılmamak gibi bir seçenekleri yoktu.
Dolayısıyla onlarda bir gösteri düzenlediler.
Ama bu sloganın ikinci kısmı, onlara biraz rahatsız edici gelmiş olacak ki bunu ustaca değiştirmişler:
“Gençler köprüde toplandı onları kim koruyacak
Yeni hükümettir onları tasfiye edecek!”
Böylece Bağdat ve diğer yerlerde yaşayan Yahudilere kendilerini siyasi çatışmalardan uzak tutmak farz oldu.