Meşal Sudeyri
TT

Aşk hayvanların bile kalbini yarar geçer

Arap ülkelerinden birinde meydana gelen bir olayı bana ulaştığı şekliyle aynen size anlatacağım. Günahı edebiyatçılar heyetindeki bir yetkiliden aktaran adamın boynuna!
Adam şöyle diyor: Sapa bir yerde genç bir erkeği yanında bir kız ile yakaladık. Her zamanki gibi erkeği soruşturmaya gönderdik, kızı ise nasihatte bulunmak üzere merkeze aldık. Ardından da kızı teslim alması ve göz kulak olması için velisi ile iletişime geçtik.
Kız peçeliydi. Tek kelime konuşmadan öylece oturuyordu. Hiçbir soruya cevap vermedi, bizi de kendisini de yoktan yere yordu.
Kız, yaklaşmam için bana eliyle işaret etti, olayı itiraf edeceğini düşünerek yaklaştım. “İzin verirsen seninle yalnız konuşmak istiyorum” diye kulağıma fısıldadı.
Beraber çalıştığımız arkadaşımdan ofisten çıkmasını rica ettim. Genç kıza dönüp seni dinliyorum dedim. O da boğazı düğümlenerek bana şöyle cevap verdi: “Allah senden razı olsun! Az önce odadan çıkardığın kişi benim kardeşimdi, sesimi duysaydı beni kesin tanırdı sonra da üzüntüden hıçkırıklara boğulurdu.”
Karşı karşıya kaldığım olay karşısında az kalsın aklımı kaybedecektim, dışarı çıkardığım adam arkadaştan öte değerli bir kardeşim, ahlak büro amirliğinde tanınan birisiydi. Kendime hakim oldum ve kıza şöyle dedim: “Bunu sadece kardeşin için yapacağım senin için değil, sonra ona kaçma fırsatı vereceğimi söyledim, gerçekten de onun kaçmasına izin verdim. Kaçtıktan sonra ona öfkelenen adam rolüne büründüm. Biraz zaman geçtikten sonra polislerden birine seslendim ve kızı arayıp yakalamasını emrettim. O polis yarım saat sonra yanıma geldi ve kızı bulamadığını söyledi. Olay sorunsuz çözüldüğü için Allah’a şükrettim.
Olayın üzerinden haftalar geçmesine rağmen kızın akıbeti aklımı kurcalıyordu, evlenmiş miydi hayatında herhangi bir değişiklik olmuş muydu bilmek istiyordum. Arkadaşımın ağzını aradım, kız kardeşlerinin hepsi evlendi mi diye sordum. Cevabı beni çok şaşırttı. Benim hiç kız kardeşim yok, kardeşlerimin hepsi erkek dedi. Yemin etmesi için arkadaşımı zorladım, ısrarım onu şaşırtmıştı. Sonunda kız kardeşi olmadığına yemin etti.
Ona başıma geleni anlattım, gülmekten yerlere yattık. Gülme faslı bittikten sonra aptallığım sebebiyle kendime kızdım.
Şeytanın bile aşık atamayacağı kızın oyunculuğu, zekası ve kurnazlığına hayran kaldım!
Bu olay bana halk şiirinde geçen tuhaf bir beyiti hatırlattı:
Aşk hayvanların bile kalbini yarar geçer
Siyah eşek dahi kahrından kabrine lanet eder