Süleyman Cevdet
Mısırlıaraştırmacı yazar
TT

​Salgının birleştirdiği Libyalı taraflar

Bilge bir adam, uzaktan bir serçe ve kargayı yan yana yürürken gördü, iki hususta şaşkınlık yaşadı. Birincisi, uçmaları ya da bir dala konmuş olmaları gerekirken acaba niçin yerde ilerliyordular, ikincisi; karganın serçeye eşlik etmesi kuşlar âleminde alışılagelmiş bir şey değildi, acaba bu birlikteliğin sebebi neydi. Yaklaştığında ikisinin de sekerek yürüdüğünü fark etti, serçe ve arkadaşı tek ayaküstünde yürüyordu, çünkü ikisinin de ayağı yaralanmıştı. Bunun üzerine bilge adam şu sözü söyledi: “Musibettir onları bir araya getiren şey.’’ Yani bu iki farklı türün bir arada bulunmasının tek sebebi, başlarına gelen müşterek afetti.
Koronavirüsün Libya’daki tarafları birleştirdiğini duyduğumda, bu sembolik hikâyenin anlamı üzerinde düşündüm. Libya’da çatışan taraflar, coğrafi olarak nerede yaşadıklarına bakılmaksızın tüm Libyalıları koronavirüs salgınından korumak için, aynı önlemleri almıştı. Libya’da şimdiye kadar herhangi bir koronavirüs vakası görülmedi. Dünya salgınla boğuşurken, Libya’da herhangi bir vaka tespit edilmemiş olması kulağa tuhaf geliyor. Bununla birlikte, Libya’nın doğusu ve batısındaki hasımlar, salgının muhtemel yayılımını engellemek için, koordine halinde olmamalarına rağmen benzer kararlar aldı.
Nitekim salgın hastalıklar, insanların ideolojisine bakmaksızın, her yere yayılabilir, insanlar arasında ayrım gözeterek, bir kısmını kayırmaz. Sadece koronavirüs değil tüm hastalıklar böyledir. Salgınlar insanı, insan olarak dehşete düşürür, saldırmadan önce kimlik kontrolü yapmaz. Tarih boyunca, İspanyol Gribi, veba, kolera, SARS, Ebola, Domuz Gribi, tüm bu hastalıklar insanlar arasında ayrım gözetmiş değildir.
Bu bariz sebepten ötürü, insanlar salgına karşı tek yürek oldular, salgınla mücadele hususunda benzer adımlar attılar. Doğru olan da buydu, çünkü birbirine en uzak noktalarda görülse de, virüsün doğası ve mahiyeti değişkenlik göstermiyordu.
Libya’nın doğusundaki geçici hükümet, bir araya gelerek, okullarda eğitime iki hafta süreliğine ara verilmesini kararlaştırdı. Trablus’taki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti de, diğer hükümetten habersiz olarak toplanıp aynı kararı aldı. Nihayet müşterek bir karar alındığını gözlerimizle görebildik. Bazıları farkında olmamış olabilir ancak bu karar, iki tarafın birbirinden habersiz olarak eşzamanlı aldığı ilk ortak karardır. İki hükümet salgından korunmak için başka benzer önlemler de aldı. İkisi de ufukta beliren ve komşu ülkelere sirayet etmiş bu salgının, çok yakında Libya’ya geleceğini ve doğusu ile batısı arasında ayrım gözetmeyeceğinin bilinciyle hareket etti.
Elbette salgın gün gelecek sona erecek, dolayısıyla önemli olan, böylesi geçici bir salgın karşısında takınılan tutumun, daha kalıcı konularda da kendini göstermesidir. Trablus’ta konuşlanan silahlı milisler ve dışarıdan getirilen paralı askerler tüm Libyalıların düşmanıdır ve Libya halkının servetlerine göz dikmiştir. Bu düşman, devrimi çalmış ve halk devrimini alaya almıştır. Dolayısıyla koronavirüs salgını ile benzerdir ve halkın müşterek düşmanıdır. Salgına karşı nasıl ortak mücadele veriliyorsa, savaşın bir an önce sonlandırılması ve Libya’nın yeniden birleşmesi için de ortak mücadele verilmelidir.
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, bir süre önce bu görevinden istifa etti. Bir sonuca ulaşamadığı için yorulduğunu söylüyordu, çabaladığını ancak başaramadığını ifade ediyordu. Başarısız olması kendinden kaynaklanmıyordu, hal diliyle adeta şairin şu mısraını dillendiriyordu: ‘’Çabaladım ancak zaman karşı geldi çabama.’
Selame’den önce de birçok BM temsilcisi olmuştu, bir kısmı Arap bir kısmı ecnebiydi. Göreve geldiklerinde ve görevden ayrıldıklarında da Libya’da değişen bir şey olmuyordu, hatta zaman geçtikçe sorunlar daha da derinleşiyordu. BM’nin Cezayirli yeni temsilcisinin de başarısız olması kuvvetle muhtemel, tıpkı diğer meslektaşları gibi, onlar çözümsüzlük istemiyordu şüphesiz, çünkü Libyalı kardeşler, meselenin Libya, dolayısıyla vatan meselesi olduğunu kavrayamamıştı. Libyalılar kendilerine yardım etmezlerse, başkalarının yardımı hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Bu başkaları dünyanın en büyük örgütü adına konuşsa da bir ilerleme kaydedilmeyecektir.
Koronavirüs Libyalı tüm taraflara unutmamaları gereken bir ders verdi; ‘Libya’nın çıkarları birdir’, Libya’nın çıkarlarını tehdit eden virüs salgını ve bölgesel-uluslararası güçler arasında fark yoktur. Bazı ülkeler, Libya’nın petrolüne, doğalgazına ve deniz boyunca uzanan uzun sahillerine göz koymuş olabilir. Koronavirüsün birleştirdiği kardeşleri hiçbir şey ayırmamalıdır. Salgının müşterek hareket etmeyi gerekli kıldığını gören kardeşlerin, bölünmenin salgından daha tehlikeli olduğunun da farkına varması beklenir. Salgın tehlikesi önlemlerle atlatılabilir ancak bölünme tehlikesi, bölünme gerçekleşene kadar devam eder. Bölünmeden kaçınmak isteniyorsa, vatana bağlılığı diğer tüm bağlılıkların üstüne yerleştirmek gerekir.