Sevsen Şair
TT

Kartları yeniden karmak

Dünyayı kuşatan bu kaosta bizi ilgilendiren proje, doğal kaynaklarımızı hedef alan projedir. Bu sebeple Amerika ve Avrupa'da yaşananlar birer iç meseleden ibaret olmayıp bizi de ilgilendiren meselelerdir.
Arap Baharı'nın ilk dalgasıyla bölgemizi parçalayan çevreler, şimdi de Arap gruplarını ve azınlıklarını bölge devletlerinin desteğiyle güçlendirerek bildiğimiz araçları kullanarak aynı yolu takip ediyorlar. ABD'deki öfkeli kalabalıklar için de aynı şey geçerli. Bu kitlelerin, doğal kaynaklarımıza ulaşmak için Arap halkını hedef almaya çalışan ve omuzları üzerinde yükseldikten sonra onları bu projenin bir aracı kılacak olan Batılı siyasi partiler tarafından desteklendiklerinin ve öne sürüldüklerinin farkında olup olmadıklarını bilmiyoruz.
Bu kalabalıkların, şu anda kendisine karşı mücadele ettikleri adaletsizlik, zulüm ve ırkçılık gibi afetlerin ilgili çevrelerce planlandığını ve kendilerinin de bu planın bir parçası olduklarını bilip bilmediklerinden emin değilim. Bu taraflar bu kaynakları şu anda var olan meşru anlaşmalar ile ele geçirmeyecekler. Söz konusu anlaşmaların birer afet olduğunu düşünüyorlar ve Irak'ta ve Libya'da olduğu gibi Arap ulusunun hainleri aracılığıyla ele geçirmek istiyorlar. İslami Davet Partisi ve Müslüman Kardeşler gibi partiler ve örgütler bu bağlamda yıkıcı roller oynuyorlar.
Bizim için yeni bir Ortadoğu çizen partiler, kitle iletişim araçları ve sınır ötesi güçler başta olmak üzere sahip oldukları araçlarla Amerikan ve Avrupa’daki kaostan besleniyorlar. Ayrıca bu kaosu kullanarak, ulusal akım karşısında güç kaybederek ciddi hasarlar alan iktidarı ele geçirmek istiyorlar. Bu öfkeli kitle, kendisini harekete geçiren ana motorların, altta yatan hedeflerin ve bu doğrultuda kullanıldığının hiçbir şekilde farkında değil.
New York polisinin yüzüne karşı atan bu Afrikalı ya da Amerikalı, İngiliz polisine saldıran veya Fransız polisine taş atan bir diğer kişi, Afrika'nın savunmasız halklarına zulmeden ve onları köleleştiren mevcut rejimlerle savaşarak zulüm ve adaletsizlik dönemini sona erdireceğine inanıyor. Bu kimseler, kendilerini destekleyen, sokağa sürükleyen, yanında duran ve alkışlayan tarafların daha baskıcı ve zalimane projesi ile karşısına çıkacağını bilmiyor. Daha önce Afrika'da yaptığını bu sefer Ortadoğu’da yapmaya çalışıyor. Bu kaos sayesinde projesini tamamlayacak.
Kölelik karşıtı sloganlar atan kitlenin, kendilerini destekleyen tarafların bölgemizdeki doğal kaynaklara göz diktiğinin, bunun için projesinin hazır olduğunun ve projeyi gerçekleştirmeye başladığının farkında olup olmadığını bilmiyorum. Bu kimseler öldürülecek ve yerinden olacak milyonlarca insanın pahasına bu projelerini tamamlamak için kitlelerin yardımıyla iktidara dönmek istiyorlar.
Öncelikle bu taraflarla yüz yüze olduğumuzu unutmayalım ve yalnızca ayaklarımızın önüne bakmakla yetinmeyelim. Katar rejimi bu araçlardan sadece biridir. Bu araç her ne kadar boykot edilse ve zayıflasa da projelerini tamamlaması için kullanılan diğer başka araçlar var. Türkiye, İran gibi ülkelerin yanı sıra örgütler, medya ve iletişim ağları gibi ulus ötesi güçler de bu araçlardandır. Bu nedenle Türkiye ve İran rollerini oynamaya devam edecekler ve projelerini tamamlamak için Katar'dan daha fazla nakit yardımı alacaklar.
Rusya'nın bu bölünmeden payını alma arzusunu göz ardı edemeyeceğini unutmayalım. Nitekim Suriye ve Libya hattına Türkiye’ye rakip olarak girdi. Burada İran ile de bir rekabet var. Rejimleri devirmeden ve devleti çökertmeden bu bölgenin kaynaklarını ele geçiremeyecek. Irak, Suriye, Libya ve Yemen'de yaşananlar da bundan farklı değil. Mısır ve Bahreyn'deki ilk turda başarısız oldular. Ancak bu devletler hala hedef listesindeler ve hiçbir Arap ülkesi bu projeden hariç tutulmayacak.
Bundan dolayı kartlarımızı yeniden karalım ve esas düşmanımızın kim olduğunu hatırlayalım. Bu bağlamda Amerika ve Avrupa’daki kaosun arkasında partileri, akımları, örgütleri ve araçlarıyla ‘solun’ bulunduğunu hatırlayalım. Katar, Türkiye, İran, İslami Davet Partisi ve Müslüman Kardeşler, aynı oyun içerisindeki birer karttan ibaret. Gözlerimiz başlarda olsun, kuyruklarda değil.