Dr. Muhammed Nuğaymiş
Kuveytli yazar
TT

Kurbağa sendromu ve değişim

Yönetim ve değişim literatüründe şu anlatılır; kurbağayı kaynar su dolu bir kaba koyduğunuzda, bir anda dışarı atlar. Soğuk suyla dolu bir kaba koyup, daha sonra kabı ocağa koyarak kademeli olarak ısıtmaya başladığınızda, kurbağa yükselen sıcaklığı hissetmez ve belki de kabın dibinde kalmaya devam eder. Ancak iş işten geçtikten sonra sıcaklığın farkına varabilir ama bu kapta ölür.
Aynı şey değişim için de geçerli. İnsanlar özellikle onun bir parçası sayılmıyor veya kendisi hakkında önceden bilgi sahibi değillerse değişime şiddetle direnirler. Devletler ve kurumlar düzeyinde değişimin kademeli olarak olabileceğine inananlar var. Bu yavaş değişim bireyleri şaşırtmayabilir, aksine ona uyum sağlayabilirler ve bazıları sonunda uyansa da iş işten geçmiş olabilir.
“İnsan bilmediği şeye düşman olduğu” için, Prosci adlı ünlü bir danışmanlık firması, binlerce şirketi inceledikten sonra, değişim rüzgarlarıyla daha iyi başa çıkmalarını sağlayacak bilgiyi edinmenin ve değişimin öneminin farkında olmadıkları sürece "bilgi eksikliğinin" bireyler için bir engel olmaya devam edeceği sonucuna vardı. Yine ADKAR modeli ile bazı insanların neden değişime direndiklerini, değişimi tam anlamıyla tamamlamak için bu model aracılığıyla nasıl başarılı bir plan geliştirileceğini anlamanın mümkün olduğu tespit edildi.
Bunun için 4 önemli faktör var; "farkındalık", "arzu", "yetenek" ve "yükümlülük". Liderlerin ve bireylerin, istenen değişimin gerekliliği ve mevcut zorlukları çözme avantajları konusunda derin bir farkındalığı olmadan, insanların değişim esintilerinin safında yer alması zor. Değişim ve sonuçlarına katlanma konusunda “arzu" veya güçlü itki olmadan, tek başına farkındalık yeterli değil. Bazıları da gerçekten değişiklik yapmak istiyor ama sorumluluklarından kaçıyorlar. Değişim planını pratiğe dönüştürme "yeteneği" olmadan hiçbir değişiklik gerçekleşemez. Değişim için çalışanlar yeni değişim iklimine uyum sağlamalarına yardımcı olacak, eskiye dönmelerini engelleyecek yeni beceri ve yeteneklerle donanmakla yükümlü tutulmazsa, değişim, kağıt üzerinde kalır.
Dolayısıyla değişimin temelleri ve bir bilgeliği vardır, bu nedenle değişim sahibinin onu şaşırtma unsuruna veya oldu bitti politikasına dayandırması uygun kaçmaz. Gerçekten de değişime niyetlendiklerinde, uzlaşmaz tutumu betimlemek kullanılan bir Arap halk deyiminin dediği gibi “merdiveni yan şekilde taşıyanlar” var. Merdiveni yandan taşıdıkları için ilerlerken sağlarındaki ve sollarındaki herkese çarpıp onları deviriyorlar. Değişim merdivenini taşımanın da bir yöntemi olduğunu unutuyor ya da unutmuş gibi yapıyorlar. Deyim yerindeyse kurbanların sayısını mümkün olduğunca azaltmak için merdiveni dik bir şekilde ve dikkatle taşımaları, insanları iş işten geçtikten sonra aniden kabın sıcaklığının farkına varan kurbağanın yazgısına itmemeleri gerektiğini unutmaya çalışıyorlar.