Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya’da savaşsız ve çatışmasız oruç

Çoğu Libya'yı bölme projesinden hareketle Ortadoğu'yu parçalamak ve bölgenin haritasını yeniden çizmek için oluşturulan kaos projesinin bir parçası olarak kullanılan terör örgütlerine veya sınır ötesi gruplara karşı yapılmış olsa da, yıllardır çeşitli sebeplerle yapılan savaşlar yüzünden sıkıntı çeken Libya’da, halk ilk kez savaşlar ve çatışmalar olmadan, top ve kurşun seslerini duymadan ve füzeler rastgele bir şekilde topraklarına düşmeden oruç tutuyor.
Bölme planlarına rağmen -ki belki de sonuncusu Sebastian Gorka’nın Libya'yı bölme planıydı- Libya bütün ve bölünmez bir devlet olarak kaldı. Hatta bazı acılar hala dinmese de Libyalılar 2021 Ramazanını savaşlar olmadan geçiriyor. Libyalılar ulusal bir birlik hükümeti üzerinde uzlaşmayı başardılar. Talepler ve hırslar çatısı altında olsa da en nihayetinde Libya topraklarının bütünlüğünü garanti altına alan bir birlik hükümeti kuruldu. Libya dışarıdan desteklenen nefret söyleminin şiddetine rağmen, İhvan’ın (Müslüman Kardeşler) fırlatma rampası olarak kullandığı ülkelerin uydu platformlarından yönetilen ayrılık ve bölünme çağrılarının arkasında birleşmedi. Yanıltıcı söylemler, çok sayıda silah, mühimmat ve hatta geçtiğimiz 10 yıl boyunca Libya sahasındaki savaşın lavları içine atılan paralı askerler dahi başarılı olamadı.
Libyalılar nihayet mermi sesleri, uçakların uğultusu, topların gürültüsü, makineli tüfeklerin titreşimleri ve hatta keskin nişancı tüfeklerinin ıslıkları karışmadan ezan sesini net bir şekilde duyabildiler.
Bölgesel kutuplaşma durumu ile İtalya, Fransa ve sözleşme ve anlaşmalardaki paylarını güvence altına almak için ekonomik dosyaya odaklanan diğer ülkeler arasındaki uluslararası yarış arasında Libya krizine bakıldığında bu ülkelerin askeri varlıklarından vazgeçmediklerini görürsünüz. Bu sırada Mısır gibi diğer ülkelerin ise güvenlik dosyasına odaklandığını görürsünüz. Mısır, özellikle Ankara hükümeti’nin Trablus’ta görev süresi sona eren anayasaya aykırı Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) fiili yetkilileri ile imzaladığı anlaşmanın ardından ulusal güvenliğine tehdit olarak gördüğü Libya’daki Türk varlığını reddetmeye devam ediyor.
Libya ve komşu ülkelerde en yüksek izlenme oranına sahip olan “Şat el-Hurriyye” dizisi gibi savaşlardan uzak toplumsal gerçekliği yansıtan diziler ve programlar ile Libyalılar bu yıl Ramazan ayında bir nebze olsun gülümsemeye çalıştı. Yapımın ve çoğunlukla doğaçlama olan metnin sadeliğine rağmen, Libyalıları gerek doğuda gerek batıda gerekse güneyde güldürmeyi başardı. Genelde vekâleten tekrarlanan savaşlardan dolayı çektikleri acılar yüzlerine yansımışken, savaşların kurbanları doğu ve batıdan verilmişti.
Savaşan taraflar üzerindeki uluslararası baskı sayesinde de olsa ateşkesin devam etmesi, savaşlardan nefret etme duygusunu pekiştirdi ve herhangi bir isim veya bahane altında yeniden savaşları körüklemeye çalışan herhangi bir tarafın toplum tarafından reddedilmesini sağladı. Libyalılar şu an hala güçlü bir siyasi rekabet ve kutuplaşma içinde olsalar da savaşsız bir siyaset olduğu sürece buna razılar.
Libya’da siyasi rekabet hala başlangıç ​​aşamasında. Hatta çoğuna kişisel ve hizipsel çıkarlar hakim olduğu ve güvenilebilecek olgun bir siyasi program olmadığı için körpe siyasi durumlarına benziyor. Ancak bu, onlarca yıllık siyasi çölleşme ve ardından tam 10 yıl süren savaşların içinden geçmiş bir ülkede normal sayılıyor.
Libya’da 2021 Ramazanı savaşsız ve kavgasız geçiriliyor ve ulusal bir birlik hükümeti üzerinde uzlaşılmış durumda. Ancak hükümet hala doğru ve yanlış arasındaki adımlarda tökezliyor. Çünkü bakanların çoğu, seçimler veya teknokratlar ve uzmanlar hükümetiyle değil bölgesel kotalarla geldi. Ancak bu hiçbir şey olmamasından ya da eskisi gibi bölünmüş bir hükümet olmasından daha iyi. Şimdi önemli olan şey Libya’nın bağımsızlık gününün temsili olan 24 Aralık tarihinde sandık başına gidilmesi. Milislere ve teröristlere boyun eğen fiili yetkililerin yerine, paralı askerlerin ve yabancı güçlerin topraklardan çıktığı ve sandık gücünün geri döndüğü gerçek bir bağımsızlık olmasını temenni ediyoruz.