Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Başladığınız yere geri döndünüz: Taliban

Birçok başkentte bir yılı aşkın bir süredir kapalı kapılar ardında yapılan müzakere ve diyalog turlarının ardından bir insanın, ‘Afganistan’da yaşananların, plansız bir sonuç olduğunu’ kabul etmesi mantıksız.
Taliban’ın iktidardan uzaklaştığı tüm süre boyunca Taliban ile İran rejimi arasındaki özel ilişkiyi de unutmamak gerek.
Taliban, Kabil’e tereyağdan kıl çeker gibi girdi.
Bırakın ABD ordusuyla, Afgan ordusuyla dahi tek bir çaytışma yaşanmadı.
Afganistan hükümeti uçaklarıyla tek bir saldırı yapılmadı!
Nitekim yaşananlar şu meşhur Arap atasözünü doğruluyor; “İşler, geceleyin tasarlandı”.
Peki bu gizli konu ne?
Günler, ayrıntıları ortaya çıkaracak. Ancak aklı başında hiç kimse, yaşananların yalnızca ‘cihatçı’ Taliban’ın askeri başarısı olduğuna inanmayacak.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, CNN’e yaptığı açıklamada ABD’nin, kendisine yönelik saldırıları durdurma görevinde başarılı olduğunu söyledi.
“Afganistan’da kalmak bizim çıkarımıza değil” diyen Bakan, ülkesinin Taliban’dan hiçbir şey istemediğini veya ona söz vermediğini vurguladı.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Washington’un Afganistan’dan çekilme sürecini hızlandırma kararını savunarak, bu sürecin kanıtlara dayalı olduğunu ileri sürdü.
Bu durum, Washington’un ve onun tarihsel müttefiki Londra’nın ne yaptıklarının farkında olduğu ya da en azından öyle göründükleri anlamına geliyor.
Peki ABD’nin ve onun Batılı haleflerinin, Afganistan’ı Afganistan’daki İslam Emirliği’ne "teslim etmekteki çıkarı nedir?
Cumhuriyetçi ABD Senatörü Lindsey Graham, dünyanın dört bir yanındaki radikalizm yanlılarının kutlama yaptığını söyledi. Graham, Afganistan’da yaşananların ABD için bir tehlike olduğunu vurguladı.
Aslında küresel güvenlik tehlikesi, acem kız kardeşi İran’a benzeyen bu çılgın radikalizm yanlısı grubun kontrolü sonucunda körlerden saklanmış değil.
Taliban, bir Sünni versiyon, Humeynizm de Şii versiyondur.
Tehlike, sadece El-Kaide ve benzerini kucaklamakta değil, 11 Eylül 2001 saldırısının mutfağı Afganistan’ın mutfaklarındaydı.
Bu, bilinen bir tehlikedir ve yeni formüllerle geri dönecektir. Ancak en büyük tehlike, Humeyni rejiminin Sünni bir versiyonunu yaratmaktır.
Taliban lideri, ‘Müminlerin Komutanı’dır. İran versiyonunda ‘Devrim Rehberi’ ile eştir.
İran Rehber’i, aynı zamanda Lübnanlı Hasan Nasrallah gibi yandaşlarının tanımladığı üzere ‘Müslümanların Koruyucusu’dur.
Radikal İslamcıları yeniden canlandırmak için kötü niyetli bir ivme yaratma eyleminin karşısında duruyoruz. Hiçbir taraf, bu ivmeden kurtulamayacak ve bizler, özellikle de Körfez ülkelerindeki Araplar hedefte.
Canavarı kafesinden kim serbest bıraktı? Ve hangi amaçla? Taliban liderlerinin bu canavarı serbest bırakıp ülke ve halk üzerine elini uzatması için verdiği sözler ne?
Sahnenin karbonla arıtılmasını, 20 yıl sonra Taliban istilasının sahnesini, Hadis-i Şerif’te yer alan tarifi hatırladım: “Başladığınız yere geri döndünüz.”