Soruların bazıları düşündürücü, bazıları ise engel olur nitelikte...
Bu cümleyi çoğu zaman bilgiç insanlardan duyarız… Yani gruplar, akımlar ve isimler hakkında tartışmanın ne faydası var? Bu bir bölünme ve parçalanma kaynağı değil mi? Önyargılar ve anlaşmazlıklara yol açmıyor mu?
Daha titiz ve spesifik olmak gerekirse; Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve onun el- Sururiyye gibi uzantısı ve benzeri akım ve gruplar söz konusu olduğunda bunun faydasız bir tartışma olduğu ve geçmişe bakmanın bugüne yararının bulunmadığı söylenir.
İroni şu ki bu ‘gelecek’ önermesini destekleyenlerin büyük bir kısmı, söz konusu grupların torunlarıdır. Yani Müslüman Kardeşler ve Sururiyye kültürünün düşüncesine, söylemine ve iklimine sempati duyarlar. Ama kendilerini halka bağımsız, vatansever, geçmişe bakmak istemeyen, geleceğe gitmek isteyen pozitif adamlar olarak gösterirler. Bu zekice ve hileli önerme, akışa olan dirence rağmen kendini kamusal alanda destekleyen birini bulur.
Bu grubun hileleri arasında Suudi Arabistan’daki ‘Vizyon’ örtüsüne bürünmek de yer alıyor. Vizyon 2030 ise geçmişten değil, yalnızca geleceğe dair konuşmak için vardır.
Durum şu ki bu tartışmalar, bir görme bozukluğu ve çarpıtmadan ibarettir. Çünkü bu vizyonun merkezinde radikalizmle mücadele etmek ve hoşgörüyü pekiştirmek var. Çünkü bu en büyük vizyonun amacı, Krallığın eğitim, ekonomi, turizm ve çevre konularında dünyaya açılmasını ve uluslararası alanın da ona açılım gerçekleştirmesini sağlamaktır. Ayrıca herkesin bildiği gibi bu vizyonun mimarı ve lideri Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkenin radikalizm ve terörizmle ‘hemen şimdi’ savaşmaya devam etme konusundaki sarsılmaz kararlılığını defalarca ilan etti.
Bir başka amacı ise bu grupların tarihlerini, fikirlerini ve eylemlerini belgesel değeriyle sunmaktır. Bu, Suudi Arabistan’daki Sahve (Uyanış) döneminde yaşamayan gençleri Müslüman Kardeşler ve Sururiyye gibi tehlikeli düşüncelerinin koronavirüsünden korumak için aşı niteliği taşımaktadır.
Aradan onlarca yıl geçmesine rağmen bugün Batı'daki dramalar ve belgeseller, iki dünya savaşını, Hitler, Nazizm, Mussolini, Faşizm, Churchill, Dunkirk ve Normandiya savaşlarını anlatıyor.
Aslında Sahve dönemi ve siyasal İslam gruplarını belgelemeye yönelik çalışmalar neredeyse yok gibidir. Bu konuda yalnızca birkaç çalışma var. Bu alandaki tartışmaları yeniden gündeme getirmeliyiz. Fakat bilimsel ve doğru verilerle yapılmalı. En önemlisi, Sahve düşüncesiyle savaştığını iddia etse bile bu söylemin dokusundan ‘ayrılmış’ olmalıdır. Daha açık söylemek gerekirse; Sahve ideolojisiyle kadınlar, dinsel ve mezhepsel hoşgörüye karşı mücadele edenlerin söylemlerini benimseyenlerle savaşılmaz!
Sözün özü, geleceğe bakma bahanesiyle bu akımlar hakkında konuşulmasını engellemek isteyenler ya kılık değiştirmiş Sahve askerlerinden biridir ya da saf biridir.
TT
Sahve hakkındaki tartışmalardan rahatsızlar
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة