Bekir Uveyda
TT

Muhammed Salah: Yenilenen başarı

Pazartesi sabahı basılı Londra gazetelerinin çoğu, ön sayfalarında dünyaca ünlü futbol yıldızı Muhammed Salah'ın çeşitli boyutlardaki fotoğraflarına yer verdi. Boyutların farklı olması anlaşılır, zira her gazetede haberin ve görselinin boyutuna tabii ki sorumlu editörle görüştükten sonra, müdürün takdirine bağlı olarak karar verilir. Bazen kişisel ruh hali veya öznel tutum, nihai kararda rol oynar. Bu, mesleki açıdan profesyonel kabul edilemez bir davranış, çünkü kamuya açık bir meseleye öznelliğin karışması, gazetecilikte veya başka bir meslekte olsun er ya da geç kamu yararına zarar verir. Öte yandan, ilk sayfada yer alacak haberlerin metin ve görseliyle hak ettiği alanı belirlemek konusunda, yazı işleri ile prodüksiyon departmanı yetkilileri arasında literal tartışma gerekli hatta zorunludur.
Pazartesi günü basının ve aslında genel olarak medyanın Muhammed Salah’a ilgisi göze çarpıyordu ki bu yeni değil. Dünyanın önde gelen futbol yıldızlarından biri olan Salah, son yıllarda çeşitli İngiliz medya organları arasında ulaşılması zor bir tür konsensüs konusu. İngiliz medyası Salah’ın gerçekleşmesi kolay olmayan ama gerçekleştiğinde de tüm dünyanın dikkatini çekmemesi imkansız bir fenomen olduğu konusunda hemfikir. Daha önce “Altın ayak” Edson Pele, “Demir yumruk” Muhammed Ali Clay ve yüzme şampiyonalarının “olağanüstü kollar sahibi” olarak bilinen şampiyon Michael Phillips konusunda da böyle bir konsensüs oluşmuştu. Bunlar, yerelin ötesine geçen ve küresel bir “efsane” olarak kendilerine dikkat çekmeyi hak eden spor fenomenlerine üç örnek. Söz konusu efsaneler arasında erken emekli olanların yanı sıra, son nefeslerine kadar arenada kalanlar da oldu. Elbette, Muhammed Salah'ın kendi kuşağında da, ülkelerinde ve küresel çapta dikkatleri çeken, benzeri görülmemiş ve halen güçlü bir varlık gösteren birçok kişi var.
Neden Muhammed Salah'ın haberi ve resmi, Pazartesi gününün gazetelerinde korona salgınındaki son gelişmeler ve Kovid-19 vakalarının yayılması dahil olmak üzere önemli İngiliz gelişmeleriyle ilgili haberlerle rekabet etti. Nedenini, İngiltere Premier Lig’in dokuzuncu hafta maçlarını takip edenler iyi bilir. Pazar günü oynanan Liverpool-Manchester United karşılaşmasında, Liverpool'un aldığı 5-0'lık galibiyet, sadece İngiltere'deki taraftarlarını değil, dünyanın her yerindeki futbol sevdalılarını hayrete düşürdü. Maçın Old Trafford'da yani rakibin sahasında ve taraftarları önünde oynanması galibiyetin önemini daha da artırdı. Bu 5 golün üçünü Muhammed Salah kaydetti. Bir spor yorumcusu buna “Salah üçlemesi” adını verirken, maçı "tarihi" olarak görenler de oldu. Bu durumda, Muhammed Salah'ın yenilenen başarısının gazetelerin ön sayfalarında yer alması ve farklı yönelimlerden medya sitelerinde haber bültenlerinin en önemli manşetlerinden biri olması, şaşırtıcı mı? Kesinlikle hayır.
Muhammed Salah, Mısırlı "Arap Müteahhitler" kulübünde futbol kariyerine başladığı andan itibaren ve bilhassa transfer olduğu çeşitli kulüpler aracılığıyla önüne küresel şöhretin kapıları açıldıktan sonra, başarılarına sürekli yenilerini ekledi. Son olarak Liverpool, 2017'de Roma kulübü ile yaptığı 42 milyon avroluk bir anlaşma ile bu yeteneği kadrosuna kattı. Liverpool Teknik Direktörü Jürgen Klopp, Muhammed Salah'ın "şu anda dünyanın en iyi oyuncusu" olduğunu çok net bir şekilde söylüyor. Asıl dikkat çekici olan, Liverpool’un önde gelen rakiplerden Watford takımının teknik direktörü Claudio Ranieri'nin de "Salah'ın dokunduğu her top gol oluyor" diyerek aynı değerlendirmeye katılması. İskoç yıldız Graeme Sons da Pazar günü "Sunday Times" gazetesinde verdiği röportajda, "O, bu sezonun en iyi oyuncusu" diyerek Liverpool yönetimine Muhammed Salah'ı ne pahasına olursa olsun takımda tutma çağrısı yaptı.
Genç yıldız Muhammed Salah’ın her geçen gün daha da parlamasından ve başarılar kazanmasından büyük bir sevinç duymak, Arap dünyasının genelindeki Arapların hakkı değil mi? Kesinlikle öyle. Bilhassa İngiltere’deki Arapların bu sevince başkalarından çok kendilerine ait olan bir başka hazzı eklemeye hakları olduğunu söylersek abartmış mı oluruz? Hayır, bu hiç de abartı değil. İslam dini adına işlenen şiddet ve terör eylemleri nedeniyle son 10 yıl, hatta 21. yüzyılın başlarından beri İngiltere’deki Arap topluluklarının büyük bir bölümünü pek çok endişe ve üzüntünün acısı sardı. Çünkü çoğu durumda failler Arap göçmenlerdi. Bu nedenle Muhammed Salah'a ve Araplar arasında hangi alanda olursa olsun başarıya ulaşmış diğer tüm parlak kişilere teşekkür ediyoruz.