Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Bölgemiz Ukrayna savaşına mı sürükleniyor?

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un İsrail'i “Ukrayna'daki neo-Nazilere destek vermekle suçladığı ve Hitler'in Yahudi kökenli olduğunu söylediği açıklamaları” nedeniyle son dönemde Rusya-İsrail arasında yaşanan gerilim, bölgemiz için iyi görünmüyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İsrail Başbakanı Naftali Bennett’i aradığı doğru da olsa Başkan Putin'in dışişleri bakanının açıklamaları için özür dileyip dilemediği konusunda çelişkili haberler var. Yine de bu gerilim bölgemizi Ukrayna'daki savaşa sürükleyebilir.
Şu anda Ukrayna'daki krizle ilgili herhangi bir Rus-İsrail anlaşmazlığı, bölgemizi “Suriye, İran, rejimi, Hizbullah ve Hamas’ın -ki bir heyeti Moskova'yı ziyaret etti- taraf olacağı yeni krizlere” sürükleyebilir. Buradaki hikâye, İsrail’in “Gazze veya Lübnan cephesi bakımından çıkarlarıyla ya da Hizbullah, İran ve onların Suriye'deki milislerine karşı operasyonlarının engellenmesiyle” ilgili değil; asıl mesele bölgemizde tek yararlanıcının İran olacağı yeni bir savaş korkusudur.
Elbette Gazze veya Lübnan cephesinde bir savaşın çıkması veya Suriye sınırında bir gerilimin tırmanması İran üzerindeki baskının artık kaldırılması anlamına geliyor. Tahran, nükleer bomba elde etme girişimi üzerine İsrail tarafından sürekli olarak hedef alınıyor. Dolayısıyla İsrail için herhangi yıpratma savaşı, bölgede aşırılık pimini yeniden çekmek, direniş ve muhalefet yalanını yeniden cilalamak, İran Devrim Muhafızları’nın bölgedeki gündemine hizmet etmek açısından İran’ın çıkarına olacaktır. Bir vekalet savaşının Irak'tan Yemen'e, Lübnan'dan Suriye'ye ve tabii ki Gazze'ye kadar önemli etkisi olacaktır. Savaşı başlatmak kolay olabilir, ancak sonuçlarını ve nasıl biteceğini tahmin etmek zordur.
İsrail basınını okuyan herkes, Lavrov'un açıklamalarıyla birlikte gerilimin tırmanmasına karşı İsraillilerin endişeli olduğunu görür. Ancak hikâye İsrail'den daha büyük ve bölgedeki tüm aklı başında insanları endişelendirmelidir. Örneğin, şimdi Gazze'de yaşanacak bir savaş bir şekilde Mısır’ı da yıpratacaktır. Viyana'daki nükleer dosyayla ilgili bocalayan müzakerelerin ortasında böyle bir savaşın asıl tehlikesi, daha büyük savaşlara yol açabilme potansiyelidir. Bu savaşın zamanlaması felaket olacaktır. Çünkü savaş, uluslararası hukukun değerinin olmadığı, ABD ve Batı'nın Rusya ile ilişkileri başta olmak üzere taraflar arasında gerçek bir geleneksel diplomatik ilişkinin olmadığı bir zamanda gerçekleşecektir.
Ayrıca İran ile bölgedeki çoğu ülke arasındaki ilişkilerde bariz bir gerilim var. Bu, Rusya-İsrail gerginliğinin yaşanması halinde bölgede herhangi bir tehlikeli patlamayı etkisiz hale getirecek geleneksel diplomatik eylemi zorlaştırıyor. Dolayısıyla Rusya-İsrail krizinin, geçici olduğu ve Rusya Başkanı ile İsrail Başbakanı arasındaki telefon görüşmesi ile sona ermesi düşünülemez. Bakan Lavrov'un açıklamaları dil sürçmesi ya da anlık bir şey değildi. Aksine çalışılmış ve İsraillilere açık bir mesaj gibiydi. Bu nedenle bölgede tetikte olmak gerekiyor.