Haberleri takip eden bir kişi sadece dünyanın bir çılgınlık anı yaşadığını söyleyebilir. Nereden başlayalım?
Pekâlâ, her zaman söylediğim gibi mekik diplomasisi ile değil, bir Zoom toplantısı ile aslında önlenmesinin mümkün olduğu Ukrayna'daki krizin temelinden başlayalım.
Savaşın bu şekilde arabuluculuk için gerçek bir çaba gösterilmeden sürmesi, durmayan bir savaşa karşılık benzeri görülmemiş yaptırım dalgasının devam etmesi, özellikle de herkes zarar gördüğünden, çılgınlıktan başka bir şey olamaz. Avrupalıların Rusların kendilerine enerji ile şantaj yaptıklarını söylemeleri, herkesin zarar gördüğünün en basit örneği.
Gözlemciler için buna şaşırmamak elde değil. Acaba Avrupa ve onun arkasından ABD başka ne bekliyordu ki? Rus iş insanlarına yönelik yaptırımlar da çılgınlığın ta kendisi, çünkü bunlar kanıt sunulmadan, yargılama yapılmadan uygulandı. Her zaman kurumlar ve kanunlar ülkesi olduğu söylenen ülkelerde kişisel mallara bir kalemde el konuldu.
Ukrayna krizinin detayları çok ve sonuncusu da dünyanın karşı karşıya olduğu gıda krizi. Avrupa'nın kışın başlamasıyla karşı karşıya kalacağı yaklaşan enerji krizini de buna ekleyelim. İklim değişikliğinin tehlikelerinden gittikçe daha fazla bahsedilirken bilindiği gibi bazı ülkeler yeniden kömüre yönelmeye başladılar.
Bir diğer kriz, Ukrayna'da bu şekilde dağıtılan silahlar ve bunlar Ukrayna'daki savaş durduğunda gerçek bir tehlikeye yol açacak. Bu sadece Avrupa'yı değil birçok ülkeyi etkileyecek bir kriz.
En çılgınca olanı, medyası ve politikacıları ile bir süper gücün, ciddi meseleler hakkında konuşmadan, el sıkışarak değil, yumrukla barışı gerçekleştirmekle meşgul olduğunu görmek. Üstüne üstlük solcu bir çılgınlığın ortasında kendi toplumları içinde dahi üzerinde uzlaşılamamış insan hakları değerlerinden bahsediyorlar.
Mesela Amerika Birleşik Devletleri gibi bir süper gücün dünyaya demokrasi hakkında ders verirken, eski ve en ünlü dışişleri bakanı Henry Kissinger'ın Ukrayna'daki savaş hakkında farklı bir görüş söyleyemediğini görmek, tam bir çılgınlık.
Nitekim genellikle politikacılara tavsiye vermediğini söyleyen The Economist gibi ciddi bir dergi kendisini, yakın zamanda özellikle Demokratları solun zararı, parti ve demokrasiye yönelik tehlikeleri konusunda uyaran bir kapakla çıkmak zorunda hissetti.
Korona salgının, ondan önce Avrupa Birliği’nden çıkışın, şimdi de Ukrayna'daki savaşın ekonomiye yansımalarından muzdarip olduğu bir zamanda İngiltere'nin başbakanlık makamı için tanık olduğu çekişme de bir çılgınlık örneği. Bölgemize gelince, burada çılgınlık üzerinde çalışılacak bir vaka. Bölgemizde Lübnan gibi bir ülke, uluslararası toplumda bazı tarafların bir Lübnanlı bileşen olarak gördüğü ama bizzat kendisinin İran referanslı ve finansmanlı olduğunu deklare ve kabul ettiği bir milis tarafından rehin alınabiliyor. Hamas da İran referanslı ve finansmanlı olduğunu kabul ediyor.
Devletin ve seçimlerin gasp edildiği ve bir adamın çıkıp herkesi, hatta kendi mezhebinden olanları tehdit ettiği Irak'ta yaşananlar da çılgınlık. Irak’ta tüm bunlar, çılgınlığı özel bir vaka olarak tanımlanan ve bir yüksek lisans çalışması gibi okutulabilecek İran'ın desteğiyle gerçekleşiyor.
Bu bir abartı değil, zira örneğin İsrail, güçlü ve direnişçi olduğunu iddia eden İran’da Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanlarını kaçırıyor ve bizzat topraklarında sesli ve görüntülü olarak sorguluyor, kaçırma ve sorgulamanın ardından da onları evlerine iade ediyor. Bunun ötesinde bir çılgınlık olabilir mi?
Bu kısa özetin amacı kasvet yaymak değil, sonuçlarını ancak Allah’ın bildiği, rasyonel devletlerimizin, yani ılımlı Arap ülkelerinin yanında durmamızı gerektiren tehlikeli bir aşamada olduğumuzu söylemektir.
TT
Dünya bir çılgınlık anında
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة