Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Tekrarlanan Arap çelişkileri üzerine

Arap-İslam medeniyetinden eski mantıkçıların da dediği gibi, bir sonuca varılamayan, tartışmayı sonuca götürecek unsurlardan yoksun meseleler vardır. Önceden miras kalan kavramların hegemonyası nedeniyle veya ani çekişmeler sebebiyle. Dolayısıyla, Arap medeniyetinin gerçek temsilcisi Araplar kendi aralarında ihtilafa düşüp birbirlerine lakap takar. Kuzey ve güney ülkeleri Arapları, suyun bulunduğu veya çölün bulunduğu Arap ülkeleri arasında çelişkilerin kaydedildiğini görebiliriz. Bu, siyaset ve medya savaşları üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir eğlence konusu değildir.
Modern rönesansı öncesi Arap Yarımadası'ndaki siyasi durumu incelediğimizde, büyük siyasi oluşumların kaydedildiği komşu nehir bölgelerindeki duruma genel olarak benzemediğini görürüz. Antropoloji ve folklor alanındaki büyük Suudi ve Arap bilgini Dr. Saad es-Suveyan’ın da dediği gibi, Arap Yarımadası'ndaki koşulların antik Yunan koşullarına daha çok benzediği anlaşılıyor. Kendisi Arap çöl kültürü üzerine yaptığı araştırmasında Araplar ile Yunan kültürü arasında çarpıcı bir karşılaştırmada bulunmuştu. Yunanistan'ın engebeli arazisi ve dağlık yapısının ülkeyi oluşturan adalar arasındaki iletişimi engellemesi, Arap Yarımadası’nda çöllerde dağınık şekildeki vahalara benzetiliyor. Diğer yandan Yunanistan ve Arap ülkelerindeki kaynak kıtlığı da bölge nüfuslarını ticarete, ithalat ve ihracata itmiştir. Yunan tüccarlara ait gemilerin Ege Denizi dalgalarında yol aldığını, Arap tüccarların develerinin ise çölleri aştığını hatırlayalım. Nitekim Ege Denizi’ndeki ticaret yollarını kontrol altına alma yönünde Yunan şehirleri arasında çatışmalar çıktığı gibi Arap Yarımadası’nda da çöl ticaret yolları üzerindeki hakimiyeti ele geçirmek amacıyla buradaki şehirler arasında çatışmalar kaydedilmiştir. Antik Atina ve Sparta’da da olduğu gibi, Arap Yarımadası'nda bilhassa üst sınıf tüccarların kurduğu yarı bağımsız şehirler ortaya çıkmıştır. Bu oligarşik sınıfın şehir politikasının şekillenmesinde, komşu köy ve şehirlerle ilişkilerin çizilmesinde, tarımsal üretimin entegre edilmesinde, bedevi çobanlığı hususunda büyük bir rolü olmuştur. Çölü şehirlere bağlayan, ekonomik entegrasyonu, siyasi ve kültürel örtüşmeyi vurgulayan en önemli halkalardan birini oluşturmuşlardır.
Burada Suveyan’ın söz konusu fikri ile kastedilen, meselenin bugün Okaz'ın sosyal medyasında kendisini tekrarlayan Arap çelişkilerinin yüzeyselliğinden çok daha karmaşık olduğudur.