Abdurrahman Şalkam
TT

Putin İtalya parlamentosunun kapısını çalıyor

İtalya'da bu ayın 25'inde yapılacak parlamento seçimleri için geri sayım başladı. İtalyan partileri içinde siyasi hararet yükseliyor, siyasi güçler arasındaki ittifak halkaları hareketli. İlk kez bir dış mesele, hükümetin sonuçlarına göre kurulacağı parlamento seçimleri savaşında aktif itici güçlerden birini oluşturuyor. İlk göstergeler merkez sağ partilerin ileride olduğunu ortaya koyuyor. Bir kamuoyu araştırması, merkez sola destek yüzde 29 iken, merkez sağa desteğin yüzde 48 olduğunu gösterdi. Her bloğun konuşmaları ve siyasi programları, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ülkeyi bekleyen ekonomik krize ve bunun İtalyan vatandaşı üzerindeki yansımalarına odaklanıyor.
Başta petrol, gaz ve tahıl olmak üzere yükselen fiyatlar ve enflasyon, Rusya'ya uygulanan yaptırımların sonuçlarının midesine kadar uzanması, ısınma maliyetlerinin artacağı ve hatta kesintilerin yaşanabileceği kış mevsiminin başlamasının yaşam pahalılığıyla birlikte evlerine hücum edeceği endişesi ve hatta korkusu soru işaretleri yaratıyor. Matteo Salvini liderliğindeki “Kuzey Ligi” Partisi, Silvio Berlusconi liderliğindeki “Forza Italya” Partisi, Giorgia Meloni liderliğindeki “İtalya’nın Kardeşleri” Partisi tarafından temsil edilen İtalyan sağı sorularda birleşiyor, cevaplarda bölünüyor. Gianroberto Casaleggio liderliğindeki 5 Yıldız Hareketi ise popülizmin sesi ve hissi, İtalya'da sağ için bir gelecek olmadığını açıklasa da fırsat kollama döngüsü içinde dönüp duruyor. İtalya’da merkez sol gücü temsil eden Demokratik Parti, sağ blok arasında zaman zaman hareketlenen anlaşmazlıklara ve Avrupa Birliği'nin pozisyonuna bahis oynuyor. İtalyan genel siyasi yönelimi, Rusya ile savaşında Ukrayna'ya sempati duyuyor ve destekliyor. Ancak Rusya'ya yönelik yaptırımların vatandaş üzerinde yarattığı ekonomik baskı ve enflasyon, yüksek fiyatlar, soğuk ve şiddetli kış korkusundan kaynaklanan yansımaları, pozisyonlar arasında farklı spektrumlar yarattı. Zira İtalya’da, özellikle Kuzey Ligi başta olmak üzere Rusya ile güçlü ilişkileri olan siyasi oluşumlar bulunuyor. Kuzey Ligi lideri Matteo Salvini ve Başkan Putin arasındaki mali ve siyasi ilişkiler hakkında çok şey yayınlandı. Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte gündemdeki büyük soru şu: Sağın bir sonraki hükümetin kuruluşuyla sonuçlanacak bir ittifakla kazanacağı doğru mu? Bazılarının faşist mirasın bir kısmını taşıdığını söylediği İtalya'nın Kardeşleri Partisi’nin lideri Giorgina Meloni'nin yeni İtalyan hükümetine başkanlık etmesi ihtimali var mı? Bu soru, Demokratik Parti, Beş Yıldız Hareketi ve Yeşiller Partisi’nin anlaşmazlık alanını daraltmak, Meloni önderliğindeki radikal sağa karşı durmak için diyaloglarını genişletmesini sağlayacak.
Putin liderliğinde Ukrayna'ya karşı savaşıyla Rusya, İtalya'da güçlü bir şekilde mevcut. Yaklaşan yasama seçimleri sırasında doğrudan ve dolaylı tesiri olacak, çünkü elinde oy pusulasıyla sandık başına giden vatandaşın tercihini belirlemekten eksik kalmayacak. Siyasi liderler, fikir ve programlarını sunarak seçmen oylarını elde etmeye çabalıyorlar ancak vatandaş, partisine olan bağlılığıyla birlikte maddi ihtiyaçlarının etkisi altında hareket eder. İtalya, Almanya ve Fransa'dan sonra Avrupa'nın üçüncü büyük ekonomisi ve politikacıları AB ile yakın bağı sürdürme konusunda hemfikir. Birlik, korona krizinde İtalyan ekonomisini güçlü bir şekilde destekleyip İtalya'nın yanında yer alarak önemli bir rol oynadı. Seçim sonuçları ve kurulacak hükümet nasıl olursa olsun, genel olarak AB ile ilişkiler etkilenmeyecek. Rusya-Ukrayna savaşı, Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar ve halkın geneli üzerindeki ekonomik etkileri nedeniyle tüm Avrupa ülkeleri ve hatta dünyanın birçok ülkesinde bir iç sorun haline geldi. Avrupa'da yaptırımlara karşı giderek büyüyen bir karşı çıkış var ve bazı Avrupa şehirlerinin tanık olduğu yaptırım karşıtı büyük çaplı gösteriler bunu doğruluyor.
Yakın geçmişte, Avrupalı ​​sağcı siyasi gruplar aktifti ve liderleri, güçleri Ukrayna'ya girmeden önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yönelimlerine sempatilerini açıkça ifade etmişlerdi. Rusya’nın Roma Büyükelçisi geçtiğimiz günlerde bir dizi İtalyan sağcı partiyle bir araya geldi. Bu toplantılarda Fransız sağının önde gelen lideri Le Pen ve İtalyan sağından Kuzey Ligi lideri Salvini öne çıktılar. Bazı Avrupa ve hatta Amerikan seçimlerindeki Rus siber müdahaleleri artık bir sır değil. Peki, yaklaşan İtalya parlamento seçimleri de öyle ya da böyle Rus müdahalesine ve İtalya'daki ekonomik krizin sömürülüşüne tanık olacak mı? Askeri ifadeyle Rusya şimdi hatların arkasına sızma politikası izliyor. AB’den ABD'ye uzanan Batı dayanışmasını sarsmayı amaçlıyor. Doğu Avrupa ülkeleri, Rusya'nın sağ popülist partiler aracılığıyla Batı cephesine siyasi olarak giriş yapacağı kapı olacak. Yaklaşan İtalya yasama seçimleri, Putin'in elinin İtalyan Parlamentosu'nun kapısını çalacağı büyük bir siyasi tatbikat olacak.
Avrupalılar bu gerçeğin farkındalar ve bilhassa İtalya kıtanın siyasi açıdan en sıkıntılı ülkesi olduğu için bu seçimlerin sonuçlarını bekliyorlar. İtalya dünya genelinde en çok sayıda ve hepsi de farklı partilerden koalisyon hükümetlerine tanık olan ülke. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yönetimde kaldığı dönem boyunca İtalya’da 9 başbakan göreve geldi. Putin Rusyası ağırlıklı olarak İtalya'ya odaklanıyor ve onu Batı sisteminin siyasi yumuşak karnı olarak görüyor. İtalya'da önümüzdeki günler, siyasi ayakları üzerinde temsilciler meclisi ve senatodan oluşan iki kanadıyla parlamento salonuna doğru yürüyecek. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eli ise kapısını çalmak için bekliyor.