Prof. Dr. Ahmet Abay
Akademisyen
TT

Put dikmek ve put yıkmak

“Dü ibrâhîm âmed be-deyr-i cihân/yekî büt-şiken şod yekî büt-nişân”
“Cihan tapınağına iki ibrahim geldi; biri put kırıcı, diğeri ise put dikici oldu” (Firdevsi)

İlahi rehberlikten uzaklaşan insanlık, tarih boyunca kendine birtakım putlar edinmiş veya bazı varlıkları ve kendi hevasını-arzularını putlaştırmıştır. Bu nedenle insanlığı ilahi rehberliğe davet etmek için görevlendirilen bütün peygamberler, gönderildikleri toplumlara şu temel ilkeyi hatırlatmışlardır: “Ey kavmim Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur!”[1] Bu temel ilkeden hareketle Hz. İbrahim, kavmiyle beraber putlar edinen ve onlara tapan babasına “Doğrusu ben seni ve kavmini apaçık bir sapmışlık içinde görüyorum."[2] demiştir. Yine aynı şekilde kavmiyle beraber putlara tapan bir kavmin yanından geçerlerken, “Ey Mûsâ!, Bize de bunların tanrıları gibi görebileceğimiz, dokunabileceğimiz bir tanrı yap!” diyen kavmine Hz. Mûsâ, Siz gerçekten de câhil bir toplumsunuz![3] der. Bu yüzden Allah Teâlâ insanlara neye inanmaları ve nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğrettikten sonra özellikle putlara tapmaktan ve birtakım varlıkları putlaştırmaktan kaynaklanan her tür pislikten sakınmalarını[4] emretmiştir.
İnsanların putlara ve putlaştırmaya yönelme sebepleriyle ilgili şunu söylemek mümkündür: Allah’ı bırakıp putlara sarılma, temel olarak dünya hayatına yönelik çıkar ilişkilerinden kaynaklanır. Çünkü Allah’a istediği her şeyi yaptırma imkânına sahip olmayan insanlar, putlar üzerlerinden hareket ederek onlara istedikleri her şeyi söyletebilme gücüne sahip olmakta ve onları bahane ederek istediklerine ayar çekebilmektedirler. Onları korumak adına kanunlar çıkarabilir, onlara ve onların ilkelerine karşı gelindi, hakaret edildi gerekçesiyle muhalefet edenleri cezalandırabilirler. Ancak tüm bunları yapanların unuttukları ve hesaba katmadıkları şey; “Kıyamet gününde birbirlerini inkâr edecek, hatta birbirlerine lanetler edecekleri”[5] gerçeğidir.
Putlara tanrılık-ilahlık-kutsallık payesinin verilmesi, tamamen bunları kutsayan insanların uydurmasıdır. Zira Allah Teâlâ putların kutsal ve ibadet edilip tazim edilmeye layık oldukları konusunda hiçbir şey indirmemiştir.[6] Belki de Allah’a iftira atmak ve hakkı olmayanı O’na denk ve ortak koşmak anlamına gelen şirkin, Hz. Lokman’ın oğluna tavsiyelerde bulunurken dillendirdiği üzere;  “Yavrucuğum!” Hiç kimseyi ve hiçbir şeyi Allah’a ortak koşma! Çünkü Allah’a ortak koşmak, gerçekten de O’na karşı yapılabilecek en büyük haksızlık, pek büyük bir zulümdür!”[7] diye nitelemesinin sebebi budur.
Putperestlik, put severlik ve onu çağrıştıracak, anımsatacak her şey bu yüzden müslüman toplumlarda hoş karşılanmamış ve karşı çıkılmıştır. Rivayet odur ki, Mohaç seferiyle fethedilen Budin şehrinden alınan bazı heykeller gemilerle İstanbul’a getirilir. Şimdi Sultanahmet Meydanı’nın olduğu yerde, o zamanlar İbrahim Paşa’nın sarayı bulunuyordu. İbrahim Paşa bu üç heykeli (Herkül, Apollon ve Diyana) teşhir amacıyla sarayının yakınlarına koydurur. Halk gelir, bu heykellere bakıp giderdi.[8] İbrahim Paşayla araları açık olan Şair Figani de İbrahim Paşa’yı yermek için; “Cihan tapınağına iki İbrahim geldi; biri put kırıcı, diğeri ise put dikici oldu.” beytini söylediği anlatılır. Beytin aslını asırlar öncesinde İranlı büyük şair Firdevsi’nin Gazneli Mahmut’u yermek için yazdığını ifade edenler de vardır. [9]
Hayatları boyunca maddi manevi her türlü puta ve putlaştırmaya karşı çıkanlar, Yasin Suresinde kendisinden ve övgüye layık dik duruşundan bahsedilen “Şehrin uzak bir noktasından elçilere arka çıkmak için koşup gelen Yiğit Adam’ın” dediğini kendilerine ilke edinirler: “Bana ne oluyor ki beni yaratana kulluk etmeyeyim? Siz de O'na döndürüleceksiniz. O'ndan başkasını ilahlar edinir miyim? Rahman bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir yarar sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”[10]
Hakikati kabul etmeye yanaşmamak üzere kendilerini şartlayan putperestler ve put seviciler, Hz. İbrahim kavmine; “Siz neye tapıyorsunuz? diye sorduğunda ona verdikleri cevabı hep tekrar etmişler ve tekrar etmeye devam edeceklerdir: “Putlara tapıyoruz ve sonsuza değin onlara tapmaya da devam edeceğiz!”[11]
İman eden ve imanlarının gereğini yerine getirmeye kararlı olanlar ise;  Hz. İbrahim’in duasını[12] kendilerine uyarlayarak ve bütün benlikleriyle dillendirmeye devam ederek; “Ey Rabb’imiz! yaşadığımız yerleri insanların huzur ve emniyet içerisinde yaşayabilecekleri güvenli bir bölge kıl; bizi ve neslimizi, putlara tapmaktan- putları ve putçuları sevmekten ebediyen uzak tut!” derler.
Sözü Sezai Karakoç’un Hızırla Kırk Saat’te Yeşil Sarıklı Ulu Hocalara sitem olarak ifade ettiği mısralarla bitirelim;
“Kardeşim İbrahim bana mermer putları
Nasıl devireceğimi öğretmişti
Ben de gün geçmez ki birini patlatmayayım
Ama siz kağıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini
nasıl sileceğimi öğretmediniz!”

[1] A’raf 7/59,65,73,85
[2] el-En’am 6/74
[3] A’raf 7/138
[4] el-Hac 22/30
[5] el-Ankebut 29/25
[6] A’raf 7/71; Yusuf 12/40; en-Necm 53/23
[7] Lokman 31/13
[8] https://tarihvemedeniyet.org/2011/02/idam-ettiren-siir.html 19.02.2021
[9] https://www.facebook.com/kalenderdergisi/posts/613754622150339/ 19.02.2021
[10] Yasin 36/22-23
[11] eş- Şuara 26/71.
[12] İbrahim 14/35