Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

2022’deki gelişmeler

2023 beklentisiyle 2022 yılına veda ettiğimiz günlerde, bu yıl yaşanan bazı önemli olayları hatırlamakta fayda var.
Bu yılki gelişmelerin önem sırası, kişiden kişiye değişiyor. Ben iki farklı üzücü gelişmeden ve bir neşeli hadiseden bahsedeceğim.
Geçtiğimiz Şubat ayında Ukrayna’da savaş patlak verdi. Rus Devlet Başkanı, komşusu Ukrayna'nın Rusya karşıtı NATO ittifakına katılma planlarının Rus güvenliği için sürekli bir tehdit oluşturduğu gerekçesiyle komşusu Ukrayna'ya karşı vahşi bir savaş başlattı. Zira Rus lider, Rusya’nın kendini güvende hissetmediğini vurguladı.
Ne zaman ve nasıl biteceğini bilmediğimiz bu savaş, dünyanın ücra bir köşesinde seyreden yerel bir savaş değil sadece. Bu savaş tüm dünyayı, bilhassa Avrupa’yı doğrudan etkiliyor. Şuan çetin kış şartları başlamış durumda. Avrupa'daki evlere doğalgaz ile sıcaklık sağlayan Rus gazı ise bu savaş yüzünden yok oldu ya da tedariki azaldı. ABD’nin düşüncesizliği, Batı’nın dalgaya alması ve Rusya’nın öfkesi devam ederken bu savaşın çeşitli yansımaları bulunuyor.
Bu yıl kaydedilen bir diğer üzücü gelişme ise Eylül ayında İran’da Kürt genç kadın Mahsa Amini’nin İran ahlak polisleri tarafından göz altına alındığı sırada can vermesi. Amini’nin ölümü, İranlıları, hatta tüm dünyayı öfkelendirerek ülke çapında protestolara yol açmıştı. Amini, erkek kardeşi ile Tahran’ı ziyaret ettiği sırada ahlak polisine yakalanmış, ahlak polisi kendisinden saçını hiçbir tel gözükmeyecek şekilde tamamen örtmesini istemişti. Ardından patlak veren sözlü tartışma, polisin Amini’yi sürükleyerek darp etmesi ve tutuklaması ile sona erdi. Genç kadın, üç gün sonra gözaltı merkezinde hayatını kaybetti.
Sonrasında ise İranlılar ayaklandı. Yalnızca Mahsa Amini için değil, ülke, 40 yıldır Humeyni ve Hamaney rejimleri altında acı çektiği için ayaklandı. Bu rejim tüm bu yaşananların ardından İran halkını yönetmeyi hak ediyor mu? Yalnızca İran halkı değil, tüm bölge aynı soruyu soruyor. Dolayısıyla 2022’de İran için tarihi bir hadise yaşanmış olabilir.
Benim açımdan bakıldığında bu yıl yaşanan en mutluluk verici gelişmeler ise Katar'da gerçekleşen Dünya Kupası’nda Fas ve Suud futbol takımlarının kaydettiği başarılardır. Suudi takımının Arjantin karşısındaki galibiyeti sadece Suudi veya Arap taraftarlarda değil, tüm dünyadan taraftarlar arasında farklı duygular uyandırdı. Suudi Arabistan futbol yolculuğunu birincilik ile taçlandırmamış olsa da, geride unutulmayacak bir iz bıraktı.
Ardından ise Fas futbol takımı, büyük Avrupa takımlarıyla kıyasıya mücadele vererek yarı finale ulaştı. Dünya Kupası’nda neredeyse Arjantin’e rakip olacakken son sözü Fransız takımı söyledi. Nitekim Fas futbol takımı, turnuvada daha önce hiçbir Afrika veya Arap takımının ulaşamadığı bir noktaya ulaşarak tarihe geçmiş oldu.
Geçtiğimiz yıldan kalanlar bunlar. Ukrayna’daki savaş ve İran’daki halk devrimi belki de gelecek yıl son bulacak. Arapların Dünya Kupası'ndaki ışıltısı ise unutulmasın istiyoruz!