Velid Haduri
Enerji konusunda uzman, Iraklı yazar
TT

OPEC ve müttefiklerinin piyasaları istikrara kavuşturmadaki rolü

“OPEC” ve “OPEC+” grupları, piyasa istikrarı adına ellerindeki “ek üretim kapasitesini” ihtiyaç duyulduğunda üretimi artırmak veya azaltmak için kullanmaktadır. Küresel petrol fiyatlarının ve piyasaların arz ve talep dengesindeki bir değişikliğin yanı sıra jeostratejik meydan okumalar ve söylentiler gibi çeşitli nedenlerle hemen hemen her gün değiştiği dikkat çekiyor. Bu faktörler fiyatlarda bir değişikliğe yol açıyor ve bu da artan talebi karşılamak ya da talebin ve/veya fiyatların gerilemesi durumunda fiyatlarda bir taban oluşturmak için arzda bir artış veya kısıtlamaya gitmeyi gerektiriyor. Piyasalardaki kısa veya uzun vadeli değişimler, ihracatçı ülkelerin piyasa istikrarını sağlamalarının bir yolu olarak “ek üretim kapasitesine” olan ihtiyaçlarını artırıyor.
İki tür "ek kapasite" vardır. Birincisi, arz ve talep dengesi bozulduğunda piyasaları istikrara kavuşturmak için kullanılan stratejik ek kapasitedir. İkincisi; bir ülke üretimini geçici bir süre için ve görece sınırlı miktarlarda, “OPEC” veya “OPEC+” tarafından belirlenmiş “kotasını” aşacak şekilde artırmayı planladığında kullandığı ek kapasitedir. Bu durumda söz konusu ülkeler, “ek enerji kapasitesinin” dönemsel olarak sağlayacağı olası kârı elde etmek ve özellikle de fiyatların yükselmesi halinde bu fırsattan yararlanmak için kendilerine belirlenen kotanın yükseltilmesi yönünde baskı yaparlar.
Gelgelelim ihracatçı ülkelerde mevcut “ek üretim kapasitesinin” oranını bilmek oldukça zordur. Ülkelerin gerçek "ek enerji kapasitesi", yalnızca fiyatlar hızla ve dramatik bir şekilde yükseldiğinde ortaya çıkar. Bu dönemlerde bazı ihracatçı ülkeler fiyatların yükselişinden yararlanmak için tam kapasite üretime geçmeye çalışır ve daha sonra da “OPEC” veya “OPEC+” gruplarından kotalarının artırılmasını talep ederler.
OPEC üyesi olmayıp, OPEC+ Grubu içinde yer alan çoğu ülkenin çok sınırlı “ek üretim kapasitesine” ve bu nedenle piyasalar üzerinde çok az etkiye sahip oldukları kaydediliyor. "OPEC" ülkelerine gelince, örneğin Suudi Arabistan'da önemli bir "ek üretim kapasitesi" (bir milyon veya daha fazla) mevcuttur. Aynı zamanda bazı OPEC ülkelerinin de yüz binlerce ek günlük varil üretim kapasitesi bulunuyor. Diğer OPEC ülkeleri ise tam kapasite ve kendilerine belirlenen kota miktarında üretim yapıyorlar.
Kamusal alanda “OPEC” ve “OPEC+” gruplarının piyasaları istikrara kavuşturmadaki rolleri hakkında pek çok tartışma dönüyor. Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği de geçtiğimiz günlerde türünün ilk örneği olan bir çalışma yayınladı. Çalışmayla ilgili ilginç olan husus, Birliğin “The  Energy Journal” adındaki dergisinin çalışmayı kendi sayfalarında yayınlamadan önce enerjiyle ilgili  bir başka platformda yayınlamasıydı. Hessa Mutayri ve "Kral Abdullah Petrol Çalışmaları ve Araştırma Merkezi"nden (KAPSARC) iki araştırmacı, Axel Pierru ve James Smith’in kaleme aldığı çalışmanın başlığı şu; "Piyasa İstikrarı: (OPEC) ve Müttefiklerinin Performansı." Çalışma, küresel petrol endüstrisinde önemli aşamalara sahne olan 2001-2021 döneminde ihracatçı ülkelerin piyasaların istikrarına katkılarına dair bir analiz sunuyor. Çalışma bu katkıları OPEC'in piyasaları istikrara kavuşturmadaki başarısının derecesine ilişkin matematiksel bir modele dayanan bilimsel bir yaklaşımla inceliyor ve belirtilen dönemde OPEC’in rolünü şu aşamalara ayırıyor: Emtia sektöründeki gelişme, ihracatçı ülkelerin piyasalardaki paylarının korunması ve pandemi öncesi dönem. Ardından çalışma OPEC ve OPEC+ Grubunun pandemi sonrası dönemdeki rolünü ele alıyor.
Çalışma, örneğin OPEC haricinde alışılmadık petrol rezervleri (kaya petrolü), ticari ve stratejik petrol rezervleri ve “OPEC+” Grubunun “OPEC” ile iş birliği gibi piyasaları istikrara kavuşturmaya yardımcı olan başka enstrümanların da olduğunu kabul ediyor. OPEC+ Grubu 2016 yılında kuruldu ve OPEC ile fiili iş birliği Ocak 2017'de başladı. Ancak bilindiği gibi bu Grup farklı petrol kapasiteleri ve farklı petrol politikaları olan ülkelerden oluşuyor. Grup içindeki bakış açılarının çeşitliliğinin yanı sıra bazı üyelerinin performansındaki farklılıklar da buradan doğuyor.
Çalışma, OPEC'in zaman zaman petrol piyasasındaki payını koruma girişimlerine rağmen fiyatların ve piyasaların istikrarını korumak için sürekli ve kalıcı politikaları olduğu sonucuna varıyor. Çalışma aynı şekilde, OPEC'in piyasalardaki sürprizlere hazırlıklı olmak, fiyatlardaki hızlı ve yüksek artışı engellemek için uzun süredir ek üretim kapasitesini artırmaya çalıştığını da gösteriyor.  Bunun yanı sıra “OPEC”in üretim politikaları ile “OPEC+” Grubunun üretime özel politikalarında farklılıklar olduğu sonucuna varıyor.
OPEC'in "OPEC+" Grubundan müttefikleri ile iş birliğinin, pandemi sırasında fiyat düşüşünün engellenmesine ve ardından pandemi sonrasında yükselişe geçmesine neden olduğunun da çıkarsamasını yapıyor. “OPEC”in ek arz sağlama ve fiyatları yükseltmedeki rolünün “OPEC” üyesi olmayan ülkelerden oluşan “OPEC+” gruplarının rolünden çok daha büyük olduğunu dikkate alıyor.