Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Muhterem Üstat TikTok!

 

Zihinlerin geride durduğu ve ruhların okuma sularına dalmaktan yüz çevirdiği bir anda faydasız şeylerin yayıldığını müjdele ve hâkim çürüklüğün tadını çıkar. Modern Arap dünyamızda zaten okur ve okuma kıtlığının sıkıntısını çekiyorduk. Snapchat ve TikTok gibi sosyal medya platformlarının egemenliğinden sonra bela ikiye katlandı. Bugün ABD-Çin karşılaşmasının başlıklarından biri haline gelen Çinli platform TikTok’tan bahsederken bu uygulama hakkında, yayıncılık ve kitap endüstrisini ilgilendiren heyecan verici bir haber paylaşayım. Ama bu haberi vermeden önce sizi bir müddet bekleteceğim. Yaklaşık iki ay önce bir aile etkinliğindeydim. Lise son sınıf öğrencisi bir genç kız bana, merhum Gazi el-Kusaybi’nin “Özgürlük Dairesi” adlı romanını ve onu nasıl temin edebileceğini sordu; okumayı çok istiyormuş. Ben de şaşırdım ve el-Kusaybi’nin bu şaheserinden nasıl haberdar olduğunu sordum. TikTok’taki kız arkadaşlarından öğrenmiş.

Peki, şimdi gelelim Şarku’l Avsat gazetesinin yayınladığı etkileyici TikTok haberine…

Son zamanlarda yayınlanan haberlere ve rakamlara göre TikTok uygulaması, yayınevlerinden daha çok kitap reklamı yaparak gençlerin okuma alışkanlığı edinmesine katkı sağlamış. Mesela genç bir fenomen, “Akhilleus’un Şarkısı” adlı romandan kesitler yayınlamış ve 20 milyondan fazla görüntüleme elde etmiş. Daha sonra romanın Amerika’daki satışları 9, Fransa’daki satışları ise 6 kat artmış.

Nisan ayı sonlarında Paris’te düzenlenen kitap fuarını organize edenler, kitap fuarını ziyaret eden 100 bin kişiden 50 binini, 25 yaşın altındaki gençlerin oluşturduğunu açıkladı.  

Bunun sebebi, bazılarının dediği gibi, bu kesimin fuara girişinin ücretsiz olması mı?

Paris’teki organizatörler bu “benzersiz” katılımı, Fransa’da bu yaş grubuna sağlanan ücretsiz giriş imkânına değil, TikTok uygulamasına bağladı ve TikTok’ta bu yaş grubunun ilgisini çekmek için büyük bir reklam yapıldığını belirtti. Bu heyecan verici haberden alınacak ders ya da dersler nedir?

Birincisi, genç kızların ve erkeklerin okumadıkları veya ciddi ve ölçülü içerik istemedikleri doğru değil.

İkincisi, TikTok gibi uygulamalardan kitap sektörünü canlandırma ve okuma alışkanlığı kazandırma konularında yararlanılamayacağı da doğru değil. Öyleyse hata başka yerde. Yani kitap arabalarını sosyal medya metrosundaki gençlik istasyonlarına ulaştırmak için uygun yolların tasarlanamamasında. Yayıncılık ve kitap sektöründe faaliyet yürütenlerde şu konularda ciddi bir eksiklik var: öncelikle kitap ve okuma endüstrisine dair “tutku”, sonra da bu endüstriyi harekete geçirecek şeylere dair gerçek “anlayış”… Tüm bunların üzerinde sadece basit ticaret ve pazarlama hesaplarından hareket etmeyen yüksek bir “vizyon” vardır.

Meşhur bir Suudi yayıncı bana, yayınevlerinde en çok satılan kitabın yaklaşık on yıl boyunca 8 bin nüshayı geçmediğinden bahsetti.

Okuma alışkanlığının zayıf olmasının pek çok nedeni var. Örneğin, Suudi Arabistan’da yazara “destek” vermemek, okuma kulüpleri kurmamak, bazı romanları dramatik ürünlere dönüştürmemek, kitap endüstrisinin (kâğıt, matbaa vs.) terimlerine sadece vergilendirmeye tâbi ticari terimler olarak bakmak bu nedenler arasında sayılabilir. Bu arada kâğıt ve kitap, bazı yakın ülkelerde vergiden muaftır.

Doğruyu söylemek gerekirse, insan okuma alışkanlığını terk edemez. Zira değerli bilgi ve zevkli sanat arayışı, okunan şeyin taşıyıcıları, araçları ve kanalları ne olursa olsun, insan var olmaya devam ettiği sürece bâki olan sonsuz bir ihtiyaçtır.

Tüm bunlardan sonra insanların yararına olan şey kalıyor. Bilgiden yoksun ve okuma azığından mahrum bir toplum, hoşlanmadığımız fikirleri üretenler için kolay bir avdır…

Ne demiş şair:

Onun tutkusu, ben tutku nedir bilmeden geldi

Boş bir kalbe denk geldi de orayı ele geçirdi.