Halid Kıştini
Iraklı gazeteci - yazar
TT

​Akşam yemeği sonrası anekdotları

Büyük ziyafetleri önemli şahsiyetlerden ve kibar insanlardan birinin anlattığı bir nükte ile sonlandırmak İngiliz toplumunun geleneklerinden biridir. İşte bu nüktelerden birkaç örnek:
İngiltere Başbakanı Winston Churchill, edebi bilgisi ve nüktedan kişiliği ile bilinir. Cebelitarık Bölgesi Yöneticisi ve İskoç Argyll Güçleri Komutanı Sir Gordon Macmillan, İkinci Dünya Savaşı sırasında 15. İskoç Birliği’nin komutanıyken Mihver Güçleri’ne yönelik önemli Normandiya Çıkarması öncesi kendilerini ziyaret eden Winston Churchill ile yaşadığı bir olayı şöyle anlatır:
1914-1918 yılları arasında yaşanan Birinci Dünya Savaşı sırasında görev yaptığı Normandiya’ya yapılacak saldırıdaki görev bölgemize gitmeden önce Başbakan Winston Churchill bizleri ziyareti ile şereflendirdi. İskoçya Kraliyet Kuvvetleri’nden 6. Alay’ın düzenlediği askeri geçidi izledi.
Askeri geçidin sona ermesinin ardından askerler düzensiz bir şekilde dağıldı. Winston Churchill askerlere konuşma yapmak için kürsüye çıktı. Askerlere rahatsız bir şekilde baktığını gördüğümüzde çok şaşırdık. Ardından Churchill sinirli bir ses tonu ile “İskoç askerlerinin tek bir kusuru bulunmaktadır...” dedi. Sonra sustu. Bizler telaş içinde ne gibi bir kusur ve hata işlediğimizi düşünürken o sözlerini şu kısa cümle ile tamamladı: O da sizden yeteri kadarına sahip olmamızdır.”
Bunu söylediğinde herkes derin bir nefes alarak alkışlamaya ve gülmeye başladı.
Times gazetesinin kültür eki yazarlarından Mister Walter James, bir yemek sonrası şunları anlattı:
Tiyatro yazarı Noel Coward, kötü bir şöhrete sahip ünlü kadın oyunculardan birinin de olduğu bir partiye katılmış. Bu kadın oyuncu, George’u görür görmez bütün çocukların babası olacak kişi olacağını hissettiğini söylemiş. Bunun üzerine Noel Coward “Acaba bu kanıtlandı mı?” diye sormuş.
Şimdi anlatacağımız ise eşlerden şikayet eden asker fıkralarından biridir. Fıkray anlatan Güney Avrupa Bengal Muhafızları Komutanı General John Hubboden…
Askeri ataşelerden biri sinirli bir şekilde birlik komutanına yaklaşmış ve şöyle demiş: Efendim yaklaşık 2 yıldır sizin emriniz altında çalışıyorum ve size eşinizin bana karşı tavırlarına artık katlanamadığımı ve mümkünse bana tekrar bölük içerisinde bir görev vermenizi istirham ettiğimi söylemek isterim.
Komutanı merhametle elini genç askeri ataşenin omzuna koymuş ve şöyle demiş:
Dinle evlat, ben sığınabileceğim bir bölük olmadan 20 yıldır onunla yaşıyorum ve ona katlanıyorum. Sen de benim gibi sabret!”
Ordudan emekli olmadan önce General John Dutton Frost, bir akşam yemeğinden sonra şu fıkrayı anlatmış:
İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra paraşüt birliğinden üst düzey subayları için Aldershot kampında bir akşam yemeği düzenlendi. Yemekten hemen sonra hepimiz hatıra fotoğrafı çektirmek için tek sıra halinde durduk. Hazır bulunanlar arasında Kraliyet Donanması Komutanı Amiral Montpate ile Genelkurmay Başkanı Montgomery de vardı. Bu şekilde dizildikten sonra Montgomery genç fotoğrafçıya fotoğrafın nasıl görüneceğini sordu. Fotoğrafçı da “Müsaadenizle dürüst olup fotoğrafın çok çirkin çıkacağını belirtmek isterim!” diye karşılık verdi.
Bunun üzerine Mareşal Montgomery bana dönerek “Fotoğrafçı hepimizin bulunduğu fotoğrafın mı çirkin olduğunu kastetti yoksa sadece beni mi?” diye sordu.