Birkaç yıl önce Amerikalı bir bilim adamı, aşkın ilacını, feromonun aşk ve sevgideki rolünü keşfetmiş. Elbette bu keşif, bir zamanlar Arap dünyamızda yapılmış olsaydı, cebir ilmi ve insan hakları gibi birkaç gün içerisinde tamamen unutulur giderdi. Ama Batılılar, pratik ve her şeyi bir faydaya, endüstriye ve kara dönüştüren insanlardır. Organik kimya alanında uzman bir bilimadamı olan George Dodd da Amerikalı bilim adamının bu keşfini duyar duymaz bunu geliştirip ticari bir projeye dönüştürmek için harekete geçmiş. Feromonun endüstriyel olarak üretme, insanların başkalarının kendilerini sevmesi ve beğenmesini sağlayacak bir aşk parfümü gibi sıkabileceği bir aşk ürünü olarak pazarlanmasının mümkün olduğunu düşünmüş.
George Dodd bu ürünün örneğin evlilik bürolarında kullanılabileceğini söylüyor. Çünkü bu büroların en büyük sorunları, ayarladıkları ilk görüşmenin başarısız olmasıdır. Mantıklı ve özendirici bir evlilik düzenlemek için harcadıkları bütün çabaya rağmen bu girişimleri çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır. Bir genç erkek ile kızı zorlukla bir araya getirirler ama görüşmenin ardından adaylardan biri, ”Onu beğenmedim, gözleri gri, kirpikleri çok kısa” gibi bahaneler öne sürerek görüşmenin başarısız olmasına neden olur. İşte bilimadamı Dodd da ürünün bu konuda nasıl başarılı olacağını şu sözlerle anlatıyor, ”Evlilik bürosunun tek yapması gereken; iki taraftan birine bu üründen sıkmak. Görüşmenin sonunda genç: Ah, onun aşkından ölüyorum derken, kız ise: Ah, işte beyaz atlı prensim diyecektir”.
Bu örneğin iş ve üniversite başvurularında yapılan mülakatlar için de geçerli olabileceği söyleniyor. Bildiğiniz gibi mülakat gençlerin uykularını kaçıran bir sorundur. Ama bu ürün ile iş başvurusunda bulunan gençlerin, müdür tarafından iyi karşılanıp onun sevgi ve takdirini kazanmak için tek yapması gereken biraz feromon sıkmak. Bu ürün sayesinde görüşme sona erer ermez müdür yanındakilere dönüp: ”Harika bir genç, zeki ve yetenekli olduğu belli. Hemen onu işe alın” diyecektir.
Bu maddenin Ortadoğu’da ve özellikle askeri diktatörlük ile yönetilen ülkelerde de çok tutulacağını düşünüyorum. Zira adet olduğu üzere askeri geçit törenlerinde, kutlamalar ve toplantılarda güvenlik ve istihbarat görevlileri ile parti üyeleri kapı kapı dolaşıp insanlara: ”Başkanın yarın konuşma yapacağını sakın unutma ey ahali. Küçük büyük herkesin alanda olmalı. Bayrak ve çiçekleri de unutmayın. Alkışlarınızın Beyaz Saray’a kadar ulaşmasını istiyoruz” derlerdi.
Alanda başkan konuşmaya ve saçmalamaya başlar başlamaz da Ebu Muhammed inleyerek istihbarat subayına bakar ve şöyle mırıldanır, ”Ah, köpek oğlu köpek! İyi alkışla ki maaşından kesmesinler.”
İşte bütün bu eski ve demode yöntemler bu aşk ve sevgi ilacı ile tarihe karışacak. Başkanın bu maddeden birazcık sakalına ya da bıyığına sürmesi halkının onu sevmesi, bütün hezeyanlarını ve kulaklarını dolduran saçmalıklarını unutmaları, evlerine mutlu ve neşeli bir şekilde dönüp onu bir daha görecekleri günü hasretle beklemeleri için yeterli olacaktır. Bütün bunlar, bilimadamlarının sihirli ve etkili ilaçlarını ve kimyasal formüllerini bulmak için harcadıkları çabalar sayesinde artık mümkün.
TT
Aşk ilacı
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة