Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Yemen’deki isyancı grup!

Husilerin bugün mutsuz ettiği Yemen, bu grup ortaya çıkana kadar mutluydu. Husi grubu, İhvan-ı Müslimin (Müslü-man Kardeşler), DEAŞ ve El Kaide gibi aşırılık yanlısı ve kapalı diğer gruplardan farkı olmayan ve çoğu zaman bu gruplarla ittifak yapan ve çıkarları kesişen isyancı, aşırılık yanlısı ve kapalı yerel bir gruptan başka bir şey değil. Bu grup Mümin Gençler (eş-Şebabu'l Mümin) ve Ensarullah isimleri altında ortaya çıkmasına rağmen, aslında meşru otoriteye isyan eden bir grup ve azınlık iken çoğunluğu yönetmek isteyen gayrimeşru silahlı bir milis olarak kabul ediliyor.
Yemen’in yıllardır çektiği sıkıntıların sebebi isyancı Husi grubudur. Zira bu grup Arap Koalisyonu’nun Yemen'e meşruiyet ve istikrarı tekrar getirmesinden yıllar önce bile şiddetli bir savaşın fitilini ateşlemişti. Husiler, merhum Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih döneminde (Husilerin kurşunlarıyla hayatını kaybetti) Yemen hükümetine karşı bir savaşa girmişti ve Husiler İran rejiminin bölgedeki kolu konumundaydı.
Husiler, mezhep örtüsüne bürünen ve bunu şahsi çıkarları için kullanan terörist bir gruptur. Ne mezhep ne de ister Şii ister Sünni olsun Yemenliler umrunda. Bu da şu demek oluyor ki, bütün hepsi aralarındaki çıkarlar ve soylarla bağlantılı ailelerden gelen bu Husi liderleri, Humeynist ‘devrimi’ ve velayet-i fakih sistemini ihraç etmeye çalışan İran rejimi için kiralık bir katil olarak çalışmak da dahil olmak üzere kendi hizipçi çıkarlarını eylemlerinin temeli olarak alıyorlar.
Husi grubu Yemen’i tek bir renge boyamak istiyor. Tüm Yemenlilerin Husi olmadığı ve tüm Zeydilerin Husi olmadığı aşikar. Dolayısıyla Zeydilerin hepsinin Husi olduğunu iddia etmeye çalışmak büyük bir aldatmadan başka bir şey değildir. Husi grubu dışarıdan göründüğü gibi içeride birbirine bağlı değil. Bilakis liderleri arasında çatırdamalar, bölünmeler ve liderlik mücadeleleri yaşanıyor.
Husilerin İran ile ilişkisinde başvurduğu aldatma yöntemine rağmen, aralarındaki iletişim ve İran’ın müdahalesi, bu ilişkiyi kanıtlıyor. Öyle ki İran’ın Yemen Büyükelçisi yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) hayatını kaybetmeden önce bir generaldi. Yahya Bedreddin el-Husi’nin “Bu bir propaganda. Biz Zeydiyye fırkasındanız ve İran'daki Onikiciler ile az bir ortak noktamız var” sözleri bu aldatmanın bir parçası. Yahya el-Husi’nin gözündeki ‘az’ ortak nokta Husilerin Yemen'deki meşru otoriteye karşı yaptıkları isyanı destekleyen ve Husi grubunu Yemen'in işgali için bir Truva atı haline getiren İran rejimi için çok fazla gibi görünüyor.
Husi liderliği ezilmiş ve dışlanmış gibi görünmeye ve bunu Zeydiyye fırkasına genellemeye çalışsa da bu tamamen saçmalık. Zira cumhurbaşkanlığı döneminin sonlarında Husiler ile ittifak kurmasına rağmen onların kurşunları ile öldürülen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih Zeydiyye fırkasındandı. Bu Husilerin Zeydiyye fırkasına sarılarak dışlandıklarına ilişkin iddialarını çürütmüş oluyor. Husiler Zeydiyye fırkasından değiller. Bilakis Onikicileri ve İran’ı takip ediyorlar. Zeydiyye fırkası İran Humeynizmi ile zıt düşüyor. Hatta İran’ın Dini Lideri ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından zulüm görüyor.
Ensarullah Hareketi Saada kentinin dağlarını ve mağaralarını kendisine ana merkez olarak edinmiş ve dini bir şiar benimsemiş siyasi bir harekettir. Bu hareket bütün Yemenlileri temsil etmiyor, bilakis Yemen’in tamamına gözünü dikmiş olan Husi ailesini temsil ediyor. Bu aile Yemen'deki bütün hayatı hatta Husilerin kendilerini desteklediğini iddia ederek onunla yıkandığı ve arkasına saklandığı Zeydiyye fırkasına mensup olanların hayatını bile bozan İran şerrinin bir maşası haline geldi.
Husi grubunun, Yemen hapishanelerindeki El-Kaide ve DEAŞ unsurlarının çoğunu serbest bırakması ilginç. Uluslararası ajanslar tarafından hazırlanan bir raporda, bu iki örgüte mensup olan tutuklulardan yüzde 78'inin serbest bırakıldığı teyit edildi. Bu, Husilerin işlediği suçlardan ötürü Yemen'de dönen savaşta kaos ve terör durumunu yayma girişimidir.
Çözüm, Yemen halkının bu grubun onları içine soktuğu bu krizden çıkması, ülkelerini kurtarması ve istikrarı yeniden sağlaması için birlik içinde olmasında yatıyor.