Anlatacağım hikâye otuz yılı aşkın bir süre önce Şam'daki Hicaz Tren İstasyonu’nun yakınında bulunan mütevazı bir otelde gerçekleşti. Oraya Arap şair Abdullah el-Baraduni’yi ziyaret için gitmiştim.
Şairin yanında ilim ve edebiyat dünyasından adını şimdi hatırlayamadığım biri daha vardı. Odadaki masanın üstünde Şeyh Muhammed Said el-Buti’nin kitabını gördüm. Görünüşe göre daha önce Buti de Baraduni ile görüşmüştü. Bunu, iki edebiyatçının da Buti’nin görüşlerinden bahsetmesinden anladım. Hafızamda kaldığı kadarıyla Baraduni’nin misafiri Buti’yi eleştirmişti.
Misafir, Buti'nin aşırı mutaassıp olduğunu söylemiş, buna örnek olarak da kadınların örtünmesi ve mezhep imamlarını taklit etme (her konuda tek bir mezhebe bağlı kalma) konusundaki görüşlerini aktarmıştı.
Eleştirileri bununla kalmadı ve daha da ileri giderek onu geri kalmışlık ve ilimde noksanlıkla nitelendirmişti.
Baraduni bunun üzerine misafirinin sözünü kesti ve ona taassubun ne olduğunu, bir insanın ne zaman mutaassıp olacağını sordu.
Konuşmanın geri kalanını unuttum. Ancak birkaç yıl sonra el-Buti ile tanıştım ve aynı soruyu ona sordum. Bana, “fikirleri eleştirmekten fikir sahiplerini eleştirmeye geçişin” bir tür taassup olduğunu söyledi ve Şam’ın içinde bulunduğu durumdan iki örnek verdi. İlki, alışık olduğundan farklı bir görüşü kabul etmeyen, fakat bununla birlikte insanlarla tartışmayan ve onları görüşünü kabul etmeye mecbur bırakmayan mutaassıbın durumudur.
İkinci durum ise küçük meselelerde yaşanan anlaşmazlıklardan dolayı başkalarına savaş açan ve çatışan mutaassıbın durumudur. Ardından Buti, her iki grupla yaptığı tartışmalardan örnekler verdi, bunun fayda sağlamadığını ve hatta gereksiz bir şekilde düşmanlıkları kışkırttığını söyledi.
Bu eski hikâye, birkaç gün önce bir arkadaşım bana aynı soruyu sorduğu zaman aklıma geldi: Mutaassıp kimdir? Taassubun zıddı nedir?
Her zaman din veya mezhep mutaassıbı olarak tanımlananlar vardır. Her birimiz dini, mezhebi veya milleti hususunda mutaassıp birini mutlaka tanımış veya duymuşuzdur. Düşüncelerinin ve inançlarının herhangi bir şekilde sorgulanmasını reddedenler her toplumda vardır. Bu kimseler insanları kendi görüşlerine, mezheplerine davet eder ve karşı çıkanlara saldırırlar. Ancak birini ‘mutaassıp’ olarak nitelendirdiğimizde gerçekte ne demek istiyoruz? Taassubun özel bir tanımı olarak anlamı nedir? Taassup sadece bir fikre sıkı sıkıya yapışmak veya ona çağırmak mı yoksa başkalarının fikirleriyle savaşmak mıdır?
Başkalarını ‘mutaassıp’ olarak tanımlayanların yaptığı açıklamalara baktım fakat kapsayıcı bir tanım bulamadım. Hatta aralarında bunu eleştiren ve sonra -başka bir yerde- taassubu ifade eden bazı davranışları övenleri bile gördüm. Fakat bunlar kanunen ‘koruma altına’ alınmış kişilerdir ve dolayısıyla eleştirilmeleri yasaktır. Örneğin alim bir arkadaşım bazı düşmanlarını öldüren ya da taciz eden bir siyasi grubu şiddetle eleştirdi. Ardından idam cezasının kaldırılması çağrısında bulunduğum bir yazımı da sert bir dille eleştirdi. Buna delil olarak, Allah’ın dünyayı yozlaşmış kimselerden temizlemek için öldürmeyi emrettiğini savundu! Sonra mahkeme kararı olmaksızın asilerden birini kırbaçlayan ve diğerini öldüren bir sahabeyi överek, onun cesur ve kınayanların kınamasının kendisini Allah yolundan alıkoymayan biri olduğunu söyledi. Ona sözleri arasında çelişkiler olduğunu söyleyince de her makama uygun bir söz bulunduğunu söyleyerek karşılık verdi.
Taassubu her yönüyle kapsayan bir tanımını yapamam. Ancak taassup olarak nitelendirilen tüm davranışların temelde benzer şeylerden yoksun olduğunu gördüm ki bunlar arasından ön plana çıkanı hoşgörüdür. Daha önce hoşgörüyü, her insanın kendi akli prensiplerini veya ilmi mirasını takip etme hakkının olduğunu kabul etmek tanımlamıştım.
Şimdi bana öyle geliyor ki hoşgörü, taassubun davranışsal karşıtıdır.
Son Haberler
- Hizbullah, İsrail'in güney banliyölerine düzenlediği saldırının ‘siyasi bir saldırı’ olduğunu söyledi
- Fas ve Cezayir: İspanya ve Portekiz'deki elektrik kesintileri nedeniyle bazı alanlarda hizmet verilemedi
- İspanya'da yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisinin ardından elektrik yüzde 99 oranında tekrar verildi
TT
Taassup nedir?
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة