Sevsen Ebtah
Gazeteci ve yazar. Lübnan Üniversitesi'nde Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü Profesörü
TT

Yaptırımların nimeti!

Moskova'nın boynundaki kıskacı sıkıştırmak için Batı'nın ihtiyacı olan iki şey var: Rusya'dan Avrupa'ya akan gaz ve petrolden vazgeçmek ve Rusya’yı Çin'den uzaklaştırmak. Ne var ki, her ikisinin de önünde engeller var.
ABD günlerdir, Avrupa’nın Çin'in ihracatının yüzde 50'sini alırken Rusya'nın sadece yüzde 15'ini aldığını söyleyerek Putin'e uygulanan ABD yaptırımlarını ihlal etmesi durumunda ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağı konusunda Çin'i alenen tehdit ediyor. Çin, Rusya’dan kazandığı yıllık 67 milyar dolar için Avrupa’dan kazandığı yıllık 500 milyar doları ve aynı şekilde bir servet değerindeki ABD’ye yaptığı ihracatı kaybetmeyecek kadar zeki. Ancak Çin, 1 milyar 300 milyon nüfuslu bir ülke ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisi. Bir gururu var. Bu ABD’nin hesaba katmadığı bir şey. Ancak Rus ‘yaptırım dersi’, herhangi bir ‘haydut’ devletin boyun eğebileceği bir model haline geldi. Öyle ki yaptırımlar, merhum Pyotr İlyiç Çaykovski'nin müziğini, bir iletişim aracını ya da hatta Dostoyevski gibi ölüp gitmiş bir yazarı bile es geçmiyor.
Bunlar, tarihsel olarak genişletilmiş yaptırımlar dünyasının emsalleridir. Yaptırım dünyası 1970’li yıllardan bu yana doların Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) petrol fiyatlarıyla eklemsel bağlantısı sayesinde ABD'nin dünya üzerindeki mali gücünün artmasıyla zirveyi gördü. Ardından, daireyi tamamlamak üzere muhteşem Belçika merkezli SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication - Dünya Bankalar Arası Finansal Telekomünikasyon Derneği) sisteminin başarısı geldi. Böylece dolar, dünya döviz rezervlerinin yüzde 60'ından fazlasını oluşturmaya başladı. Ürünlerin büyük çoğunluğu, hatta yerel para birimleri ile ödenenler bile, dolar üzerinden fiyatlandırılıyor.
Yaptırımların bu anahtarı dolar. Zarar gören ülkeler şimdi dolara karşı atağa geçmeye çalışıyor. Nitekim ABD hata yaptı. Yaptırımlarını abarttı ve bunları kullanmakta o kadar ustalaştı ki, yaptırımlarına maruz kalan bir sürü taraf oluştu. Öyle ki, bu taraflar hala zayıf olan ancak beklenmedik bir hızla intikam duygusundan güç alan bloklar oluşturabilecek bir noktaya ulaştı.
Çin ile Rusya arasında petrol satışı artık dolarla değil. İran da yeşil para birimini geride bıraktı. Venezuela yaptırımları atlatmayı başardı. Kuzey Kore, Çin para birimi yuan ile ilişkisini kayda geçirdi. ABD'nin Rusya'ya sert yaptırımlarını uygulayabilmesi için, şu anda kendi nazarındaki iki şeytan ülkeye, yani İran ve Venezuela'ya yönelik önceden uyguladığı yaptırımları kaldırması gerekiyor. ABD uyguladığı yaptırımlarla bu iki ülkeden birinde bile umduğu gibi rejimi değiştirmeyi ya da dağıtmayı başaramadı.
Ancak ‘haydut’ devletler de kötü niyetli. Nitekim İran, Batı için acil bir gereksinim haline gelen nükleer anlaşmanın imzalanmasını geciktirmeye çalışıyor. Venezuela şartlarını dikte ediyor. Herkes konumunu biliyor ve şımarıyor. Ancak, özellikle Rusya'nın gazından vazgeçmek zaman alacak. Bu sırada Rusya daha fazla gazını Çin'de pazarlamak için yeni kapılar açmış olacak. Gazın taşınması petrolden daha zor. Zira İran gazını Avrupa'ya taşımayı kabul etse bile bunun için altyapı, boru hatları ve uzun bir çalışma gerekiyor.
İşte böyle dünya yaptırımlar kaosu karşısında şaşkına döndü. Uluslararası araştırmalara göre yaptırımların getirisi çok az ve çoğu zaman insanların yoksullaşmasını ve yöneticilerine boyun eğmelerini artırıyor. ABD silahı elinde tutuyor gibi görünse de ülkeler karşılıklı olarak birbirlerine yaptırım uyguluyor. Zira Çin'in de ABD’ye yönelik kendi yaptırımları var ve Putin de kendi yaptırımlarını uyguluyor. Çin, bukalemun gibi olduğu için Moskova konusundaki gri sahasını koruyabilecek ve yaptırımları nasıl kıracağının reçetesini vermeden direnmesi için alttan alttan Rusya’yı destekleyecek. Çin’in İran ve Kuzey Kore ile olan tecrübesi hala devam ediyor. Rus bahçesinde oynanması, Çin Denizi üzerindeki baskıyı hafifletiyor. Pekin, öğrenci gözüyle yaptırımları takip ediyor ve öğreniyor. Nitekim Rusya sosyal medya araçları nimetinden mahrum kalır kalmaz, Çin hiç vakit kaybetmeden vatandaşlarına tek bir tuşla Wikipedia, Google, Facebook ve Twitter hizmetleri sunan milli arama motoru 'Baidu'yu güçlendirdi. Çin'in ABD tehditlerine tepkisine gelirsek, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian “büyük ülkelerin küçük ülkelere kabadayılık taslayamayacağını” söyledi.
ABD'ye, büyük ülkelerin kabadayılık taslamasının tipik örnekleri olarak Küba, Panama, Grenada, Yugoslavya, Afganistan, Irak, Suriye ve Libya'daki faaliyetlerini hatırlatan Sözcü, Ukrayna'daki krizin çözümünün ateşkes, müzakereler ve Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurmaktan geçtiğini, başkalarını taraf tutmaya zorlamaktan geçmediğini söyledi.
En kıdemli analistler bile Ukrayna savaşının sonucunu tahmin edemezler. Ancak Batı'nın istediği şey hızlı sonuçlar elde etmek ve kendisini doğrudan etkileyen ve ekonomisine zarar veren yaptırımların yol açtığı kayıplardan kurtulmak için Rusya'yı boğmaktır. Putin'in etrafındaki oligarşik çevreye Putin’e sırt dönmelerini sağlamak için mal varlıklarını dondurarak baskı yapılıyor. Daha önceki deneyimler ışığında, bu kişilerden bazılarıyla doğrudan ve seri girişimlerde bulunulması gerekiyor. Nitekim sadece Putin'den kurtulmak, Batı'yı Rusya ile ilişkilerini normalleştirmeye itebilir. En kötü durumda boğucu yaptırımlar, Putin'in bazı taleplerinden vazgeçtiği müzakerelere yol açabilir. Tabi bu da kesin değil. Ayrıca Rusların kendi başkanlarına karşı bir halk ayaklanması gerçekleştirmesi şu anda mümkün görünmüyor.
Ulaşılması güç hedefler… ABD’nin yaptırımlarının kendisine yönelik dezavantajları hususunda gözden kaçırdığı şey, insanların aşağılanmış hissetmesine yol açması ve bunun milli duyguları kamçılayıp yerel ekonomilerin ilerlemesine teşvik etmesidir. Açıkça ilan edilen ya da masa altından uygulanan yaptırımlardan zarar gören ülkelerin sayısı çok. Şu ana kadar çok az ülke yaptırımlardan sıyrılmayı başardı. Ancak ölümcül yaptırımların Rusya ve Çin gibi ciddi bir stratejik ve ekonomik ağırlığı olan ülkelere uygulanması, dünya üzerinde başka bir etki yaratacak.