Wagner’in kurucusu ve lideri Yevgeniy Prigojin tarafından Rusya'da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen isyanın, hem içeride hem de dışarıda Rus siyasetine ve bizzat Devlet Başkanı Vladimir Putin'e büyük bir meydan okuma olduğuna şüphe yok. İçeride konu, iktidarın gerçekliği ve iç düzeyde mücadeleleriyle ilgiliyken, dış düzeyde, Rusya'nın bölgesel ve uluslararası alandaki varlığı, politikaları ve ilişkileri ile ilintili.
İlk yönüyle isyan, rejimin temel gücündeki, Savunma Bakanlığı ve üst düzey subay ve komutanları tarafından temsil edilen askeri kurum ile Prigojin tarafından kurulan ve yönetilen Wagner örgütü tarafından temsil edilen yardımcı kuvvet arasında bir bölünme olarak ortaya çıktı. Sayı, kapasite ve yasal çerçeve açısından iki güç arasındaki önem farklılığına rağmen, anlaşmazlık ve çatışmalarıyla iki taraf sayı, kapasite ve yasal çerçeve farkının sınırlarını aşan bir etkiye ve farklı kurallara sahip bir ayrışmayı yansıttılar.
Anlaşmazlığın tezahürleri isyan öncesinde ve sırasında görüldü. Rusya-Ukrayna savaşında Wagner kuvvetlerinin operasyonlarının seyri ve sonuçları açısından ordudan farklı rolü, bu tezahürlerden biriydi. Bir diğeri, Wagner liderinin, Savunma Bakanı ve üst düzey ordu generallerinin Ukrayna savaşındaki ihmallerinden ve hatalarından dolayı hesap vermesini talep eden yüksek sesiydi. Yine aşırı milliyetçiler ve Rus gençler arasında Wagner isyanının coşku ve memnuniyetle karşılanması, anlaşmazlığın bir başka tezahürüydü.
Elbette, Wagner gürültüsü isyandan aylar önce, Wagner liderinin Savunma Bakanı ve generallere yönelik suçlamaları ve meydan okumaları ile başladı. Bu süreçte Devlet Başkanı Putin, Wagner liderinin davranışlarına ve generalleri hedef almasına karşı sessiz kaldı. Bu sessizlik, ordunun Wagner liderine güçlü ve aleni bir yanıt vermesini engelledi. Bunun yerine ordu, (rakibinin iddiasına göre) savaş cephelerindeki Wagner kuvvetlerine gerekli desteğin ulaşmasını geciktiren ve Wagner saflarında can kayıplarına neden olan icraatlara başvurdu. Ordu liderliğinin bu davranışının doğrudan nedenleri arasında, Wagner'in Ukrayna’da açıkça görülen zaferleri ile karşılaştırıldığında, kendi kuvvetlerinin Ukrayna savaşında niteliksel zaferler elde etme konusundaki sınırlı kapasitesinin de olduğuna şüphe yok. Sonuç olarak, Wagner ile rekabette ordunun konumu zayıftı ve ordu komutanları, özellikle de Savunma Bakanı Sergey Şoygu pahasına konumunu güçlendirmeye çalışan Wagner liderinin sesi daha yüksek çıkıyordu.
Rus bölünmesinde ortaya çıkan iç meydan okumalar, Wagner’in Rusya'nın içindeki varlığının ve rolünün sonucuydu ve bu sonuç, dışarıdaki varlığının ve rolünün sonuçlarının aksiydi. Wagner'in dışarıdaki çabaları ve eylemleri, girdiği ülkelerin çoğunda Rusya'nın varlığına ve politikalarına olumlu yansıdı. O politikaların sorumluluğunu hiçbir şekilde kendisine yüklemeden Moskova’nın politikası için ‘olumlu kazanımlar’ elde etti. Moskova bunlardan sorumlu tutulmadı, çünkü her halükarda Wagner ile ilişkisini inkar ediyordu. Onun bir Rus güvenlik şirketinden ibaret olduğunu ve Rusya'nın politikaları ve pozisyonlarıyla bağlantılı olmadığını söylüyordu.
Hiç şüphesiz Wagner ve benzeri oluşumlar, eylemlerinden sadece duyurduklarının veya tesadüfen ya da hasımlarının onları kovuşturma çabaları sonucunda keşfedilenlerin bilindiği bir ‘kara kutu’ gibidir. Bu demektir ki, Wagner hakkında söylenenler yalnızca bilinen eylemleridir ve eylem listesinde, bilhassa kurucusu ile unsurlarının çoğunun karanlık geçmişi göz önüne alındığında organize suçlar düzeyine ulaşan farklı eylemler de yer alabilir.
Üç kıtaya yayılan Wagner'in faaliyetlerinden en öne çıkanı ve ünlüsü, Rusya-Ukrayna savaşına katılımıdır. Yüz binlerce Rus askerine kıyasla oradaki savaşçı sayısı 25 bin gibi sınırlı bir sayıda olmasına rağmen, savaşçılarının doğası, özellikleri, silahlanmaları ve idare yöntemleri sayesinde Wagner muharebelerin sonucuna damgasını vurdu.
Wagner’in faaliyet sicilindeki önemli rollerden bir diğeri Suriye savaşındaki rolüdür. Bu rol, 2015'te Rusya'nın Suriye'ye askeri müdahalesinden kısa bir süre sonra, Rus kuvvetlerine bağlı ve onların bir parçası olmadığına dair defalarca tekrarlanan açıklamaların ortasında başladı. Ama pratikte Wagner oradaki Rus varlığının en kanlı yüzüydü. Bir kısmı Rusya’da mahkeme dosyalarında yer alan kirli faaliyetlerde bulunurken, Suriye’deki petrol sahalarına el koyma girişimlerinde de bulundu. Başarısız olan bu girişimlerinden biri, Amerikalılar tarafından öldürülen düzinelerce Wagner savaşçısına mal oldu.
Wagner’in varlığı ve faaliyetleri, aralarında Libya, Sudan ve Mali'nin de bulunduğu bir dizi Afrika ülkesine uzandı. Buradaki faaliyetlerinin çoğu iç çatışmalar bağlamında, öldürme ve boyun eğdirmenin yanı sıra, koruma, eğitim ve yerel zenginliklerin yağmalanmasını da içeriyordu.
Wagner'in Afrika ülkelerindeki eylemlerinin, diğer ülkelerde olduğu gibi, Rus hükümetinin onayını ve desteğini aldığını, dahası onun tarafından finanse edildiğini teyit etmeye gerek yok. Putin, geçtiğimiz günlerde Rusya'nın geçen yıl Wagner'in faaliyetlerini 100 milyar dolar ile finanse ettiğini söyledi. Bunu, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Wagner'in isyandan sonra bile faaliyet ve rollerinin devam ettiğine dair açıklaması izledi.
Özetle; Wagner'in isyanının, komşu ülkeye sürgüne gönderilen lideri Prigojin ve ona yakın olan bazılarının üzerinde doğrudan etkisi oldu. Örgüte gelince, varlığını veya rolünü etkilemedi. Aksine bu konuda resmi bir gayret var çünkü Wagner, Rusya'nın çıkarları için en hassas yerlerde Rusya'nın politika ve pozisyonlarını destekleyen rol ve hizmetlerde bulunuyor. Putin'in Wagner’in akıbetiyle ilgili düşüncelerini anlamak mümkün değil. Rus ordusuyla bütünleşmesini mi, yoksa mensuplarının normal hayatlarına dönmelerini mi isteyeceği bilinmiyor. Bunlar Wagner ile ilgili olarak neler yapılabileceğine dair kamuoyuna yansıyan bazı düşüncelerden ibaret. Ancak durum sakinleştiğinde ve isyanın etkileri yatıştığında, bunlardan ziyade Wagner'i ve faaliyetlerini canlandırmanın ve geliştirmenin yollarına odaklanılacak. Nedeni de sadece Rusya'nın bir faaliyette bulunmadan politikasını uygulamasını sağlaması değil, aynı zamanda Wagner’in özellikle bir yandan siyasi-askeri alanlarda, diğer yandan maddi alanlarda Rusya’ya sürekli kazandıran ‘altın yumurtlayan bir tavuk’ olması.